Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/461 E. 2023/454 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/461 Esas
KARAR NO :2023/454
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:09/05/2022
KARAR TARİHİ :31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili kuruma bağlı ——- ihale ile iş üstelenen alt işverenler nezdinde çalışan dava dışı 22 işçinin, işçilik alacaklarının tahsili amacıyla müvekkili kuruma ve nezdince çalıştıkları son alt işverene karşı dava açtıklarını, yapılan yargılamada müvekkili kurumun, kurum işçilerin alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu ve işçilerin alacaklarının müvekkili kurum tarafından ödendiğini, müvekkili kurum tarafından dava dışı işçilere ödenen tutarın, işçileri çalıştıran alt işverenlere rücu edilebilmesi için taraflarınca —– esas sayılı dava dosyası ile rücu davası açıldığını, ancak açılan davada —–nezdinde sicili tutulan ———- kaydının silindiğinin görüldüğünü ve mahkemece — tarihli duruşma zaptında ihya davası açmak için taraflarına yetki ver süre verildiğini, şirketin 18/02/2015 tarihinde TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca terkin edildiğinin, —– yazdığı —— tarihli yazısında belirtildiğini, ancak kanaatlerince şirketin—— terkin edilmesinin, TTK’nın geçici 7. maddesinde sınırlı olarak sayılan hallerden biri sebebiyle olmadığını, dolayısıyla TTK’nın geçici 7. maddesindeki terkin usulünün bu şirket hakkında uygulanmasının herhangi bir sonuç doğurmayacağı gibi geçici madde 7/15’teki hükmündeki 5 yıllık hak düşürücü sürenin, esasen terkin yapılamayacak bir husus uyarınca terkin işlemi gerçekleştirildiğinden, mevcut uyuşmazlıkta uygulanamayacağını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile —– nezdinde sicili tutulan ——- ihyasını ve ticaret sicilinde ilanını talep etmiştir.Davalı ———— vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK m. 32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tesis edilen işlemde hukuka aykırılığın bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığı için yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, resen terkin edilen şirketin devam eden dava yönünden ihyası istemlidir.——– müzekkere cevabı ve kayıtlarına göre; ihyası istenilen şirketin—— tarihinde, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicil kaydının resen silindiği anlaşılmaktadır.
TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi ile——-Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere ——- aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, ———- hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp —— bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin —- uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ———re’sen silineceği, aynı maddenin —- bendinde ——- kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketi veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği,” düzenlemeleri yer almaktadır. İhyası istenen şirketin 18/02/2015 tarihinde resen terkinine karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK geçici 7/ madde f.4-a’da, “Kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin——– kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirkete veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere gönderilecek ihtar, ilan edilmek üzere ——– aynı gün gönderileceği, İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinin otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri yerine yapılmış tebligat yerine geçer.” denilmek suretiyle, ilgiliye ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilanın, ilan tarihinin otuzuncu günü itibariyle tebliğ yerine geçeceği düzenlendiğinden ihtarın ulaşmaması sonuca etkili olmayacaktır. Somut olayda, Münfesih olma sebebi “adresin tesbit edilememesi, vergi kaydının terkini ” olduğu anlaşılmaktadır.———- Kanunun 10/3. maddesi; ——– takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ——— kaydının re’sen silinmesi için ——- ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemeyeceği, hükmünü içermektedir.”Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş————- Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 1. maddesinin “d” bendinde; ” 5174 sayılı kanunun 10 ve 32. maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler..” ifadesi ile geçici 7.madde kapsamında olmayan bir hali tebliğ ile düzenlemiştir. 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesinde belirtilen sınırlı hallere münhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilen haller dışındaki durumlarda geçici 7. maddeye göre değil TTK daki tasfiye usulüne uygun tasfiye yapılacaktır. Maddenin istisnai ve geçici oluşu göz önüne alındığında kapsamının genişletilemeyeceği, kanunda gösterilmeyen bir halin tebliğ ile düzenlenemeyeceği dikkate alınarak, şirketin terkin işleminin hukuka uygun sayılamayacağı, bu durumda beş yıllık hak düşürücü sürenin uygulanırlılığı olmadığı anlaşılmakla davalının yargı gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.Açıklanan sebeplerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1———- sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen————— kayıtlarının ———- sayılı dava dosyasında taraf teşkilinin sağlanması, yargılamanın yürütülmesi ve müteakip işlemlerin yapılması amacı ile sınırlı olarak İHYASINA,
2-İhyası talep edilen şirketin terkin sebebi gözönüne alındığında ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına YER OLMADIĞINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL ve İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride ihya edilen şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4- Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70-TL. başvurma harcı, 80,70-TL peşin harcın toplamı olan 161,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen toplam 70,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 31/05/2023