Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/495 E. 2022/904 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/495 Esas
KARAR NO : 2022/904

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —–yönetim kurulu başkanlığını ve aynı evi paylaştığı diğer davalı—– şirketin yönetim kurulu üyeliğini yaptığını, davalı —– 2018 yılında ——devir aldığı 775.000 adet şirket hisselerini —–devrettiğini, daha sonra —-hisselerin bir kısmını —— oğlu—–devrettiğini, —– kendi namına hisse alım satımı yaptığını,—— Özel Durumlar Tebliği ‘nin tanımlar ve kısaltmalar başlıklı 4. maddesine göre —- oğlu sıfatıyla —— ve aynı evi paylaşması sıfatıyla —— 2018 yılından beri şirket’te idari sorumluluğu bulunan kişi ve ilişkili kişilerin oluğunu, bu sebeple davalıların 2018 yılından beri şirket’in içsel bilgisine sahip olduklarını, şirketin 13/07/2020 tarihiyle—— çıkarılacağına dair şirketin ile görüşmeler yapıldığını, şirketin —— çıkarılma durumu —–önceden duyurulmadığını, şirketin içsel bilgilerine sahip davalı ——şahsına ait 100.000 adet hisseyi şirketin ——çıkarılmasından kısa süre önce çok yüksek fiyatlarla borsada sattığını, ——Özel Durumlar Tebliği’nin idari sorumluluğu bulunan kişiler ile ana ortak işlemlerinin açıklanması başlıklı 11. maddesine göre ” İdari sorumluluğu bulunan kişiler ve bunlarla yakından ilişkili kişiler ile ihracının gerçek ya da tüzel kişi ana ortağı tarafından sermayeyi temsil eden paylar ve bu paylara dayalı diğer sermaye piyasası araçlarına ilişkin olarak gerçekleştirilen tüm işlemler işlem yapan tarafından kamuya açıklanır.” şeklinde olduğunu, davalı —— şahsı ve diğer davalı ile arasındaki ilişkiyi saklayarak ve şirket ile ilgili yanıltıcı ve yanlış bilgiler vererek davacıyı yanlış yönlendirdiğini, davalıların şirket hakkında sahip oldukları içsel bilgileri kendi menfaatleri için kullanarak fahiş kazançlar elde ettiğini, açıklanan nedenlerden dolayı davanın kabulüne davalıların haksız eylemleri nedeniyle davacının uğradığı şimdilik 10.000,00-TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan dosyada iddiaları kabul etmediğini, davacı taraf soyut ve mesnetsiz iddialar ile haksız kazanç elde etme gayesi ile eldeki davayı açtığını, dava yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan —–Asliye Ticaret (Hukuk) mahkemesi olduğunu, davacı tarafından diğer davalı —— şirket ile alakalı olarak içsel bilgisinin olduğunu iddiasının bir dayanağının olmadığını, iş bu davayı bir temele oturtabilmek adına davasını mevzuatsal temel bulmak adına aslında olmayan bir durum varmışçasına diğer davalı ——- şirket ile alakalı olarak içsel bilgiye sahip olduğu iddia edildiğini, bu iddianın dayanağı dava dilekçesinin içeriğinde belirtilmediğini, yine iddiasını destekler bir delil de sunulmadığını, davacı taraf davalı müvekkili —— diğer davalı ile arasındaki ilişkiyi saklayarak ve şirket ile ilgili yanıltıcı ve yanlış bilgiler verdiğini yanlış yönlendirildiği ve müvekkilinin şirket hakkında sahip oldukları içsel bilgileri kendi menfaatleri için kullanarak fahiş kazançlar elde ettiğini iddialarının yersiz ve ispata muhtaç olduğunu, açıklanan nedenlerden ötürü —— Asliye Ticaret (Hukuk) Mahkemelerinin yetkili olması sebebi ile yetkisizlik kararı verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle; halka açık —— yöneticilerinin —— mevzuatına aykırı eylemleri nedeniyle hisse sahibi davacının uğramış olduğu zararın tazminine ilişkin dava olduğu tespit edilmiştir.6100 Sayılı HMK.’nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir. Yine aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da birini hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.Birleştirilmesi istenen——-Esas sayılı dosyası incelendiğinde, dosyanın halen derdest olduğu, Davacı yatırımcılar farklı ise de, davalıların aynı olduğu, davalıların aynı eylemlerinin dava konusu yapıldığı, davalı şirket yetkilisi —– ile onunla birlikte hareket ettiği ileri sürülen diğer davalı —— iş ve işlemleri hakkında yapılacak incelemenin her iki dosyayı da aynı şekilde etkileyeceği, usul ekonomisi gereği yapılacak inceleme ve varılacak kanaatin çelişkiye sebebiyet vermemesi gerektiği , dava dilekçelerinin davacı yatırımcı ismi dışında tümüyle aynı olduğu, davalar arasında bağlantı olduğu anlaşılmakla birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle mahkememizin iş bu dava dosyasının——-Esas Sayılı dosyası ile HMK. m. 166, TTK 448/2 maddeleri gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın——-Esas Sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4-Birleştirme kararının HMK. m. 166/3 maddesi uyarınca derhal mahkemesine bildirilmesine,Dair, KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.