Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/900 E. 2021/1423 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/900 Esas
KARAR NO : 2021/1423 Karar DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/02/2015
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının —- sigortalandığını, davalının alkollü olarak aracı ile—- tarihinde kırmızı ışıkta bekleyen dava dışı —- plakalı araca çarparak maddi hasarlı ve yaralanması trafik kazasının meydana geldiğini, hasar miktarının ekspertiz raporu ile hesaplandığını, meydana gelen zararın davacı tarafından önce —- ödendiğini, davacının ödemek zorunda kaldığı — ilişkin olarak —- sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine — tarihinde itiraz ettiğini belirterek davanın kabulünü, alacağın ödeme gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasına mazeretsiz olarak katılmamış, savunma yapmamış, delil bildirmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında zarar gören üçüncü kişiye sigorta poliçesi kapsamında ödenen tutarın davalı sigortalıdan rücuen tazminine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkemece —– sayılı karar ile açılan davanın kabulüne karar verilmiş, mahkeme kararına karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine ——, davalının tüketici olduğu, sigorta sözleşmesinin de 6502 sayılı Kanunun 3/l.maddesi uyarınca tüketici işlemi niteliğinde olduğu, davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
—-tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve —–tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Yine 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
Somut olayda, davacı sigorta şirketine trafik sigortası bulunan aracın karıştığı kaza sebebi ile dava dışı 3. kişilere ödenen tazminatın aracı kullanan sürücünün alkollü olması sebebi ile rücuen tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Sigortalı araç hususi nitelikte araçtır. Bu durumda davalı sigortalı, 6502 sayılı Kanun’un 3.maddesinin k bendi kapsamında tüketici; sigortalı ile davacı arasındaki sigorta sözleşmesi ise aynı Kanun’un 3.maddesinin l bendi gereğince tüketici işlemidir. Bu durumda uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Her ne kadar sigorta şirketi yönünden dava mutlak ticari dava olsa da ; TKHK’nın 83.maddesinin 2. Fıkrasının : “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. ” düzenlemesi karşısında davalı yönünden mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir. Hal böyle olunca Mahkememizin görevsizliğine, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ——— Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, davaya yetkili mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.30/12/2021