Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/195 E. 2023/18 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/195 Esas
KARAR NO : 2023/18

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalıya satışı yapılan mallara ait faturaların düzenlendiğini ancak davalının aldığı mallara ilişkin fatura bedellerini zamanında ödemediğini, bunun üzerine cari hesap alacağının tahsili için davalı-borçlu aleyhine—-. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde takibin durduğunu, bu nedenle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığını beyan ederek, davalı/borçlunun—–sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve mesnetsiz itiraz sebebiyle % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerini davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile duruşma davetiyesinin tebliğine rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine—- dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam—– ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek, rapor alınmıştır. 03/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacı ve davalı şirketin tacir oldukları, davacı ile davalı şirket arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davacının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve—– elektronik ortamda tutulan ve yasal süresi içinde —–oluşturduğu ve birbirini teyit eden ticari defter ve kayıtlarına göre: davacının —— icra takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacak bakiyesi bulunduğu, ancak davalının icra takibinde 21.041,69 TL asıl alacak talebinde bulunduğu, tarafların mal ve hizmet satış ve alışlarına ait faturalarının — beyanları dikkat alındığında davacının icra takibinde konu ettiği cari hesabın dayanağı mal veya hizmetin davalı tarafından alındığına delil oluşturacağı kanaatine varıldığı, tarafla arasındaki ticari ilişkiye ait yazılı sözleşme bulunmadığı ve TBK’nun temerrüte ilişkin hükümlerine göre davalının icra takibinden önce temerrüte düşürüldüğüne dair herhangi bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle davacının icra takibindeki işlemiş faiz talebinin yerinde olup olmadığının takdiri sayın mahkemeye ait olduğu…” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında sözleşmenin ve aradaki ticari ilişkinin davalı tarafından inkar edilmediği anlaşılmıştır. HMK 222. maddesinde gereğince gerekli ihtara rağmen ticari defterlerin sunulmaması halinde, ticari defterlerini sunan tarafın kayıtlarının delil olarak kabul edileceğine ilişkin düzenlenme dikkate alınarak, davalıya defterlerinin incelenmesi için ihtar yapılmasına rağmen defterlerini inceleme gününde mahkemeye sunmadığı anlaşılmış, bu nedenle defterlerini sunan davacının defterlerindeki kayıtlar esas alınmıştır. Davacı defterlerindeki kayıtlara göre —- alacağının olduğunun tespit edilmiş, davacının asıl alacağa ilişkin talebinin —- olduğu dikkate alınarak bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, takipten önce davalının temerüde düşmediği anlaşıldığından işlemiş faiz alacağı talebinin reddine karar verilmiş, alacağın faturaya dayalı alacak olması nedeniyle likit olduğu dikkate alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; —– dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 21.041,69 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen —– %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.437,36 TL harcın peşin alınan 256,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.180,46 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı şirket tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 256,90 TL peşin harcın toplamından oluşan 337,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan —– yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan(%98,93 Kabul %1,07 Ret) —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden —- göre davacı vekili için takdir olunan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
9-6325 Sayılı Kanun m. 18/A-13 uyarınca —- tarafından karşılanan —- ücretinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%98,93 Kabul %1,07 Ret) 1.305,82 TL davalıdan, 14,18 TL davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.