Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/185 E. 2023/21 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/185 Esas
KARAR NO : 2023/21
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şahıs davalı—– aracılığı ile diğer davacı —— ile yapmış olduğu —–iş yeri Abonelik——–sözleşmesi kapsamında —— ticari üyelik sözleşmesini 18/09/2020 tarihinden oynanacak sezonun sonuna kadar —— işletmek amacıyla üyelik sözleşmesi yaptığı ve bunun karşılığında da davacı tarafından 18.600,00 TL ödeme yaptığını, ancak Covid-19 sebebiyle işletmelerin kapatıldığını, kullanılan 8 haftalık tutar sonrası kalan 34 hafta için hesaplanmış tutar olan 15.057,00 TL nin iadesi talebinde bulunulduğunu, her ne kadar davacı ücret iadesinde bulunmuş ise de şirket yetkilileri ilk başta ücret iadesini kabul ettiklerini ancak daha sonra davacıya yeni sezon için yeni bir üyelik sözleşmesi yapmayı ve bu yeni üyelik sözleşmesinden kaynaklı ortaya çıkan bedelden hizmet vermedikleri için iptal olan sözleşme için ödemiş bulunduğu bedelin mahsup edilmesini teklif ettiklerini, davacının hizmetini alamamış olduğu özleşmeden kaynaklı ödediği bedelin iadesini ısrarla talep etmesine karşı davalı firma davacının iadesine kayıtsız kaldığını, bunun üzerine icra takibi başlatıldığı ancak davalılar tarafından icra takibene itiraz ederek takibi durdurduklarını, açıklanan nedenlerden dolayı itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı——–vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin işbu dava yönünden pasif dava ehliyeti bulunmamakta olduğu, işbu sebeple dava kapsamında husumetin yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkili şirketi tarafından pandemi sürecinde abonelerinin zarara uğramaması sebebiyle, kapalı bulunduğu sürece kendilerinden ücret alınmamasına var ise alınan bedellerin iade edilmesine karar verildiğini, bu kapsamda bayiler ile müvekkili şirket arasında yazılan bir protokol akdedilerek bu uygulama yazılı süreç haline getirildiği ve müvekkili şirket tarafından bayilere yapılan iadelerin ticari üyelere yapılması garanti altına alındığını, pandemi sebebiyle liglerin yayınlanamadığı 34 haftanın ücretini davacıya iade etmenin diğer davalı bayinin yükümlülüğünde olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı——Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili, ——firmasının yetki verdiği bölgelerde ——ticari yayınlarının sözleşme işlemlerini yaptığını, bu meyanda yayınlara matuf ücret ve fiyat tarifeleri doğrudan——- firmasınca belirlendiğini, bu noktada müvekkilinin görev alanı ——- işletmeler için belirlediği kriterleri uygulayıp müşteri taleplerini ——-merkeze iletmekten ibaret olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin aracı bir firma olduğu hususu karar muvacehesinde dikkate alınması gerektiğini, borçlu Covid-19 salgınını bilerek ve idari kısıtlamaların riskini üstlenerek sözleşmeyi imzaladığını, sözleşme tarihi 18/09/2020 olduğu, bu tarihte yaz aylarında hafifletilen idari yasakların yeniden yürürlüğe gireceği yönünde bilgiler dolaşıma girdiğini, nitekim çok geçmeden kasım ayında idari yasak süreci başladığını, tüm bu nedenle davacının mücbir sebebe dayanarak ilgili senetlerin iptaline, ödemelerin iadesine ilişkin taleplerinin reddini talep ettikleri, açıklanan nedenlerden dolayı firma kullanıcıların mağdur olmaması açısından yeni başlayan sezondan telafi izletme imkanı sunulduğunu, itirazlarının kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalıların aleyhine——- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalılar tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlularının mahkememiz dosyasının davalıları olduğu, abonelik sözleşmesine dayalı olarak toplam 17.928,28 TL tutarlı ilamsız icra takibine davalıların süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.Bilindiği gibi, bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Öte yandan 6335 sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK.’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
6102 sayılı TTK hükümlerine göre; ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir (TTK 11/1). Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir (TTK 11/2). Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten gerçek kişiye tacir denir (TTK 12/1). İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır (TTK 15/1).—— nolu Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 3. maddesinde Esnaf ve Sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler, olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; ilgili ticaret odalarına ve vergi müdürlüklerine yazılan müzekkere cevaplarından anlaşıldığı üzere, davacının tacir kaydının olmadığı, tacir sayılmasını gerektirecek hacimde iş hacminin olmadığı, davacının tacir olmamasından dolayı taraflar arasındaki hukuki ilişkininde ticari sayılamayacağı, eldeki davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşıldığından görevsizlik kararı verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ——-Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
4-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı