Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/907 Esas
KARAR NO : 2021/1424 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2015
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ——sahibi ve sürücüsü bulunduğu — plakalı vasıtanın kusurlu olarak — plakalı vasıtaya çarpması sonucu sigortalılarına 22.338,56-TL hasar tazminatı ödendiğini, —— düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde, davalı —- sevk ve idaresindeki— aracı ile — istikametine seyir halinde ilerlediği esnada aracının sağ yan çamurluk ve sağ ön köşe kısımları ile, Sürücü — sevk idaresindeki — plakalı —– istikametinden — katılmak istediği esnada trafik ışıklarındaki kavşakta aracının —— çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olay yeri görgüsü ve sürücülerin beyanlarının tamamen zıt olmasından ötürü ve hangi aracın kırmızı ışıkta geçtiği belli olmadığından ilgili tutanakta kusur dağılımı yapılamadığını, ancak olayla ilgili kamera kayıtlarına ulaşıldığı davalı — —-aracın kırmızı ışıkta geçtiği bu nedenle kazaya sebebiyet verildiği ve kaza ile ilgili kusurlu olduğunun anlaşıldığına, hasarın ödemesi ile Ticaret Kanunun 1472. maddesi hükmüne göre davacı sigortanın sigortalısının yerine geçtiğini ve sigortalının zararı sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü haklarının şirkete intikal ettiğini, davalının borca vaki itirazının iptaline, icranın devamına, alacağın % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleriyle ücreti vekaletin ve sair diğer masrafların davalı yan üzerine yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait buluna— araç ile — ve kaza esnasında — kullanımındaki —– sebebi ile 27/12/2012 tarihinde trafik kazası karıştığı, söz konusunu kazanın — kişinin kırmızı ışık ve hız ihlali yapması sebebiyle meydana geldiğini,— kazada tam kusurlu olduğunu, kazaya ilişkin olarak — Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve hale derdest durumda olduğunu, davaya konu araca ilişkin hasarların ise— dosyası ile tespit edildiğini, yapılan tespit neticesinde aracın hasar bedelinin —– tutarındaki alacağa ilişkin — Esas sayılı dosyasındaki davanın görülmekte olduğu, bu sebeplerle haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, —- sözleşmesine ve — başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkemenin —kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, her iki taraf vekilinin istinaf başvurusu üzerine ———- Karar sayılı kararı ile; uyuşmazlığın temelinin haksız fiile dayandığı, davalının gerçek kişi olduğu, zarara neden olduğu ileri sürülen aracın da hususi araç olduğu gözetilerek davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunan davalardır.
—- sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, —-kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının — hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde tespitte bulunulmuştur. Davacı —– olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Davalı tarafa ait araç özel araç olup, araç işleteni de gerçek kişidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. Dava, 6102 sayılı TTK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu nedenle davanın genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Belirtilen sebeplerle davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm olşuturulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeni ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli—- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.