Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/133 E. 2023/859 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/133
KARAR NO : 2023/859

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin sigorta şirketi nezdinde 02.01.2020-02.01.2021 tarihlerini kapsayan—- poliçe nolu —- Paket sigorta poliçesi ile sigortalının —– olduğunu, Sigortalıya ait —– adresinde 22.03.2020 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasar sonrası, müvekkili şirketin, riziko adresinde ekspertiz çalışması yaptırdığını, ekspertiz raporuyla hasarın miktarının, boyutunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin ödediği miktar tutarında, getirtilecek hasar dosyasında mevcut ve bir örneği ekte yer yer alan ödeme dekontları, ibraname, teslim ve temlik beyannamesine istinaden Türk Ticaret Kanunu halefiyet hükümleri gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalının icra takiplerine yapmış olduğu itirazlar haksız ve kötü niyetli olduğunu açıklanan nedenlerle haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve kötü niyetli davalı/borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili Davalı Kooperatifin özel güvenlik kurumu tarafından denetlenmediğini, işyerlerinin güvenliğini sağlama yönünde bir yükümlülüğünün olmadığını, davalı müvekkilinin —-demir kapılar ile çevreleyerek kapattığını ancak dava dışı —– konumu gereği giriş kapısı ile çevrelenmiş alanın dışında kaldığını, —– 48 adet kamera bulunduğunu, —– Sitesinin 18.00- 08.00 saatleri arasında kamera ile denetlendiğini, hırsızlık olayı esnasında Kooperatif görevlisini gören dört şüphelinin geldikleri araçla olay yerinden kaçarak uzaklaştıklarını, gerçekleri yansıtmayan ve yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı şirketin sigortalısının iş yerinde 22/03/2020 tarihinde meydana geldiği beyan edilen hırsızlık olayı ile ilgili yaptığı ödeme nedeniyle davacı sigorta şirketinin davalı —–Yapı Kooperatifi aleyhine başlattığı —–. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Mahkememizce dosyanın mahkememizce güvenlik konusunda uzman bilirkişi ve sigortacı ve bir makine mühendisi bilirkişiden oluşturulacak heyete tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan 29/09/2023 tarihli raporun
SONUÇ KISMINDA,
” Davacının Dava dışı sigortalısı yönünden meydana gelen hırsızlık olayında, iş yeri içerisindeki akülerin iş yeri dışından camdan bakıldığında kötü niyetli kişilerin dikkatini çekebileceği yönüyle, iş yerinin güvenliğinin sağlanmasında yeterli seviyede güvenlik tedbirleri almadığı, iş yerinin korunmasında özensiz davrandığı yönüyle takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere %30 oranında kusurlu olduğu, davalı ——Kooperatifi yönünden gece vardiyasında toplam personel sayısının devriye hizmetinin araçlı sağlanması kaydıyla minimum seviyede (3) kişi olması gerektiği, şüpheli aracın siteye girişi ve site içerisinde olduğu esnasında ve hırsızlık olayının gerçekleşmesi esnasında aracın motor sesisin güvenlik görevlileri tarafından duyulma imkanı olmasa da kameraların güvenlik görevlisi tarafından takip edilmediği, hırsızlık olayının hırsızlık olayı gerçekleşirken araç kapısına zarar verildiğinin görülmesi esnasında tespitinin yapıldığı ve şüpheli şahısların sanayi içerisinde bulundukları esnada çıkıĢlarının güvenlik görevlilerince önlenemediği, davalı—— Yapı Kooperatifi’nin 5188 sayılı yasa kapsamında güvenlik hizmeti verdiği Davacının dava dışı sigortalısının iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayını önleyemediği, hırsızlık olayına sebebiyet verdiği yönüyle takdiri Sayın mahkemeye ait olmak üzere %70 oranında kusurlu olduğu, ekspertiz tarafından sunulmuş olan parçaların yer aldığı listede ki fiyatlar serbest piyasa koşullarında 22.03.2020 hırsızlık tarihi itibari ile kabul edilebilir makul fiyat aralığında olduğu (serbest piyasa koşullarında, yetkili akü bayi firmaları ve internet siteleri üzerinde yapılan araştırmalarda), 40.073,71 TL tutarın baliğ olduğu, bu tutarın serbest piyasa koşullarına ve dosya kapsamına uygun olması ile Kadr-i Maruf değer taşıdığı, bu bilgiler dâhilinde —– olduğunu, sigortalıya ait ——- adresinde meydana gelen hırsızlık olayında için, derdest davaya konu ettiği ve davalının tazmin etmesini istediği toplam zararının, “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle hasar bedel tutarı = 40.073,71 TL x %70 = 28.051,60 TL olarak hesap edildiğini, poliçe teminat bedel 155000-TL bedel kapsamında ve %70 kusura denk gelen 28.051,59-TL bedelin halefiyet ilkesi uyarınca davalının rücu edebileceği hasar miktarı olarak tespit edildiği”
Yönünde görüş bildirmiştir.Dava konusu hırsızlık olayının davalı —-Kooparetifinin güvenliğini sağladığı —– blokları ve ve küçük çapta dükkanlardan oluştuğu anlaşılan davacı sigorta şirketinin sigortalısı —– sahibi olduğu ve esas olarak “Akü” alım satım işiyle uğraştığı —–isimli iş yerinde gerçekleştiği anlaşılmaktır. Uyuşmazlık davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği sigorta tazminatını, hırsızlık olayının gerçekleştiği iş yerinin içerisinde bulunan sanayi kooperatifine rücu edip edemeyeceği noktasındadır. Davalı —–. verdiği cevap dilekçesinde kooperatiflerinin özel güvenlik kurumu tarafından denetlenmediğini, ayrıca iş yerlerinin güvenliğini sağlamak gibi bir görevlerinin bulunmadığını beyan etmiş ise de gerek konuya ilişkin ceza soruşturması evraklarından gerekse yargılama dosyasından —- Güvenliğinin 5188 sayılı yasa kapsamında toplamda (4) özel güvenlik personeli ile sağlanması yönünde Valilik Makamına müracaatta bulunulduğu, Valilik Komisyon
Kararı doğrultusunda toplamda (4) personel kadrosunun uygun olduğu görülerek Özel Güvenlik
İzin Belgesinin verildiği ancak fiilen 3 personelin çalıştığı anlaşılmıştır .Başka bir ifade ile davalı tarafın sanayi sitesi içesinde bulunan iş yerlerinin güvenliğini üstlendiği ve bu kapsamda personel istihdam ettiği görülmüştür.
Hırsızlığın meydana geldiği iş yerinde toplamda bulunan iş yerinden 22.03.2020 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde 1 adet 12 V. 45 AH akü, 21 adet 12 V.60 AH akü, 28 adet 12 V. 75 AH akü 2 adet 12 V. 80 AH akü, 17 adet 12 V. 90 AH akü, 11 adet 12 V. 100 AH akü, 16 adet 12 V. 105 AH akü, 14 adet 12 V. 180 AH akü, 2 adet 12 V. 200 AH akü, 2 adet 12 V. 225 AH akü, 2 adet 12 V. 240 AH akü toplamda 116
adet akünün çalındığı anlaşılmıştır.Çalınan Akülerin değerinin ise 40.073,71 TL olduğu bilirkişi raporu ile sabittir. Yine Güvenlik uzmanı bilirkişi düzenlenen raporda iş yerindeki güvenlik personelin en 5 kişi olması gerektiği ancak 3 kişi fiilen çalıştığı bu anlamda yeterli güvenlik personelin olmadığı anlaşıldığından kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Diğer taraftan meydana gelen hırsızlık
olayında, iş yeri içerisindeki akülerin iş yeri dışından camdan bakıldığında kötü niyetli kişilerin dikkatini çekebileceği yönüyle, iş yerinin güvenliğinin sağlanmasında yeterli seviyede güvenlik tedbirleri almadığı, iş yerinin korunmasında özensiz davrandığı yönüyle davacı sigortanın sigortalısının da %30 oranında kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Belirlenen kusur oranları ve davacı tarafça dosyaya sunulan 13.07.2020 tarihli 40.128,79 TL ödeme dekontu birlikte değerlendirildiğinde davacının sigortalısının kusuru oranında ödeme talep edebileceği, davalı tarafın olayın gerçekleşmesinde %70 kusurunun bulunması nazara alındığında sigortacının talep edebileceği miktarın 40.128,79x%70 = 28.090,15 tl olacağı ve ödeme tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğinden takip tarihine kadar 2.950,62 TL faiz talebinde bulunabileceği (426 günx%9 yasal faiz) toplamda 31.040,77 TL talep de bulunabileceği değerlendirilerek hüküm kurulmuştur.Davacı her ne kadar icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; —-. İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı icra takibinde davalı tarafça yapılmış icra takibine itirazın Kısmen İptali ile 28.090,15 TL asıl alacak,2.950,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.040,77 TL üzerinden Takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 2.120,39-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 535,57-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.584,82-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 535,57-TL peşin harç toplamı olan 616,27-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 6.072,25-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%70,00 Kabul %30,00 Ret) 4.250,57-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 13.303,19-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.092,00-TL’sinin davalıdan , 468,00-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren davacı taraf için kesin davalı taraf yönünden 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.