Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/25 E. 2022/536 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/25 Esas
KARAR NO:2022/536
DAVA :Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ:11/01/2022
KARAR TARİHİ:16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– seri numaralı—— tutarındaki ——- keşide tarihli çekin zilyedi olduğunu, müvekkilinin zilyedi olduğu iş bu çekin —— isimli şahıs tarafından müvekkille aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmamasına rağmen zorla cebir uygulanarak imzalatıldığını ve müvekkilden zorla alındığını müvekkilinin hemen şikayette bulunduğunu bu nedenle dava konusu çek hakkında ödeme yasağı konulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava TTK. m 818/s, 757-765 hükümlerine göre zayi nedeniyle çek iptali isteğine ilişkindir.Dava dilekçesi incelendiğinde; davacının dava konusu çekin —-isimli şahıs tarafından davacıdan zorla cebir uygulanarak imzalatıldığı ve zorla alındığını beyanla çek iptali kararı verilmesini talep etmiştir. Bu nedenle davacının dava konusu çekin keşidecisi konumunda olduğu, çekin hamili olmadığı anlaşılmaktadır. TTK’nın 757-764. maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere göre çek keşidecisinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkı TTK’nın 651/2. maddesi uyarınca senet üzerinde hak sahibi bulunan hamile aittir. Kıymetli evrakta hakkın senede bağlı olması nedeniyle, senedin zayi olması halinde hak sahibi hamile iptal kararı alarak, hakkını senetsiz olarak ileri sürme, ya da yeni bir kıymetli evrak tanzimini isteme olanağı tanınmak istenmiştir. (TTK m.652). Zayi nedeniyle iptal davalarında amacın, keşidecinin mükerrer ödeme yapmasını önlemek ve kaybedilen kambiyo senedi yerine mahkemece verilecek iptal kararını keşideciye/muhataba ibraz etmek olduğu gözetildiğinde, keşidecinin kendisine ibraz edilmek üzere iptal kararı istemesi bu yolun kanunda öngörülen konuluş amacı ile bağdaşmaz. Keşideci dava konusu çekin cebir kullanarak alındığını iddia ediyor ise çek istirdatı davası veya menfi tespit davası ile bu iddiasını ileri sürebilir. Bu nedenle keşidecinin eldeki davayı açma hakkı bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan dolayı USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç tam alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın davacı tarafa tebliğinden itibaren— hafta içerisinde—- açık olmak üzere davacı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.