Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/854 E. 2023/690 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/854
KARAR NO : 2023/690

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —–Otoyolu’nun işletmesinin davacı tarafından yürütüldüğünü, Davalı borçluya ait ——Plakalı araçlar ile 02.12.2019 -31.12.2020 tarihleri arasında ücretlerini ödemeden ihlalli geçiş yaptığını, geçiş ücretlerinin tahsili için —–İcra Müdürlüğü’nün——Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlu davalının takibe kötü niyetli ve haksız olarak itiraz ettiğini, davacı şirketin uğramış olduğu zararın tahsilinin tehlikeye girmemesi için davalı şirkete ait araçların ve davalı borçlu şirkete ait diğer tüm malvarlığının borca yetecek kısmına ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle, borçlunun itirazının iptaline, icra inkar tazminata hükmedilmesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İhlalli geçiş tarihlerinde dava konusu araçların—–hesaplarında bakiye bulunduğunu, müvekkili şirket ödemelerini süresinde yerine getirdiği, takip öncesi yapılan bu ödemelere rağmen davacı yan haksız ve kötü niyetli olduklarını, davacı yan tarafından takip öncesinde yapılan ödemelerin mahsubu ve icra dosyasına tahsilat bildirimi yapmadığını, davacı yan ihlalli geçişlerin ihtaratının yapıldığı ve akabinde takibe geçildiğini söylese de ancak müvekkili şirkete herhangi bir ihtarat yapılmaksızın yasal takibe geçildiğini, açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Hukuki niteliği itibariyle İtirazın İptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise: davalı adına kayıtlı —– plakalı araçların davacının işletmesinde bulunan otoyoldan ihlalli geçişi nedeniyle, geçiş ücreti ve ceza tutarına yönelik başlatılan—– İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davacı vekili dava dilekçesinde, ——-plakalı araçlar ile 02.12.2019-31.12.2020 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yaptığını, davacı-alacaklı şirket’in uğramış olduğu zararın tahsilinin tehlikeye girmemesi için davalı-borçlu şirkete ait araçlarının ve davalı borçlu şirkete ait diğer tüm malvarlığının borca yetecek kısmına ihtiyati haciz konulmasını talep ettiği, mahkememiz 21/12/2021 tarihli ara kararı ile talep konusu yargılamayı gerektirdiğinden ve alacağın yaklaşık olarak ispat edilmemiş olması nedeniyle reddine karar verildiği, davacı tarafın istinaf başvurusu yapması üzerine dosya BAM —– H.D —- Esas,——karar sayılı kararı ile Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilerek, İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 ‘i oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı ( dava esas değeri 461.336,02 TL )ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince ihtiyaten haczine karar verildiği, kararın taraf vekillerine tebliğ edildiği görülmüştür.Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, mahkememizce dava konusu geçiş yapan araçların ruhsat kayıtları, ilgili bankalardan——kayıtları celp edilmiş, gelen yazı cevabından araçların davalıya ait olduğu tespit edilmiş, dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, 28/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacının 104.781,68 TL matrah üzerinden takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar yıllık Ticari avans faizi ve faizin Katma Değer Vergisini talep edebileceği…” şeklinde rapor sunulmuştur.Bilindiği üzere 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin 1.fıkrası: “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarında idarî para cezası verilir. ” hükmünü haizdir. İlgili maddenin devamında düzenlenen 5,6,7. Fıkrası ise: “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir. Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. (Ek cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü haizdir.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının işletmesini yaptığı otoyoldan davalıya ait araçların geçtiği, bir kısım geçiş ücretlerinin ödenmediği, geçiş ücretleri ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında ceza talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacıya ait otoyol işletmesi —- sistemi ile çalışmaktadır. Davacı taraf —- sistemini kurarak —– ürünü olan araçların bekleme yapmadan —-sisteminden ödeme yaparak geçiş yapmalarını kabul etmiştir. Geçiş yapan araçların—–sisteminde veya —–bağlı bulunduğu ve otomatik ödeme talimatı verilen banka hesabında geçiş esnasında veya sonraki 15 gün içerisinde yeteri kadar bakiyenin bulunması halinde davacı tarafından geçiş ücreti tahsil edilmektedir.
—– sisteminde veya bağlı bulunduğu banka hesabında para bulunmasına rağmen geçiş ücreti tahsil edilememiş olması halinde sorumluluğun kimde olacağı hususu önem kazanmaktadır. Elbette bu sorumluluğun kimde olduğuna bakılmaksızın geçiş ücreti tahsil edilememiş ise geçiş yapan araç bu ücreti ödemekle yükümlüdür. Çünkü sunulan hizmetten faydalanmış ancak hizmetin bedelini ödememiştir. Tartışılması gereken ve taraflar arasındaki uyuşmazlığa yol açan husus ise, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinde düzenlenmiş olan geçiş ücretinin ödenmemiş olması halinde 4 kat ceza uyunmasına ilişkin düzenlemenin bu durumda geçiş yapan aleyhine uygulanıp uygulanamayacağına ilişkindir. Hemen belirtmek gerekir ki geçiş yapan aracın —– bakiyesinde veya —–bağlı bulunduğu banka hesap bakiyesinde geçiş esnasında veya geçiş sonrası 15 gün içerisinde yeterli bakiye olmaması halinde geçiş yapan araçtan kanunda öngörülen 4 kat ceza tahsil edilebilecektir. Ancak —— bakiyesinde veya——bağlı bulunduğu banka hesap bakiyesinde geçiş esnasında veya geçiş sonrası 15 gün içerisinde yeterli bakiye olmasına rağmen bir kısım teknik sebeplerden dolayı tahsilat yapılamamış olması halinde 4 kat ceza geçiş yapan araçtan talep edilemez. Zira otoyol işletmesi bu hizmeti sunarken —– ile ödeme yapılabileceğini kabul etmiş ve sistemini buna entegre etmiştir. Geçiş yapan araç sahibi ise —–ürünü alarak bu hizmetten yararlanmak istemektedir. Otoyol işletmecisi—– sisteminde veya —–sisteminin bağlı bulunduğu banka hesap sisteminde teknik aksaklıklar yaşanabileceğini öngörmelidir ve —– sistemini kurarak bu riski kendi üzerine almıştır. Sistemde belirtilen şekilde bir teknik aksaklığın varlığı halinde—– ürünü sağlayan——, bankalar ve hatta ilgili idare ile görüşmeler yaparak bu aksaklığın giderilmesi için gerekli araştırma ve geliştirme çalışmalarını yürütmelidir. Zira ülke genelinde sınırlı sayıda olan, büyük ekonomik yatırımlarla hayata geçirilen, araç kullanıcılarının ulaşım hakkını kullanmasında vazgeçilmez konumda olan, geçiş ücreti, geçiş ödeme sistemi konusunda araç kullanıcılarının herhangi bir tasarrufu bulunmayan bu tarz işletmelerde işletme sahibine daha büyük sorumluluklar düşmektedir. Ulaşım hakkı kapsamında bu yolları kullanmak zorunda olan, yolu kullanırken kullanım şartları ile ilgili herhangi bir tasarrufu olmayan, otoyolu işleten tarafından öngörülen —–sistemini alan ve bu sistemde veya bağlı bulunduğu banka hesabında gerekli parayı bulunduran ancak —– sisteminden kaynaklı teknik arıza nedeniyle (örneğin; —– ürünü olmasına ve —– ürününde para olmasına rağmen; ürün kara listede, ürün sisteme tanımlı değil, veri yada işletim hatası şeklinde…) geçiş ücreti tahsil edilemeyen araç sahibinden kanunda öngörülen 4 kat ceza tahsil edilemez. Zira kanunda cezanın öngörülmüş olmasının amacı kasıtlı olarak geçiş ücretini ödemeden geçişlerin önüne geçmektir. Belirtildiği üzere —– ürünü alan ve hesabında para bulunan araç sahibinin kasıtlı ödeme yapmadığından bahsedilemez.Bu değerlendirmeler ışığında, somut olayda: —– plakalı araçlar ile yapılan geçişlerde —– kaydının bulunmaması –—– etiketinin kapsatılmış olması nedeniyle geçiş ücreti ve cezadan davalının sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır. Bu plakalar haricindeki araçların —– ürünlerinin olması ve —– ürünlerinde veya ürünlerin bağlı bulunduğu banka hesaplarında yeteri kadar bakiye bulunmasına rağmen davacı tarafından geçiş ücretleri teknik sebeplerle tahsil edilememesinden kaynaklı, geçiş yapan araçların kusurunun bulunmadığı, bu araçlar yönünden davacının 4 kat ceza talep edemeyeceği, ancak sadece geçiş ücretlerini talep edebileceği kanaatine varılmış, bilirkişi raporundaki belirlemeler denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmış, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ücret ödemeden geçiş yapıldığı takip esnasında belirli olduğundan davacının sorumlu olmadığı 4 kat ceza miktarı haricindeki alacak kısmı likit bir alacak olduğundan kabul edilen kısım yönünden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;—-. İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 104.781,68 TL asıl alacak, 6.213,15 TL işlemiş faiz ve 1.118,37 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 112.113,20 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 7.658,45 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.571,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.086,66 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 5.571,79 TL peşin harç toplamı olan 5.631,09 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 6.462,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%24,30 kabul %75,70 ret) 1.570,31 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 17.938,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 54.383,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%24,30 kabul %75,70 ret) 999,22 TL’sinin davacıdan, 320,78 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.