Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/859 E. 2022/425 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/859 Esas
KARAR NO : 2022/425 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirket tarafından davalı şirketten —————- alındığını, ancak satın alınmış olan bu ürünün gizli ayıplarının ortaya çıkması sebebiyle gerektiği gibi kullanılamadığını, ilgili firmaya —- ürünün ——-olarak başvurulduğunu, ancak — tarafından yasal olarak yapılması gereken işlemlerin yapılmadığı, müvekkilinin mağdur edildiğini, ——–olduğu——– işini yapabilmesi için en önemli unsur olduğunu, müvekkilinin—- makinesini aldığında üstüne düşen incelemeleri yaptığı, gözle görünür herhangi bir farklılık, eksik bir unsur tespit etmediği ve makineyi kullanmaya başlandığını, müvekkili firma tarafından — kullanmaya başladıktan bir süre sonra —— yaparken sürekli —- arıza vermeye, —- yapmamaya başladığı ve kullanım amacı olan—–gerektiği gibi yerine getirmediğinin görülmediğini, bunun üzerine davalı satıcı firmaya her arıza yaşandığında başvurulduğu ve ilgili problemlerin giderilmesi istenerek, ———- öncelikle ——-ücretsiz değişimine, bunun mümkün olmaması halinde davanın açılış tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte ürünün bedelinin iadesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını, davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, davacı taraf satın aldığı—— makinesinde sürekli arızalar yaşadığını, müvekkili şirketle —-geçildiğini iddia etse de müvekkili —- ayıp ihbarı kabul edilmesi mümkün olmayan soyut bir ayıp —————- iddiasında bulunulmadığının karşı tarafa bildirildiğini, davacı tarafça ihtara cevap verilmediği ve doğrudan dava yoluna gidildiğini, bu tarihten sonra da somut bir ayıp —- bulunmamakla, dava açıldığı tarih itibariyle herhalde malın tesliminden itibaren — yerine getirilmediğinden ——- yönelik davanın reddi gerektiği, ürünün ayıplı olduğu iddiasının yerinde olmadığını, ürünün kullanım gereklerine uygun kullanılmadığını, huzurdaki davanın öncelikle hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde ise, izah edilen tüm sebepler çerçevesinde ve yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda davanın davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği, davalı tarafça davacıya satılan ürünün ayıplı olduğu iddiasıyla misliyle değiştirilmesi, bunun uygun bulunmaması halinde ürün bedelinin faiziyle birlikte iadesine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememiz —- duruşmasında davacı vekili, davadan feragat ettiklerini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili aynı celsede, davacının davasından feragat etmesine muvafakat ettiklerini, davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamesinde feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı tarafın, davacıdan yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı yönündeki beyanı da dikkate alınarak davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat sebebiyle REDDİNE;
2- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.062,42TL peşin harcın mahsubu ile kalan —- karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığı beyan edilmekle davalı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
6–6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —-zorunlu — ücretinin davacıdan alınarak —– gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı