Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/86 E. 2022/176 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/86 Esas
KARAR NO : 2022/176

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ——– yaptığını, davacı ile davalı firma arasında da bu kapsamda ticari ilişki kurulduğunu, davalıya farklı tarihlerde—- olduğunu, bu satışlara ilişkin davacı tarafından — düzenlendiğini, davalının alınan mal karşılığı davacı şirkete ödenmesi gereken toplam bedeli ödemediğini, davacı tarafından alacağının tahsili amacıyla davalı borçluya karşı icra takibi başlattığını ancak davalının haksız ve hukuka aykırı olarak takibe itiraz ettiğini, takip konusu alacağın likit fatura alacağı olduğunu, likit alacağa haksız şekilde itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceğinin Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğunu belirterek açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalının —-icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin bu miktar yönünden devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamına, likit alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine 11.765,06 TL dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde davalı——-alacaklı olduğunu ve bu alacağı için icra takibi başlattığını ve itiraz sonucu bu davaya açtığını belirtmiş olduğunu, ancak davalının davacı şirkete —- gönderdiğini, lakin bu meblağın kabul edilmeyerek tekrar banka yolu ile müvekkili şirkete davacı —-edildiğini açıklanan nedenlerle açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı şirketi ticari ilişkiden dolayı sorumluluğunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafça cari hesap alacağına istinaden başlatılan —–sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı ——– tebliğ edildiği davalının ———– borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişice ————– özetle: “Her iki tarafın ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin kendi defter ve kayıtlarına —–alacaklı göründüğü, davalı—- borçlu göründüğü, —– tarihinde yapılan havaleye ilişkin olarak borç kaydı girdiği, geri gelen ödemelere ilişkin olarak —- itibariyle kendi defterlerinde borç bakiyesi olmadığı, dosya—— olmaması mı yoksa başka bir sebepten kaynaklı mı olduğunun anlaşılamadığı,——- davalıya teslimi konusunda ihtilaf bulunmadığı, banka tarafından yapılan iadenin neden gerçekleştiği anlaşılamasa da sonuçta takip sonrası ödeme emri tebliği öncesi yapılan ödemelerin davalının —- kalmış olması sebebiyle ödeme fiilen gerçekleşmediğini, sonuçta dava tarihi itibariyle takip konusu alacağın ödenmediğinin sabit olduğu” yönünde görüş bildirmiştir.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilince ek rapor alınması talep edilmiş ise de; mahkememizce raporun yeterli olması nedeniyle davalı talebinin reddine karar verilmiştir. Yine davalı bankadan gönderdiği paraların iadesinin sebebinin araştırılmasını talep etmiş ve bankaya yazılan müzekkere cevabı eksik gelmiş ise de; aşağıda belirtilen gerekçelerle müzekkere cevabının gelmesine gerek olmadığı da anlaşılmış, bu yöndeki ara karardan dönülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık alacağın varlığı ve miktarı değil, bu bedelin davacıya bir çok kez gönderildiği halde davacı tarafça banka kanalıyla iade edilip edilmediği, alacaklının temerrüde düşüp düşmediği noktasındadır. Zira davalı takip konusu bedeli ödemediğini kabul etmekte fakat bunun sebebinin davacı olduğunu, gönderilen paraların davacı tarafça iade edildiğini iddia etmektedir. Davalı vekilinin dosyaya—– tarihinde iade olduğu,—- gönderenin davacı değil ——— davalı tarafından yeniden havale girişiminde bulunulduğu, bu paranın da aynı tarihte davacı——– tarafından iade olduğu anlaşılmaktadır. Eğer davacı gönderilen parayı kabul etmeyip iade etseydi gönderen kısmında da kendi ünvanının yazacağı açıktır. Hal böyle olunca davalının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. Yine dava konusu icra takibi 12/11/2020 tarihinde başlatılmış, davalı parayı takipten bir gün sonra davacı hesabına göndermiş, davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiği gün(—– banka kanalıyla gönderilen para da davalıya tekrar iade olmuş, buna rağmen yani davalı tarafça davacıya halen borcunun olduğunu, paranın davacı hesabına ulaşmadığını bile bile 19/11/2020 tarihinde borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca alacaklının temerrüdü şartları oluşmadığı gibi davalı borcun tamamından ve alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatından sorumlu olup, davanın kabulüne, davalı tarafça asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, davacı icra takibinde işlemiş faiz talep etmiş ise de, eldeki davaya konu etmediğinden davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptaline karar verilmiş takip talebi ile sıkı sıkıya bağlılık gereği yasal faiz üzerinden takibin devamına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile —- sayılı takip dosyasında, davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 11.765,06-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yıllık %9 oranında yasal faiz yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 803,67-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 140,50-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 663,17-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL. başvurma harcı, 140,50-TL peşin harcın toplamı olan 199,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 33,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde burakılmasına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansından artan miktarın iadesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——- davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.