Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/409 E. 2023/841 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/409
KARAR NO : 2023/841

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket tarafından dava dışı —- adına kayıtlı—–plaka nolu araç için, 11.03.2019-2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere—- kasko sigortası poliçesi tanzim ettiğini, —–ilçesi, —-mahallesi, —–caddesinde, 22.08.2019 günü, saat 16.00’da meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, davalı —maliki ve sürücüsü, davalı —-ise trafik sigortacısı olduğu —- plaka nolu aracın müvekkiline kasko sigortalı—–plaka nolu ve park halindeki araca çarparak hasar almasına neden olduğunu, Sigorta Bilgi ve Gözetim merkezi nezdinde tutulan tramer kaydında —– %100 kusur isnadı yapıldığını, trafik kazası sonucunda bağımsız eksper tarafından meydana gelen hasarın niteliği ve miktarının tespit edildiğini, kasko sigortalı —– plaka nolu araçta 17.416,49-TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu bedelin müvekkili şirket tarafından 10.10.2019 tarihinde sigortalısına ödendiğini, kazaya —– %100 kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, zarar verenin bu zararın giderilmesinde yükümlü olduğunu, davalı şirket ve —-hakkında açılan icra takibi—–yönünden kesinleştiğini ve maaşına haciz konulduğunu, davalı konumunda bulunan borçlu —– kazaya neden olan —– plaka nolu aracın kara yolları trafik zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortacısı olması nedeniyle söz konusu hasar tazminat bedelinin ödenmesinden sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere sorumluluğunun bulunduğunun açık olduğunu, bütün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile,—- İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyadan başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile ferilerine ilişkin olarak davalı muhteris borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı —– vekilinin 30.06.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle:
Müvekkili şirket tarafından —– ait—– plaka nolu traktörün, 22.08.2019 tarihi başlangıçlı olarak trafik sigortası kapsamına alındığını, yani poliçe başlangıcı kaza tarihi ile aynı ancak saat olarak kazadan sonra olduğunu, bu nedenle kazayı kapsamadığını, bu hususun müvekkili şirketin yaptırdığı inceleme ile net olarak ortaya çıktığı gibi, bizzat sigortalı da kazanın yapıldığı sırada trafik sigortası olmadığını, kazadan sonra yapıldığını belirttiğini, poliçenin henüz akdedilmeden gerçekleşmiş bir kazanın poliçe kapsamında olması ve meydana gelen hasarın poliçe teminatından karşılanmasının mümkün olmadığını, yukarıda anlatılan tüm bu nedenlerle davacı tarafından—- İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine müvekkili şirketin itiraz ettiğini, itirazın haklı ve yerinde olduğunu, davacı itirazın yerinde olmasın rağmen kötü niyetli olarak itirazın iptali davasını açtığını, bu nedenle davacı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, bütün bu nedenlerle, haksız yere açılan davanın reddini ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —-. İcra Müdürlüğünün —–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
Dosya konusunda uzman Makine Mühendisi ve sözleşme uzmanı bilirkişi heyetine verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 22/02/2023 tarihli raporunda; davalı —- trafik sigortalı —- plaka nolu otomobil sürücüsü —–olayda %100 (Yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketine kasko sigortalı —- plaka nolu otomobil sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı sigorta şirketine kasko sigortalı —–plaka nolu otomobilin kaza nedeniyle toplam hasar bedelinin 17.416,49-TL olduğu, davalı sigorta şirketine trafik sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğundan, trafik sigorta poliçesi kazayı kapsıyorsa davalı sigorta şirketi bu bedelin tamamından sorumlu olacağı, trafik sigorta poliçesi kazayı kapsamıyorsa davalı sigorta şirketi bu bedelin tamamından sorumlu olmayacağı, raporumuzun teknik kısmındaki tespitlere göre; davalı—- sigortalamış olduğu —- plakalı aracın maliki durumunda olan davadışı—– söz konusu kazayı % 100 kusurlu olarak yapmıştır. Bu nedenle kanaatimizce davadışı/—–, davacı/—-sigortalamış olduğu —– plakalı aracın uğramış olduğu zarardan, hem TBK.md.49 uyarınca Haksız Fiil Faili (haksız fiilde bulunan) sıfatıyla sorumludur; hem de Karayolları Trafik Kanunu’nun —-nolu maddesi uyarınca İşleten sıfatıyla sorumludur. Bu nedenle de, davacı—-sigortalamış olduğu —– plakalı aracın maliki durumunda olduğu anlaşılan davadışı/—- (zarar gören), kaza nedeniyle uğramış olduğu zararın tamamının tazminini davadışı/—- (zarar verenden) talep etme hakkına sahiptir. Ancak işbu dava konusu uyuşmazlık, davadışı—– (zarar görenin) maliki olduğu aracın sigortacısı durumunda olan davacı/—–, söz konusu zararın tazminini, davadışı/—-(zarar verenin) maliki olduğu aracın sigortacısı durumunda olan davalı—– takip tarihi itibariyle talebe hak kazanıp kazanamadığı noktasındadır. İşbu uyuşmazlığın değerlendirilmesi ve davacının davalıdan takip tarihi itibariyle iddia ve talep ettiği gibi alacağı bulunup bulunmadığının saptanması için, Sigorta Hukuku Uzmanı bir Bilirkişinin de kurulumuza atanmasının uygun olacağı, tespitinde bulunmuştur.
Dosyaya yanında sigorta uzmanı bilirkişi eklenerek, rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve mevzuat hükümleri gereği ve davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu bedelin, davalı kurumdan rücuen tahsili hakkında ki şartların mevcudiyeti kanaatiyle rapor tazim edilmekle; Davacı—– sigortacısı olduğu dava dışı sigortalısına kasko teminatı kapsamında araç hasarından kaynaklı hasar tazminatı ödemesi yaptığı ve belirtilen ödemeyi rücuen davalıdan talep ettiği tespit edildiği, davacı Sigorta şirketi tarafından davalı- borçlu aleyhine 20.07.2020 tarihinde —-İcra Müdürlüğü’ nün—–Esas no.lu dosyasında icra takibi başlatıldığı, davacı-alacaklı icra talebinde; 17.416,49-TL asıl alacağının, icra giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık avans faiz ile tahsili talebinde bulunmuştur, şeklinde raporunu sunmuştur.Davacı vekili 31/10/2023 tarihli celsedeki beyanında: önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, dava dışı takip borçlusu tarafından dosya borcu ödenmiştir, davamız konusuz kalmıştır, bu nedenle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ederim ve aleyhimize yargılama gideri yükletilmemesini talep ederim, demiştir.
Davalı vekili 31/10/2023 tarihli celsedeki beyanında: önceki beyanlarımızı, cevap dilekçemi ve rapora itirazlarımızı tekrar ederiz, kazadan sonra poliçe düzenlenmiştir, bilirkişi bu hususu gözden kaçırmıştır, dosya borcu bu sebeple üçüncü şahıs tarafından kapatılmıştır, aleyhimize yargılama gideri hükmedilmemesi talep ve icra inkar masrafının davacı üzerinde bırakılmasını talep ederim, demiştir.Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; borcun sona erdiği ve davanın esasının konusuz kaldığı anlaşılmakla; HMK 331/1 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderlerinin, kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletileceği anlaşıldığından, dava tarihinde haklılık durumuna ve davalının davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği hususuna bakılmıştır. Sigorta alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda kazanın 22/08/2019 tarihinde saat 16:00 civarında meydana geldiği, poliçenin düzenleme zamanının 22/08/2019 günü saat 15.09 olduğu, davalının ZMMS şartları gereği sorumlu olduğu anlaşılmakla, Mahkememizce edinilen kanaat neticesinde yargılama giderleri davalı taraf üzerinde bırakılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Konusuz kalan davada esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 233,10-TL harcın bakiye 36,75‬-TL ‘nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 233,10-TL peşin harç olmak üzere toplam 313,8‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde arta kalan gider avansının yatıranlara iadesine,
5- Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul olunan dava değeri üzerinden hesaplanan 17.900,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- 6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan, alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine, Dair; karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.