Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/526 E. 2023/274 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/526 Esas
KARAR NO : 2023/274

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/07/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin diğer ortağı ve müdürü ise dava dışı … olduğunu, şirketin en son 03.11.2010 tarihinde yapılan ortaklar kurulu toplantısında şirkete 10 yıllığına … şirket müdürü olarak seçilmesine karar verildiğini, uzun süreden beri şirketin bir faaliyeti olmadığını, şirket müdürü, şirket hakkında bilgi vermediğini, vergi beyannamelerinin verilmediğini ve şirket Vergi Dairesi tarafından 31.01.2021 tarihi itibariyle —- sayılı genelge gereği re’sen terkin edildiğini, ancak Ticaret Sicildeki kayıt ve şirket tüzel kişiliği kağıt üzerinde devam ettiğini, belirterek müdür seçilen diğer ortağın müdürlük yetkisi de 03.11.2020 tarihinde sona ermiş olup, şu anda şirkette kanuni olarak temsil organı bulunmadığını, bu nedenle kağıt üzerindeki şirket tüzel kişiliğinin hukuken de sona erdirilmesi için işbu davanın açıldığını belirterek davalı şirketin feshini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı TTK.636 maddeleri uyarınca, haklı sebeplerle limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir.Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.Davalı şirkete ait ticaret sicil dosyasının tam bir örneği celp edilmiştir. Şirkete ait vergi kayıtları dosyamıza celp edilmiştir.Tüm delillerin toplanmasından sonra mahkememizce resen seçilen uzman bilirkişi eşliğinde, dosyadaki deliller ve davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, yapılan inceleme sonucunda, 03/03/2023 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi, raporunda davalı şirketin iki ortaklı olduğunu, şirketin kuruluşunda …10 yıl süreyle müdür olarak seçildiğini, şirketin öz sermayesini yitirdiğini, 2010 yılında kurulan şirketin 2012 yılına ait defter tasdiklerinin yapılmadığını, ticari defterlerinin 2011 yılında oluşturulduğunu, ocak 2012 döneminden itibaren vergi dairesine her hangi bir bildirim yapılmadığını, 31/01/2012 itibariyle vergi mükellefiyetinin resen terkin edildiğini, birikmiş 32.316,36 TL vergi borcu olduğunu, yapılandırılmış olduğunu, bir kısmının ödenmiş olduğunu,—– kayıtlarına bakıldığında 6 işçinin 30/04/2011 itibariyle ilişiğinin kesildiğini, gecikme cezası ile birlikte birikmiş prim borcu olarak 26.000 TL civarında olduğunu, yapılandırılarak takside bağlandığını, 10 yıldan beri farklı bir kayıt olmadığını, ticari bir faaliyet olmadığını, ortakların bir araya gelme, şirketi ayakta tutma gibi ortak bir amacının kalmadığı, hedef birliğin olmadığını, fesih koşullarının mevcut olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır. Dava dışı diğer ortak ve aynı zamanda yetkili … dava ( 05/01/2023 tarihinde) ihbar edilmiş; ancak duruşmaya katılan veya beyanlarını yazılı olarak sunan olmamıştır.Bilirkişi raporundaki tespitler HMK.282.maddesi uyarınca serbestçe değerlendirilmiştir. 6102 sayılı TTK.636/3.maddeleri uyarınca, haklı sebeplerin varlığı halinde her ortak, mahkemeden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilir.Yasa koyucu, haklı sebeplerin sınırlı olarak saymamış ve bir tanım da yapmamıştır. Bu konuda kanun koyucunun haklı sebepten ne anladığının tespiti için kollektif şirketlere ilişkin TTK’nın 245.maddesinden yararlanılabilir. Buna göre haklı sebep, şirketin kuruluşuna yol açan fiili veya kişisel sebeplerin şirketin işletme konusunun elde edilmesini imkansız kılacak veya güçleştirecek şekilde ortadan kalkmış olmasıdır. Bu tanım genel bir tanım olup, Kanun’un “haklı sebep”e sonuç bağladığı tüm hallerde bu tanımdan yararlanılabilir. ——- TTK’ununda Limited şirkette haklı sebebin tanımı yapılmadığı gibi haklı sebeplere de örnek madde metninde yer verilmemiştir. Doktrinde ve emsal içtihatlarda “şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması”, “fiili veya manevi güç veya baskı uygulanması”, “ortaklar arasında güven ilişkisinin zedelenmesi”, “ortakların bir araya gelemeyecek derecede husumetin oluşması” ortaklıktan çıkmak açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır.Toplanan bilgi ve belgelerden feshi istenen davalı şirketin iki ortaklı olup; davacı dışındaki diğer ortak … münferit yetkili olarak müdür olduğu, şirketin faal olmadığı, hiç genel kurul toplanmadığı, organsız kalma halinin süreklilik az ettiği görülmektedir.
Şirketler hukuku bakımından şirketin devamlılığının sağlanılması esas olup; düzenleme uyarınca, ekonomik değer taşıyan şirketin feshi yerine şirketi ayakta tutacak diğer çözüm yollarının hakimce değerlendirilmesi zorunlu kılınmıştır. Bu nedenle sadece haklı nedenin olması yetmez; şirketi ayakta tutmak için başkaca çözüm yollarının da olmaması gerekir. Ancak, davacının ortaklıktan çıkarılarak şirketin devamında bir fayda görülmediği, bu yönde bir talep de olmadığı, şirketin faal bırakılmasının ekonomik hayata bir katkısının olmayacağı ve fesih dışında alternatif çözüm yollunun mevcut olmadığı görülmüştür.Açıklanan sebeplerle davalı şirketin TTK.nun 636/3 maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Fesih kararı ile birlikte şirket tasfiye durumuna girmiş olacağından 6102 sayılı TTK.643.maddesi yollaması ile aynı Yasanın 533 ve 536/3.maddeleri uyarınca tasfiye memuru tayini zorunludur. Tarafların üzerinde anlaştığı bir tasfiye memuru bulunmadığından, tasfiye memuru mahkememizce resen atanmıştır.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; TTK 636/3.maddesi uyarınca—–Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün —– Ticaret Sicil Numarasında kayıtlı … (VKNO:…) fesih ve tasfiyesine,
2-Tasfiye memuru olarak resen mali müşavir ——- atanmasına;
3-6.000 TL tasfiye memuru ücreti, 2.000 TL tasfiye masraf avansı olmak üzere toplam 8.000 TL’nin, ileride tasfiye memuru tarafından tasfiye masraflarına eklenmek kaydıyla, davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve yukarıda gösterilen tutar yatırıldığında tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
2-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70-TL. başvurma harcı, 80,70-TL peşin harcın toplamı olan 161,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.404,-00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.