Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/275 E. 2022/790 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/275 Esas
KARAR NO : 2022/790
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının —– plakalı aracı ile davacı—- ücretlerini ödemeden ihlalli geçiş yaptığını, geçiş ücretlerinin tahsili için —- sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlu davalının takibe kötü niyetli ve haksız olarak itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle, borçlunun itirazının iptaline, icra inkar tazminata hükmedilmesine karar verilmesin talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurda açılan davada —– yetkili olduğu, bu husus nedeni ile yetki yönünden itirazda bulunduklarını, arabuluculuk tutanağının usulüne uygun yapılmadığını, davalı şirkete herhangi bir şekilde davacı şirket tarafından bildirimde bulunulmadığını, açıklanan bu nedenlerden dolayı davanın öncelikle usulden, eğer mahkeme aksi kanaatteyse esastan reddine, %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davalıya —– davacı işletiminde bulunan—– geçişleri sonrası geçiş bedellerini ödemediği iddiasıyla davacı tarafça başlatılan —- Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce—– plakalı aracın——- celp edilmiş, gelen yazı cevabından aracın davalıya ait olduğu tespit edilmiştir.
Bilindiği üzere 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin 1.fıkrası: —- kontrolünün uygulandığı ——için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine—- tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarında idarî para cezası verilir. ” hükmünü haizdir. İlgili maddenin devamında düzenlenen 5,6,7. Fıkrası ise: “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde —-verilen veya —-veya erişme kontrolünün uygulandığı — geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden,—- ————tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde —— verilen veya devredilen ——— veya erişme kontrolünün uygulandığı —– ücretsiz geçiş yapan araçlar,—— tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın— kuruluşuna bildirilir. Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. (Ek cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü haizdir.
Madde metninden anlaşılacağı üzere davacının işletiminde bulunan —- bedeli ödemeden geçen araçların 15 gün içerisinde geçiş bedelini ödememesi halinde geçiş ücreti ile birlikte bu tutarın 4 katı tutarında ceza sorumlulukları mevcuttur. Davacı tarafça dosyaya sunulan geçiş görüntülerinden davalıya ait aracın takip talebinde belirtilen tarihlerde geçiş yaptığı belirlenmiştir.—- gelen yazı cevabından da geçiş yapan aracın davalıya ait olduğu sabittir. Davalı taraf dosyanın gelinen aşaması itibariyle geçiş bedellerini 15 gün içerisinde ödediğini ispat edememiş, ödeme def’inde de bulunmamıştır. Davacı tarafın başlattığı takibin en son geçiş tarihinden itibaren 15 günden uzun zaman geçtikten sonra olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle yasa kapsamında davacının geçiş ücreti ve ceza tutarı talep etme hakkının bulunduğu anlaşılmıştır. Takip talebinde belirtilen tutarın geçiş miktarları ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafça yapılan itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,—- Esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Kabul edilen 1.840,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 125,69 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 44,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç toplamı olan 161,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 13,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden —- ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi —– zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, davacı vekinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.