Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/242 E. 2022/362 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/242 Esas
KARAR NO : 2022/362

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı—aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, davalı adına kayıtlı müvekkili şirket tarafından — idaresindeki —otomobil ile çarpıştığı, kazanın ardından dava dışı — sevk ve idaresinde yolcu konumunda bulunan —- tazminat ödendiği, daha sonra müvekkil şirketin kazanın meydana gelmesinde kusuru —-rücu —tarihinde sebebiyet verdiği yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası———, hastanede yapılan kontrollerinde —-alkollü olduğunun tespit edildiği, kontrolün kazadan 1 saat sonra yapılması nedeniyle 0.15 promil arttırılarak hesaplandığında oranın— göre kazazede——– oranında kaybedildiği, —– işgücü kaybına uğraması sebebiyle kendisine —– ödemesi yapıldığını—– kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ——- tahsilini talep ettiğini, davalı tarafın borçlu olmadığı iddiasıyla itiraz ettiğini açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, borçluların takibe, asıl alacağa, faize ve ferilerine ilişkin haksız tüm itirazlarının iptaline,—— dosyasındaki takibin devamına, davalı borçluların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Tarafına davalı olarak gönderilen tensip tutanağının ekinde davacı tarafın vermiş olduğu yol fotoğrafı ile ilgili bilirkişi incelemesi sırasında bilirkişi veya davacılar tarafından çekilmiş olan —–fotoğrafının tamamen — olarak çekilmiş olduğunu ve usulüne uygun olmayan bir fotoğraf olduğunu ve yol güzergahını açık olarak çekilen fotoğrafta yol boş olarak gözüktüğü ve ——– gözükmediği gibi bu bu yapılan incelemenin yanlış ve hatalı olarak bildirildiği kanısına vararak itiraz ettiğini, olayda kendisinin kusurunun olmadığını, şahitlerinin bulunduğunu, aracının incelenmesini talep ettiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini mahkeme masrafları ve avukatlık ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği ———davacının sigortalısı davalı sevk ve idaresindeki —– araç ile dava dışı—- idaresindeki —— plakalı aracın karıştığı—–araçta yolcu konumunda bulunan—–sebebiyle davacı tarafça ödenen bedelin davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemli başlatılan—takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Eldeki davanın——sayılı dosya numarası ile görülmeye başlandığı,—— dosyasından verilen görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
Görevsiz mahkemece davacının rücu ettiği sigortalısına ait aracın ruhsat kayıtlarının celp edildiği, aracın ruhsat kaydında ———- kaydedildiği tespit edilmiştir. Yine davacı tarafça sunulan poliçe örneğinde de davalı sigortalıya ait aracın hususi kaydının bulunduğu tespit edilmiştir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Diğer yandan — yayınlanarak — tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 2. Maddesinde; ”Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmü yer almakta, aynı kanunun 3. Maddesinde ise tüketici işlemi tanımlayan ”mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan—- olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” hükmü yer almaktadır. Ayrıca aynı kanunun 83.maddesinde de ”taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilerek 6502 Sayılı Kanunun tüketici işlemlerinde mutlak uygulama alanı bulacağı ayrıca vurgulanmıştır. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73 .maddesinde de, ”Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Görevsizlik kararı veren mahkemece isabetli olarak ——- oluşan uyuşmazlıkların mutlak ticari dava niteliğinde olduğu belirtilmiş ise de; mutlak ticari davaların — mahkemesinde görülmesi gerekmeyip, ihtisas mahkemelerinde(tüketici,sulh hukuk) görülmesini gerektirir istisnai düzenlemelerin gözden kaçırıldığı kanaatine varılmıştır. Zira yukarıda bahsedildiği gibi dava tarihinden önce yürürlüğe giren —– göre — amaçla hareket etmeyen sigortalı—- arasında doğan uyuşmazlıklarda yani eldeki davada olduğu gibi sözleşmesel ilişki olan rücu davalarında iç ilişkide —–mahkemeleri de görevli olabilmektedir. Uygulamada ise —- kullanım türü, kullanım amacı ticari veya mesleki amaçla hareket edip etmediğinin belirlenmesi konusunda önem taşımakta olup, dosya kapsamında davalı sigortalıya ait aracın kullanım —– olduğu, aracın ticari amaçla kullanıldığına ilişkin dosyada başkaca bir delil de olmadığı anlaşılmış, hal böyle olunca TKHK’nın 3.maddesi ve 83. Maddesinin 2. fıkrasında:”Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. ” amir hükmü gereği, davalının tüketici konumunda olduğu ve dava konusu işlemin tüketici işlemi olduğu, bunun aksinin dosya kapsamında iddia ve ispat edilemediği anlaşıldığından ihtisas mahkemesi olan Tüketici mahkemelerinin görevli, Mahkememizin ise görevsiz olduğu kanaatine varılmış ve karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.—– davacıya ———ile sigortalı bulunan davalıya ait aracın karıştığı kaza sebebi ile dava dışı 3. kişiye ödenen maluliyet tazminatının davalının sürücüsünün olay yerini terk etmesi sebebi ile —- şartları uyarınca rücuen davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Davalıya sigortalı aracın kullanım amacı hususidir. Dava, sözü edilen Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılmıştır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, davacı —– davalı sigortalı arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna ilişkin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. ———— bulunan davalıya ait aracın karıştığı kaza sebebi ile dava dışı 3. kişiye ödenen hasar bedelinin davalının kaza sırasında alkollü olması sebebi ile rücuen tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Davalı sigortalı, 6502 sayılı Kanun’un 3.maddesinin k bendi kapsamında tüketici; — davacı arasındaki sigorta sözleşmesi ise aynı Kanun’un 3.maddesinin l bendi gereğince tüketici işlemidir. Bu durumda uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir.———– mahiyettedir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve amir hükümler gözetilerek, her ne kadar eldeki dava mutlak ticari dava olsa da, TKHK 83. Maddesinde —— olan istisnai düzenleme karşısında tüketici işlemlerinde sigorta sözleşmeleri de dahil olmak üzere——- mahkemelerinin görevli olduğu, davalıya ait aracın ——- olduğu, yerleşik——– kullanım türünün tüketici işlemi sayılması gerektiği, davanın da iç ilişkide rücuen tahsil istemli tazminat davası olduğu, davacı ile davalı arasında sözleşmesel ilişki olduğu, Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmış, karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1- Mahkememizin görevsizliği nedeni ile 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli——— gönderilmesine,
3————– Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş olmakla, taraflarca mahkememiz kararına karşı İstinaf yoluna başvurulmadığı takdirde dosyanın mercii tayini için ———gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.