Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/578 E. 2023/30 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/578 Esas
KARAR NO : 2023/30
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2022
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil —— 1965 yılından bu yana faaliyet gösteren, alanında dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketi olarak 200’den fazla ülkede üretim yapan, aynı zamanda pazarlama ve dağıtım hizmeti sunan çok uluslu bir şirketi olduğunu, davacı müvekkilinin —– ile davalı taraf arasında 11.02.2013 tarihli Satış Noktası Sözleşmesi ve Özel Şartlar akdedilmiş, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı yana, müvekkil —– üreteceği ve satış ve dağıtımını üstlendiği/üstleneceği ürünlerin müşterinin halihazır işyerinde ve ileride açacağı işyerlerinde sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde satış hak ve imtiyazı tanındığını, anılan sözleşme, tarafların akdi imzaları ile yürürlüğe koydukları ve sözleşmenin başlangıcında belirtilen tarihten başlayarak 3 yıl süreli ve 2600 kasakoli kotalı olduğunu,sözleşme’nin Özen Borcu’na ilişkin maddesi gereği davalı taraf, müvekkil —— ve ürününün isim ve şöhreti ile bağdaşır bir şekilde satış politikasını tayin etmeyi ve satışların optimum seviyede tutulmasını sağlamakla yükümlü kılındığını, optimum seviyeden kasıt sözleşmede belirtilen kota kadar —–Grubu ürün satışını gerçekleşeceğini, ancak gelinen aşamada, davalı taraf sözleşmede belirtilen kota miktarlarına uygun satış yapmayarak özen borcuna aykırı davranmış, belirlenen kota miktarının çok altında ürün alımı gerçekleşeceğini, bu husus müvekkil şirkete ait ticari defter ve şirket kayıtları ile sabit olduğunu, sözleşme hükümlerinin ihlali nedeniyle doğan cezai şart bedelinden davalı taraf sorumlu olduğunu, davalı ile yapılan tüm şifahi görüşmelere rağmen işbu bedelin ödenmemesi üzerine, —— Esas sayılı (yeni esas: ——-dosyası ile icra takibi başlatılmış, davalı tarafça takibe, borca ve faize haksız surette itiraz edilmiş ve takibin durduğunu, davalının sözleşmede yer alan özel şartlarda düzenlenen hususlara ve özen borcuna aykırı davrandığı sabit olduğunu, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle yatırımın iadesi talep edilmiş, davalı ile yapılan tüm şifahi görüşmelere rağmen işbu bedelin ödenmemesi üzerene——- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış, davalı tarafça takibe, borca ve faize haksız surette itiraz edilmiş ve takip durduğunu, bu sebeple davalı/borçlu tarafça haksız olarak—— sayılı icra dosyalarına yapılan itirazın iptali ile takiplerin devamına davalı/borçlu tarafın, dava konusu alacağın (her bir icra dosyası için ayrı ayrı) %20’sinden aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının herhangi bir alacak hakkı olmadığı itirazımız baki kalmak kaydıyla davacı tarafından talep edilen alacaklar zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, arabuluculuk süreci usulüne uygun yürütülmemiştir. davanın usulden reddi gerektiğini, arabuluculuk sürecinin temel amacı, uyuşmazlık taraflarını sürece dahil ederek süreci ilerletebileceğini, ancak müvekkil, usulüne uygun şekilde sürece dahil edilmediğini, arabuluculuk süreci usulüne uygun yürütülmediğinden TTK m.5/A uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, —— kayıtlarına göre müvekkilin adresi —– olduğunu, bu sebeple ——Mahkemeleri değil,——-Mahkemeleri yetkili olduğunu, bu sebeple davanın yetkili Mahkemeye gönderilmesini, aksi halde davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —–Yeni esas ——– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.6100 sayılı Kanun’un “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19 uncu maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrası şöyledir:”Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.”Davalı vekili süresinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmutur.6100 sayılı Kanun’un “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir: ” Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
6100 sayılı Kanun’un “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlıklı 10 uncu maddesinin şöyledir: “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.”Davacı şirketin adresinin——- olduğu ve Mahkememiz yargı çevresinde bulunmadığı, davalı şirketin adresinin——yargı çevresi içerisinde bulunmakla, 6100 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasına uygun bir yetki itirazında bulunulduğu gözetilmiş, Mahkememizin yetkisizliği nedeni ile yasal süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili ——-Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafın 6100 sayılı HMK’nın 116/1-a maddesi gereğince süresinde usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla yetki itirazı 6100 sayılı kanunun 6. maddesi gereğince yerinde görüldüğünden mahkememizin yetkisizliğine, davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde dosyanın görevli ve yetkili——NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-HMK 331/2 uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin görevli-yetkili mahkemece değerlendirilmesine, davanın yetkisizlik kararı üzerine yenilenmemesi ve dosyanın gönderilmemesi halinde talep üzerine dosya ele alınarak davacının vekalet ücreti ve yargılama giderlerine mahkum edilmesine,Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde ——-Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.