Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/914 E. 2022/512 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/914 Esas
KARAR NO:2022/512
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/12/2018
KARAR TARİHİ:09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İkamet ettiği—–adresine defalarca kez elektrik bağlanması için talebi olmasına karşın davalı —– tarafından hiç bir taleplerinin yerine getirilmediğini, ikamet adresine sokaktan elektrik hattı çekilmesi için davalı—— kurumuna müracaat etmelerine rağmen davalı kurum yetkilileri elektrik altyapısının talep eden tüketici tarafından sağlanması gerektiğini bildirdiklerini, kurumun elektrik alt yapısını yapmadığı, elektrik altyapısı yapılması için —— kablo için —-tedarik bedeli ödediğini, —-yapımı içinde ——-masrafı olduğunu, bu masrafları—- yapması gerekmekte olmasına rağmen davacıya yaptırdığını, yapılan —– tutarı davalı —- tahsilini talep ettiğini, davanın kabulü ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin davalı şirkete ulaşmasından sonra davacı adına herhangi bir talebe rastlanılmadığını, —–adına talepler tespit edildiğini, davacı tarafça yapıldığı iddia edilen başvuruların açıklanması halinde bu başvurulara ilişkin sonuçların tespiti ile sunulacağını, yeni bağlantı için harcanan bedellerin—– tarafından karşılanması gerektiğinin iddia edildiği, ancak şirketin mevzuattan kaynaklanan böyle bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davacı tarafından iş yerine şantiye elektriği bağlamak için yaptığı masrafların geri ödenmesine ilişkin tazminat davası olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, —– oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen —- tevdi edilmiş, inceleme sonucu tanzim edilen —- tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. —– raporunda özetle; Dosyaya sunulan belgelerin incelenmesi neticesinde davacı kullanıcı tarafından tesis edilen elektrik bağlantı bedelinin davalı —— rücu edilmesi yürürlükteki mevzuata uygun olmadığı şeklinde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Eldeki dava öncelikle —- görülmeye başlanmış, Mahkemece—- tarih ve—– sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş, dosya Mahkememize tevzi edilmiş yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.Bir davada davacı ve davalı olmak üzere daima iki taraf bulunur. Davada taraf olarak gösterilen bu kişilerin gerçekten o dava ile ilgili olup olmadığı ise taraf sıfatı ile ilgilidir. Sıfat, dava konusu subjektif hak olan dava hakkı ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti, davayı takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu hâlde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka yöneliktir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine ait olduğundan davacı sıfatı (aktif husumet), yani davacı olma yetkisi de o hakkın sahibine ait olacaktır. Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek kişi ise, o hakka uymakla borçlu olan kişiye (davalı sıfatı, pasif husumet) ait olacaktır—–Mahkemenin de taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir olgudur. Nitekim aynı ilkeler—tarihli ve —— sayılı kararlarında da benimsenmiştir.Tüm bu açıklamalar dikkate alındığında, her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine tazminat davası açılmış ise de, tazminata konu taşınmaz olan —– adresinde bulunan taşınmazın davacıya ait şantiye olmadığı, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan faturanın incelenmesinde de, faturanın dava dışı—-Adına düzenlenmiş olduğu, o halde aktif dava ehliyetinin dava dışı —– ait olduğu, davacının bu davayı açmakta aktif dava ehliyetinin olmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken —- maktun karar harcı ile —başvuru harcı olmak üzere toplam —— harcın davacıdan alınarak —- kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren—-haftalık süre içinde —yolu açık olmak üzere davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.