Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/573 E. 2023/95 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/573
KARAR NO : 2023/95

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/08/2022
KARAR TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– plaka numaralı aracın müvekkili şirket nezdinde 12/04/2020 – 12/04/2021 tarihleri arasında —- numaralı —–adına sigortalı olduğunu, 07/11/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkiline sigortalı söz konusu araca,—- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın geri geri geldiği sırada çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, —– plakalı aracın asli ve tam kusuruyla sebebiyet verdiği maddi hasarlı trafik kazası neticesinde sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle toplam 11.510,62-TL hasar tazminat bedelinin müvekkil şirket tarafından poliçe limitleri dahilinde sigortalısına ödendiğini, sigortalının tüm dava ve talep haklarını müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, böylece müvekkili şirketin Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalının, kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren—– plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, müvekkili tarafın başvurularına rağmen davalı tarafından müvekkili şirkete ödeme yapılmaması nedeniyle —– İcra Müdürlüğü’nün —–Sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe 01.09.2021 tarihinde itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle—– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamına, davalı/borçlunun işbu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, vekaletnamesini dosyaya sunmuş, ancak usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle 07/11/2020 tarihinde davalıya ZMMS ile sigortalı —–sevk ve idaresindeki —–plakalı aracın geri geri geldiği sırada davacıya kasko sigortası ile sigortalı ——plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davacıya sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle davacının, sigortalısına ödediği hasar tazminat bedelinin davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemli başlatılan—–. İcra Müdürlüğü’nün —–Sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davacı vekili 17/11/2022 tarihli dilekçesinde; tarafların, karşılıklı olarak dava konusu ihtilaf üzerinde anlaştıklarını, davalı tarafça ödeme yapıldığını ve buna yönelik protokol düzenlendiğini, tarafların vekalet ücretleri ve yargılama taleplerinin olmadığını beyan etmiş ve bu yönde karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 18/11/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını ve davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 313 ve devamı maddelerine göre sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Taraf vekillerinin beyanları ile tarafların sulh oldukları, davalının ödemede bulunduğu anlaşılmış ve vekaletnamelerinde de sulh ve feragat yetkilerinin bulunduğu görülmüştür. Tarafların sulh olduğu ve karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından davanın konusuz kaldığı anlaşılmış ve konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. HMK’nın 331/1 maddesine göre davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmemiştir. 6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayıldığından ve HMK 331. Maddesi gereğince tarafların baştaki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinden, davalının davacıya ödeme yaparak tarafların sulh olduğu nazara alınarak arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından konusuz kalan davada ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. Maddesi gereği 1/3 oranında alınması gerekli 59,97-TL harcın peşin alınan 144,51-TL harçtan mahsubu ile artan 84,54-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
6-Artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluklarında verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.