Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/137 E. 2022/161 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/137 Esas
KARAR NO : 2022/161 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait —-Plakalı aracı oğlunun kullandığı —— olması üzerine tam durduğu sırada karşı yönden gelen — dikkat etmeyerek duran araca çarpması ve durmayarak kaçıp gitmesi sonucu maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini, bunun üzerine maddi hasarlı kaza tutanağının tutulduğunu, müvekkilinin aracının tamirini kasko sigortacısı —dahil hasar bedelinin 4.248.00 TL. tuttuğunu, müvekkilin aracının —araç olduğunu, müvekkilin aracına çarparak kaçan davalı— tarihine kadar sigortalı olduğunun—– tarafından tespit edilerek kaza tutanağına yazıldığını, müvekkilinnin talebine rağmen araçta oluşan değer kaybının ödenmediğini, olay günü çarparak kaçan davalıya ait aracın kusurunu gösteren —– olduğunu, müvekkilin aracının sürücüsüne— edilecek bir kusur olmadığını, karşı tarafın % 100 kusurlu olduğunu, açılan davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalıya tebligatın yapıldığı, davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, —– meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta değer oluştuğu iddiasıyla açılan maddi tazminat davasıdır.
Mahkemenin —— Esas sayılı dosyası üzerinden davacı——– aleyhine dava açılmış, Davalı—– yönünden dava öncesinde———zorunluluğu bulunduğundan Mahkemece, dava dilekçesi ekinde arabuluculuk başvurusu sonrası son tutanak sunulmadığından davacı vekiline davalı sigorta şirketi yönünden dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin belge ile anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağı sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, Mahkememiz ara kararı davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı —– tarihli Dilekçesi ekinde — son tutanağını sunmuştur. Sunulan kaydın incelenmesinde davacı tarafça dava açıldıktan— tarihinde — başvurulduğu görülmüştür. Davacı tarafça davalı sigorta yönünden dava öncesinde arabulucuya başvurulmadığının anlaşılması üzerine davalı ….—– açılan davanın Mahkememizin —- Esas sayılı dosyasından tefrikine karar vermek gerekmiş, dosyanın yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Eldeki dosyada öncelikle Mahkemenin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1. maddesine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, — mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Tüm dosya kapsamı, davacı tarafın iddiaları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlıkta, davalının tacir sıfatı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık nisbi yahut mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından ve sigorta yönünden tefrik kararı verilmekle eldeki davada ——yapılması gerektiğinden davanın genel görevli Asliye Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin 6102 sayılı Kanunun kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından, görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizce görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
—- Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun tespitine,
2-HMK 20 madde uyarınca Mahkemece verilen kararın kesinleşmesi ve kararın kesinleşmesini müteakip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli—-Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.