Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/555 E. 2023/387 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/555 Esas
KARAR NO : 2023/387

DAVA : Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/04/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili 22/11/2021 tarihinde —- plakalı araçta seyir halindeyken aracına arkadan gelen —-plakalı aracın çarpması sonucu aracında maddi hasar meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda—- plakalı aracın %100 tam kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısı olan —– meydana gelen kazada değer kaybı ödemesi için başvuru yapıldığı, ancak 15 gün içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilgili kazaya karışan —–plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından 21/07/2021-2022 tarihlerini kapsayan —— numaralı Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalandığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu iş bu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, eldeki davanın derdest bulunduğu mahkemenizin işbu dava bakımından yetkili olmadığını, hesaplama yapılırken genel şartların uygulanması gerektiğini, avans faizi talebinin yerinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; 22/11/2021 tarihinde davacıya ait—-plakalı araç ile davalı sigorta şirketinin sigortacısı olduğu—— plakalı araçla arasında meydana gelen trafik kazasında sürücülerin kusur durumu, davacı aracında değer kaybı oluşup oluşmadığı ve değer kaybı olmuş ise miktarı hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Eldeki dava, —-. Asliye Hukuk Mahkemesi —– Karar sayılı yetkisizlik kararıyla mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, dosyanın mahkememiz 19/01/2023 tarihli — nolu celse—– nolu ara kararı gereği, makine mühendisi bilirkişiye tevdine karar verilmiş, 31/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” ..dava dışı sürücü —– idaresindeki —- plaklı otomobil sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, davacının kusurunun bulunmadığını, ——plakalı otomobilin kazanın meydana geldiği 22/11/2021 tarihini kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve maddi teminat limitinin araç başına 43.000,00 TL olduğu, 19.133,00 TL hasar tutarı ödendikten sonra bakiye teminat limitinin 23.867,00 TL kaldığı ve değer kaybının ödenmesi için yeterli olduğu, işbu davanın tarafları gerçek kişi ve otomobiller de hususi olduğu için KTK 99 gereğince temerrüt tarihi 01/03/2022 itibariyle yasal faiz talep edebileceği, —– plakalı otomobilin 5.000,00 TL değer kaybının temerrüt tarihi 01/03/2022 itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği..” şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; 22/11/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait—- plakalı aracın hasarlandığı, davalı sigorta şirketinin sigortacısı olan —-plakalı otomobilin zincirleme kazaya karıştığı, %100 kusurlu olduğu, davacı sürücünün kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde—— sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay —– Hukuk Dairesinin 03.12.2020 tarih —– sayılı kararı). Bu belirlemeler ışığında davacının aracında meydana gelen değer kaybı ile ilgili bilirkişi raporundaki belirlemeler denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmış, davacının aracında 5.000,00 TL değer kaybının olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile; 5.000,00 TL’nin 01.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine,
2- Alınması gerekli 341,55 TL harcın davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 83,68 TL ıslah harcının toplamı olan 164,38 TL harçtan mahsubu ile bakiye 177,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 83,68 TL ıslah harcı toplamı olan 245,08 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tebligat, bilirkişi vs. ücreti olarak sarfedilen toplam 1.643,75 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.560,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.