Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/902 E. 2023/37 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/902
KARAR NO : 2023/37

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirkete taşıma hizmeti verdiğini, davalıya taşıma hizmeti karşılığında fatura düzenlediğini, taşıma lojistik hizmetinin 21/05/20202 çıkış tarihli yükleme yeri —– Teslim Yeri —–arasında verildiğini, ödenmemiş navlun, varış gümrükleme ücreti ve—sınıfı emtia taşıma farkı olduğunu, söz konusu faturanın davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafın 3.825,00 EUR bakiye ödemekten imtina etmesi üzerine müvekkilinin haklı fatura ücreti alacağının tahsili amacıyla ——. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca karşı yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itiraz ile takibin durdurulduğunu açıklanan nedenlerle davalının—- İcra Müdürlüğünün —–. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının reddine ve icra takibinin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu sabit olduğundan, değerin % 20sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle HMK’nın 9. Maddesi uyarınca yetkili mahkemenin—– Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, taraflar arasındaki temel hukuki ilişkiyi kabul etmediklerini, aksi kanaat halinde yükleme yerinin —– olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın esası hakkında ise haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle cari hesap alacağına ilişkin olarak davacı tarafça başlatılan —- İcra Müdürlüğünün—–Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Eldeki davada; davalı vekili 05/06/2022 tarihli cevap dilekçesi ile süresi içerisinde—- Mahkemelerine yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Bu nedenle yetki itirazını değerlendirmek gerekmiştir.İtirazın iptali davalarına ilişkin İİK’da menfi tespit davaları gibi özel yetki düzenlemesi mevcut değildir. Takibin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Nitekim benzer nitelikte Yargıtay —- HD’nin—-Sayılı ilamında: “Mahkemelerin yetkileri ancak kanunla düzenlenebilir ve itirazın iptali davası için de kanunla bir özel hüküm getirilmemiştir. Dolayısıyla icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Üstelik alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması, o yerdeki mahkemeyi de yetkili hale getirmez.” gerekçesi ile bu hususa açıkça değinilmiştir. Dolayısıyla HMK’nın genel yetki kurallarını uygulamak gerekmektedir. HMK’nın davaya uygulanacak ilgili maddelerine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Davalı şirketin dava açılış tarihinde adresinin —– olması nedeniyle Mahkememizin bu anlamda yetkili olmadığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmadığından HMK’nın 17. Maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Davalı tarafın, cevap dilekçesinde yetkiye ilişkin ilk itirazda bulunduğu anlaşılmış olup, davalının adresi de —– olduğundan davalının yetki itirazının usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Mahkememizce yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili —-Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının yetkili—–Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, davaya yetkili mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.