Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/439 E. 2022/792 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/439 Esas
KARAR NO : 2022/792

DAVA : Şirketin İhyası (Resen Terkin)
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı —–tarafından düzenlenen idari para cezalarının iptali için müvekkil şirket adına 10.08.2016 tarihinde ——Esas sayılı dosyası dava ikame edildiğini, daha sonra işbu dava aynı mahkemece —–Esas numarası aldığını, mahkemece verilen kararın istinaf edildiğini, ve istinaf dairesince karar kaldırıldığından dosya bu kez ——Esas numarası aldığını, —– Esas sayılı dosyas—– celsesinde, müvekkil şirketin sicilden 18.02.2015 tarihinde re’sen terkin edildiğini, bu nedenle mahkemece ihya davası ikame etmek üzere müvekkiline kesin süre verdiğini belirterek şirketin ihyasına karar verilmesine ve tasfiye memuru olarak şirket yetkilisi —— görevlendirilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünün resen terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş —– İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “—– Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne —— Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce re’sen terkin edilen şirketin ihyası davasıdır.Davacı 14/06/2022 tarihli dava tarihli dava dilekçesiyle, resen terkin edilen şirketin, ——sayılı dosyası yönünden ihyasını talep etmiştir.——dosya içinde mevcut sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin —— olduğu, buna göre mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Adresin tespit edilmemesi sebebiyle resen terkin kararı verildiği, şirketin 18/02/2015 tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır.6102 sayılı TTK’nın 7’nci maddesinin 15 nci fıkrası hükmü ‘Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.’ şeklinde olup buna göre şirketin ihyasında hukuki menfaatleri olanların şirketin kaydının silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ihya davasını ikame etmek zorundadırlar.Davacının ihya talebine konu ettiği ——sayılı dosva dosyası celp edilerek incelenmiştir. Bu davanın 10/08/2016 tarihinde açıldığı, —— sayılı davanın sonradan ——sırasına kaydedildiği ve bu esasta verilen kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak dosyanın mahkemenin ——-sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır. Diğer bir ifadeyle devam eden davası varken terkin işleminin söz konusu olmadığı, terkin işleminden sonra iş mahkemesinde dava açılmış olduğu görülmüştür.Sonuç olarak, resen terkinin 18/02/20215 tarihinde yapıldığı, terkinden itibaren 5 yıl içinde ihya davası açılmadığı, bu durumda hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek davanın reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——–
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın REDDİNE;
2- Alınması gerekli harç tam alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6——- maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.