Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/115 E. 2022/578 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/115 Esas
KARAR NO:2022/578
DAVA:Menfi Tespit (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/02/2022
KARAR TARİHİ:30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —–tarihinde müvekkili —-kara yolunda —– istikametine doğru gitmekte olduklarını, havanın yoğun şekilde yağışlı olması sebebiyle müvekkili —- orta şeritten hız sınırının altında yola devam ettiğini, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı —— plakalı aracın sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek önce sağ şeritteki bariyerlere akabinde savrularak sol şeritteki bariyerlere çarparak ve müvekkili şirkete ait ——plakalı araca çarparak durduğunu, müvekkilinin yaralanması sonucu yakındaki sivil araçlar müvekkili ve arkadaşlarını kendi araçlarıyla hastaneye götürdüklerini, müvekkilinin olay yerinden hastaneye çevredekilerin yardımı ile gittiğini, kaza tespit tutanaklarında her ne kadar sigortalı aracın sürücüsünün —— olduğunun belirtildiğini, ancak baz istasyonu kayıtlarından da görüleceği üzere araç sürücüsünün —– olduğu ve araçta başka kimsenin olmadığının ceza mahkemesinde subut bulduğunu, —– olduğunu aracı sağa sola zik zak çizerek kullandığını, müvekkillerinin hastanede olması nedeniyle kaza tespit tutanağının sigortalı araç sürücüsünün ve kardeşi——- tarafından beyan edilen şekilde hazırlandığını ve müvekkilinin kusurlu bulunduğunu belirterek davalı sigorta şirketinin müvekkilleri hakkında başlattığı icra takiplerinin iptalini talep etmiştir.Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davacı —– plakalı aracın —-tarihinde davacı ——-sevk ve idaresinde —–istikametine doğru gitmekte iken davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı —— plakalı aracın önce bariyerlere çarparak daha sonra ——- plakalı araca çarparak durduğunu ve sigortalı araç sürücüsü olan ——olması nedeniyle kusurlu olduğu iddia edilerek, davacılar hakkında başlatılan icra takipleri nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Bilindiği gibi, bir davanın —– görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Öte yandan 6335 sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK.’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek ——— ile ——arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.——-sayılı bölge adliye mahkemesi kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine dair kararında özetle; “Uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı Güvence Hesabı zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan —– mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir” şeklinde gerekçeli ile sigortanın açmış olduğu rücu davalarında görevli mahkemenin ——- olduğu belirlenmiştir.Eldeki davada sigortanın yapmış olduğu ödemenin davacılardan rücuen tahsiline ilişkin başlatmış olduğu icra takibi dolayısı ile davacıların borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmış, davacıların gerçek kişi olmaları, uyuşmazlığından haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin—– Mahkemesi olduğu anlaşıldığından görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ——- Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren—haftalık süre içinde —– açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.