Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/552 E. 2023/313 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/552 Esas
KARAR NO : 2023/313

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından davalı şirkete; ——adresinde bulunan taşınmazın—— 2019 yılı Aralık ayında aylık 800.000,00 TL kira bedeli ile kiralanması hususunda emlak danışmanlığı hizmeti verildiğini, bahsi geçen kiralama işinde, kiracı olan davalı şirketin ticari teamüller gereği müvekkil şirket tarafından verilen taşınmazın kiralanmasına ilişkin aracılık hizmetine karşılık ödemesi gereken hizmet bedeli tutarı 1 aylık kira bedeli olan 800.000,00 TL olduğunu, müvekkil şirket müdürü ile davalı şirket ortakları arasında eskiye dayanan dostane ilişkiler olması nedeniyle taraflar arasında yazılı sözleşme yapılmadığını, müvekkil şirket hizmet bedelinde bu ilişki nedeniyle bir kısım indirim yaparak tutarı 500.000,00 TL ile sınırlı tuttuğunu, projenin doğup kira sözleşmesinin imzalanmasına kadar geçen yaklaşık 1,5 yıllık süreçte taraflar arasında yapılan tüm görüşme ve pazarlıklara aracılık eden müvekkil şirkete bu hizmetine karşılık davalı şirket tarafından ödenecek tutarın 205.000,00+KDV’lik kısmının ilk olarak ödeneceği fatura keserek gönderilmesi kalan tutarın daha sonra ödeneceği söylendiğini, müvekkil bu talep doğrultusunda fatura düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini, daha önce bahsedildiği üzere taraf şirket ortakları arasında uzun süreye dayalı dostane ilişkiler nedeniyle davalı şirketin talebi olumlu karşılanmış ancak kalan tutar aradan geçen süre zarfında müvekkil şirkete ödenmediğini, müvekkil şirket tarafından nedenle 30.11.2020 tarihinde—–Noterliği ——yevmiye nolu ihtarı ile bakiye tutarın ödenmesi istenmişse de davalı şirket müvekkil şirkete yapılan kısmi ödemeden bahsederek herhangi bir borçları kalmadığını beyan ettiğini, davalı şirketin bakiye borcu bulunmakta olup yapılan hizmetin ticari teamüller gereği 1 aylık kira bedeli olan 800.000,00 TL olduğunu, 1.5 yıl devam eden süreçte müvekkil şirket tüm yükümlülüklerini fazlası ile yerine getirdiğini, davalı şirket müvekkil şirketin iyiniyetli yaklaşımına kötüniyetle karşılık verdiğini, davalı şirket müvekkil şirket tarafından kalan tutar için ibra edilmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından —–İcra Müdürlüğünün —— sayılı dosyası ile iflas yolu ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, davalının iflasına %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanca verilen danışmanlık hizmetine karşılık kesilen fatura bedeli tam ve vadesinde ödendiğini, müvekkilin davacıya bir borcunun olmadığını, davacının müvekkili aleyhine yaptığı takipte haksız olduğunu belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava adi iflas takibine dayalı iflas istemlidir.Mahkememizin görevli mahkeme olduğu; kesin yetkili mahkeme olduğu, iflas avansının yatırılmış olduğu ve diğer dava şartlarının tamam olduğu görülmüş, esasa geçilmiştir.Davacı, davalının ——- bir taşınmaz kiralamasına araççılık ettiğini, bu hizmetine karşılık bedelin500.000 TL + KDV bedelinin sadece 205.000 TL + KDV lik kısmının ödendiğini, bakiye 295.000 TL nin ödenmediğini, bu sebeple iflas takibi başlattığının ileri sürerek itirazın kaldırılmasını ve iflas verilmesini talep etmiştir.Davalı şirket savunmasında, mutabık kalınan tutar üzerinden fatura düzenlendiğini ve ödeme yaptıklarını, 500.000 TL lik bir simsarlık ödemesi yapılmak üzere anlaşma yapılmamış olduğunu, ödenmemiş bir borçlarının olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.Dava TBK nun 520 vd hükümlerine göre bakiye kalan simsarlık bedelinin tahisili çin başlatılan iflas talepli takibe itirazın kaldırılması ve iflas verilmesi istemli olup; asıl uyuşmazlık tarafların üzerinde kararlaştırdıkları bedelin ne olduğudur. Davacı 500.000 TL, davalı 205.000 TL olduğunu ileri sürmüştür. Davalı belirttiği tutarı fatura karşılığı ödemiş olmakla, daha fazlasına anlaşma yapıldığını ispat yükümlülüğü davacı taraf üzerindedir.Taraflar arazında kararlaştırdıkları simsarlık ücretini sözleşme serbestisine göre özgünce kararlaştırabilirler. Davacı 500.000 TL üçerinde anlaşma yapıldığını ispatlayama elverişli yazılı bir delil sunamamıştır. Mail yazışmaları incelenmiş, davacının süreç boyunca davalı şirketten derhal net ödeme yapılacaksa 400.000 TL , değilse 500.000 TL+ KDV talep ettiği, ancak cevaben gönderilen malilere göre davalının bir teyit beyanı olmadığı, davacının talebinin kabul edildiğini gösteren bir ifade olmadığı, aksine davalı firmanın 17/01/2020 tarihli mailine istinaden davacının ihtirazi kayıt olmaksızın 205.000 TL +KDV üzerinden fatura düzenlediği ve yapılan ödemeyi de yine ihtirazi kayıt olmadan kabul ettiği görülmektedir. Bu haliyle tarafların bu tutar üzerinden anlaştıkları anlaşılmaktadır.
Davacı yemin deliline dayanmış; davalı vekili, yemini eda etmek üzere yetkili iki kişinin ismini, imza sirküsünü sunmuş; duruma günü hazır etmiştir. Duruşma günü imza sirküsü, tescil bilgileri kontrol edilen yemine ehil yetkililer olan ——- beyanında; “Bana sorduğunuz hususu anladım, davacı ile kira sözleşmesine aracılık etmesi hususunda 500.000,00 TL + KDV fiyata anlaşmadığımıza ve hizmet bedeli olarak kararlaştırılan tutarı da ödediğimize, başkaca bir borcumuz olmadığına yemin ederim” diyerek ayrı ayrı yemin etmiş; yemininde ısrar ettiklerini belirtmişlerdir.Sonuç olarak gelinen aşama itibariyle davacı , fatura ile ödemesi yapılan tutardan daha fazla bir tutar için ücret anlaşması yapıldığını ispatlayamamış; yemin deliline dayanmış, davalı da takibe konu ilişki sebebiyle davacıya borçlu olmadıklarına dair yemin eda etmiş olmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2- Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.