Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1001 E. 2023/988 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/1001 Esas
KARAR NO: 2023/988
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/12/2022
KARAR TARİHİ: 06/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişkilerinin olduğunu, davacı taraf talep ettiği ürünlerin davalı yana 30.000,00USD ödeme yaptığını, davacı taraf söz konusu ürünlerin ödemesini yaptıktan sonra davalı şirket yetkilisi ——— ile telefon üzerinden irtibat kurduğunu, bunun üzerine davalı tarafın gönderdiği sesli mesajda paranın geldiğini tır bilgilerinin ise gönderileceği bilgisinin davacıya verildiğini, bunun üzerine davacı tarafından 07.05.2022- 08.05.2022- 10.05.2022- 11.05.2022- 12.05.2022-13.05.2022- 24.05.2022- 10.06.2022- 12.06.2022, 26.07.2022 ve en son 31.08.2022 tarihinde davalı tarafa ürünlerin gelmediğini ödemenin iade yapılmasına ilişkin mesajların atıldığı davalı tarafından da ödemenin iade edildiğine dair msjların olduğunu ancak davalı tarafından hiç ödeme yapılmadığını, Bunun üzerine davacı tarafından davalı yana ——- Esas numarası ile takip başlatıldığını ancak davalı yanın haksız olarak itiraz ettiğini, Bu itibarla, davalı/borçlunun vekili marifetiyle sunduğu itiraz dilekçesinde, herhangi bir borcu olmadığına dair itirazının hiçbir hukuki temeli bulunmadığından, borçlunun icra dosyasına vaki itirazının iptaline, alacağın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ve davalı taraf arasında akdedilen bir sözleşmenin olmadığını davalı tarafın davacı yanı tanımadığını, davalı şirketi … ile hiçbir sözleşme imzalamadığını, davalı şirket ——- – ——– ile sözleşme imzaladığını, ——-, —— oğlu olduğunu, davaya konu olayla ilgili davacı … ile davalı arasında hiçbir sözleşme ve anlaşma yapılmamış olduğundan, yani arada ticari veya başkaca hiçbir iş ve işlem yapılmamış olduğundan ——— adına gönderilen 30 bin doların müvekkilin ticari defterlerine işlenme almadığını, davaya konu ödemenin davalı tarafa değil 3. Kişilere ödendiğini, Kabul anlamına gelmemekle birlikte; konuşma ve yazışma kayıtlarının müvekkil şirket yetkilisine ait olduğu düşünülse bile müvekkil zaten kendisine ait olmayan, kendisinin tarafı olmadığı bir iş için yani ——– – ——— ile … arasındaki ticari ilişkiye kendisi de ——– ile sözleşme yapmış olduğu için müdahil olmak durumunda kalındığını, tüm bu hususlar neticesinde Banka dekontu, müvekkilin ——– ile yaptığı sözleşme, tanık beyanları (isim ve adresleri bildirilecektir), bilirkişi incelemesi vs. Yargıtay Kararları ve her türlü kesin takdiri yasal delil davanın husumet yönünden reddine, davanın tüm talepler yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :Dava, tacirler arasında, avans mahiyetinde gönderilen paranın iadesinin sağlanması için başlatılan icra takibine itirazın iptalidir.Davacı, davalı şirket hesabına banka yoluyla 06/05/2022 tarihinde 30.000 USD para eft yaptığını, kükürt ham maddesinin tırlarla ——- gelmesinin gerektiğini; yazılı bir sözleşme olmadığını, dava dışı —— aracılığı ile davalı şirketle anlaştığını ve parayı davalı şirkete gönderdiğini, bilgi amaçlı olarak açıklama kısmına ——– yazdığını belirterek, kendisini oyaladıklarını, davalı şirketin ——- uygulamasından yapılan yazışmalarda parayı aldığını ikrar ettiğini, ancak mal gönderilmediğini, paranın da iade edilmediğini iddia etmiştir.
Davalı, yapılan tebligata rağmen süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, ön inceleme celsesinde davalı vekili davacının üçüncü kişi ile ticari ilişki içinde olduğunu, davalının bir borcunun, sorumluluğunun olmadığını ileri sürmüş, ayrıca 05/07/2023 tarihinde de yazılı beyan dilekçesinde ticari defterlerini sunmayacağını bildirmiştir. Davaya konu ——–E sayılı icra dosyası incelendiğinde, 25/09/2022 tarihli takip talebi ile 30.000,00 USD asıl alacak, 705,20 USD işlemiş faiz olmak üzere toplamda 30.705,20 USD alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren yabancı paraya göre faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin davalıya/borçluya 05/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07/10/2022 tarihinde süresi içinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, alacaklının dayandığı belge varsa tümü üzerindeki imzaya da itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, 19/12/2022 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.Davacı asıl alacakla birlikte işlemiş faiz talebinde bulunmuş, itirazın iptali davasında da her ikisi yönünden harç yatırarak her ikisine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.Davadan önce zorunlu arabuluculuğa gidildiği, anlaşılamadığına dair son tutanağın ibraz edilmiş olduğu, dava şartlarının mevcut olduğu görülmüş, esasa geçilmiştir.Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.Mali müşavir bilirkişi, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre, banka dekontuyla sabit olduğu üzere davacının davalıya 30.000 USD parayı 06/05/2022 tarihinde eft yoluyla gönderdiğini, davalının defter ve kayıt sunmadığını, mal teslimini gösterir evrak belge sunmadığını, taraflar arasındaki telefon görüşmelerine göre davalının 30.000USD yi uhdesinde tuttuğunu; ancak temerrüde düşüren bir ihtar olmadığından işlemiş faiz istenemeyeceğini mütalaa etmiştir.Davacı rapora beyan dilekçesinde rapor ile haklı olduğunun anlaşıldığını, işlemiş faiz için de mesajların ihtar sayılması gerektiğini belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.Davalı vekili, rapora beyan dilekçesinde rapordaki aleyhe olan tüm tespitlere itiraz ettiklerini,——— adına yapılan eftden davalının sorumlu olmayacağını ticari ilişkinin de ispatlanmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.Davalı vekili, 27/10/2023 tarihli istifa dilekçesi ile vekillikten çekilmiş, bu dilekçe davalı asile 10/11/2023 tarihinde tebliğ olmuştur.Somut olayda davacının, davalı hesabına 30.000 USD gönderdiği ve kükürt almak istediği ancak malın gönderilmediği sabittir. Davalı ticari ilişkinin ——– ile kurulduğunu ileri sürmüşse de; para davalı hesabına gönderilmiştir. Telefon mesajları da inkar edilmiş değildir. Ayrıca davalı, parayı ——— aktardığını dair bir belge de ileri sürmemiştir, bu sebeple davalı savunmaları yargılamadan kurtulmaya yönelik soyut mahiyette değerlendirilmiştir. İşlemiş faiz istemi yönünden bilirkişi tespitine itibar edilmiştir. Davacı vekili telefon görüşmelerinin ve mesajlarının ihtar yerine geçmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, temerrüde düşüren ihtarın kesin, somut, tartışmasız olması gerekir. Bu mahiyette bir temerrüt olmadığından davalının takiple temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.Açıklanan sebeplerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
——- esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 30.000,00 USD asıl alacak üzerinden DEVAMINA;
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE;
Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına;
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 38.306,95-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.969,93-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 31.337,02-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70-TL. başvurma harcı, 6.969,93-TL peşin harcın toplamı olan 7.050,63-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.727,25-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%97,73 kabul % 2,27 ret oranında ) olmak üzere 2.665,24-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.ye göre hesaplanan 125.616,51-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/12/2023