Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/877 E. 2023/499 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/877
KARAR NO : 2023/499

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2021
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 01/12/2004 tarihli Franchising Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin bitim tarihinin 01/12/2009 olduğunu ancak tarafların iradeleri ile sözleşmenin iki kez yenilendiğini, 2019 yılında davalıdan kaynaklanan haksız eylemler nedeniyle işyeri elektriğinin, işyerinin bulunduğu AVM yönetimi tarafından kesilmesi üzerine işyerinin kapatılmak zorunda kalındığını, davalının haksız olarak —-Noterliğinin 24/01/2020 tarih ve —–yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek bu sözleşmenin fesih edildiği ihtarı gönderildiğini, haksız fesih nedeniyle müvekkilinin mahrum kaldığı kar nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL’nin haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile tahsiline, yine müvekkilinin davalıya sözleşme kapsamında herhangi bir borçu olmadığı halde sözleşme kapsamında karşı tarafa verdiği —ait 12/06/2019 tarih ve —– sayılı 20.693,71 USD bedelli teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmesi nedeniyle uğradıkları zararın 12/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, müvekkiline ait işyerinde bulunan mallara haksız olarak el konulması nedeniyle malların bedeline yönelik olarak şimdilik 5.000,00 TL’nin noter ihtarının keşide edildiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek faiz oranıyla birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; 01/12/2004 tarihli Franchising Anlaşmasının 7. Maddesinde, bu sözleşme kapsamında doğacak uyuşmazlıkların çözümünde —–Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde yetki sözleşmesi yapıldığını, ayrıca müvekkilinin ticaret sicil kaydındaki güncel adresinin de —– bulunduğundan—— Mahkemelerinin yetkili olduğunu, söz konusu davanın TPE nezdinde tescilli “—–” esas unsuru markanın kullanımından kaynaklı olduğundan—– Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğundan görevsizlik kararı verilmesini, kabul görülmemesi halinde ise 01/12/2009 tarihi itibariyle dava konusu edilen sözleşmenin sona erdiğinin davacı tarafında kabulünde olduğunu , bu hususu—– Fikri Sınai Ceza Mahkemesindeki beyanında belirttiğini , sözleşmenin bu tarihte sona erdiği için feshin haksız ve hukuku aykırı olmadığını, süre bitmeden önce 26/09/2019 tarihli ve —- yevmiye nolu —- Noterliğince keşide edilen ihtarnamede bir usulsüzlük olmadığını, her iki tarafında söz konusu sözleşmenin 01/12/2019 tarihinde sona ereceği konusunda bilgisi ve kabulü olduğundan, davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir..

DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, sözleşmenin haksız olarak sona erdirilmesi nedeniyle mahrum kalınan kar kaybı, haksız nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin iadesi ile el konulan menkuller nedeniyle uğranılan zarar giderimine ilişkindir.
Dosyanın—–Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisizlik kararı ile Mahkememiz esasına kaydı yapılarak, yargılamaya devam olunmuştur—. ATM tarafından müzekkere ile —-. Sulh Hukuk Mahkemesinin —- sayılı dosyası, —-C.Başsavcılığının —– sayılı dosyasının Uyap sureti dosyamız arasına alınmıştır.Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya nitelikli hesaplama uzmanı, sözleşme uzmanı ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. 28/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacının, dava konusu Teminat Mektubun tutarı olan 20.693,71 USD’nin, davacı talebi gibi, Teminat Mektubunun paraya çevrildiği (zararın gerçekleştiği) 12.06.2020 tarihinden itibaren işletilecek Döviz Yasal Faizi (3095 sayılı Faiz Kanunu md.4/a) ile birlikte tahsilini davalıdan talebe hak kazandığı, diğer taleplerin yerinde olmadığı, tespitinde bulunmuştur.
Bilirkişi raporu denetime açık, karar vermeye yeterli ve elverişli mahiyettedir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Somut uyuşmazlığın, 01/12/2004 tarihli franschise sözleşmesinin feshi dolayısıyla mahrum kalındığı iddia olunan kar kaybının karşı taraftan tazmini şartlarının ve teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini şartlarının bulunup bulunmadığı, haksız el konulduğu iddiasıyla mal bedelinin tahsili, sözleşmenin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafında, 26/11/2019 tarihinde keşide edilen ihtarnameyle; sözleşme süresinin sona erme tarihi olan 1.12.2019 tarihinden itibaren sözleşmenin devam etmeyeceğini davacıya bildirilmiş olduğu görülmektedir. Davalının sözleşmenin uzamasını istemediği yönündeki açık iradesi ile 01/12/2019 tarihinde sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğinin kabul edilmesi gerekir. Bilindiği üzere, belirli bir süre (örneğin 5 yıllık süre) için yenilenmiş (uzatılmış) olan sözleşme, yenilenen sürenin dolması ile kendiliğinden sona erer. Buna göre; taraflar arasındaki sözleşme 01.12.2019 tarihinde, yenilenmiş (uzatılmış) sürenin dolması ile kendiliğinden sona ermiş olduğundan, davalı da sürenin sona ermesinde önce bu durumu davacıya bildirmiş olduğundan; davacının davalıdan sözleşmenin süresinden önce haksız olarak sonlandırıldığı gerekçesiyle kar mahrumiyeti zararı talep edemeyeceği kanaat edilmiştir.Mal bedelinin tahsili istemi yönünden, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.12 maddesi hükmü gereğince davacının, sadece defterlerinde yer alan bu kayıtlarla, söz konusu taşınırların maliki olduğunun ispatı mümkün değildir. Davacının bu taşınırların maliki olduğunu ispat edebilmesi için bunların “alış faturalarını” sunması gerektiği, dosya kapsamında böyle bir belge bulunmadığından talebin ispatlanamadığına kanaat edilmiştir.
Teminat mektubu TBK m. 128 anlamında “üçüncü kişinin fiilini taahhüt” niteliğindedir. Üçüncü kişinin fiilini başkasına karşı üstlenen kişi, bu fiilin gerçekleşmemesinden doğan zararın giderilmesini üçüncü kişiden talep edebilir. Davalı yararına olmak üzere teminat mektubunun paraya çevrilmiş olması nedeniyle davacının davalıya rücu edebileceği ve teminat mektubunu tutarının iadeten ödenmesini davalıdan talep edebileceği, ödeme yapan tarafın (davacının), üçüncü kişiyi (davalıyı) kira bedeli borcundan kurtarıyor olması, bu durumun onun menfaatine olması nedeniyle, ödeme yapan tarafın (davacının) TBK m. 529 uyarınca vekâletsiz işgörmeye dayalı olarak üçüncü kişiye (davalıya) rücu etmesinin mümkün olduğuna kanaat edilmiş, 20.693,71- USD’nin temerrüt tarihinden itibaren tahsiline, fazlaya dair taleplerin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1-)20.693,71- USD nin 12.06.2020 tarihinden itibaren, 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi gereğince 1 yıllık USD mevduatın kamu bankalarınca uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki —– efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)5.000,00-TL kar kaybı talebinin reddine,
3-)5.000,00-TL mal bedeli talebinin reddine,
4-) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 11.694,47-TL karar harcından peşin yatırılan 2.580,95-TL harcının mahsubu ile bakiye 9.113,52-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-) Davacı tarafından yatırılan 2.580,95-TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcının toplamı 2.640,25 TL harcın davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
6-) Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul olunan dava değeri (20.693,71 USD x dava tarihindeki kur 8,2729 TL =171.196,99TL) üzerinden hesaplanan AAÜT.ne göre hesaplanan 26.679,55-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak bu davacıya verilmesine,
7-) Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red olunan dava değeri(10.000,00 TL) üzerinden AAÜT.ne göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
😎 Davacı tarafından yapılan 2.647,50 TL tebligat ve müzekkere yargılama giderinin davanın kabul oranı(%94,48) dikkate alınarak 2.501,36-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-) HMK.333.md.uyarınca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgililerine iadesine, Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.