Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/821 E. 2022/907 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/821 Esas
KARAR NO : 2022/907

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı, ——— %50 oranında pay sahibi ve ortağı olduğunu, davalının şirketin %50 oranındaki paya sahip diğer ortağı olup, aynı zamanda şirketin münferiden temsil yetkisine haiz müdürü olduğunu, şirket cirosuna nazaran kendisine verilen kar payının düşük olduğunu, bu durumdan şüpheye düşerek şirket yetkilisi ile paylaştığını ancak tatmin edici cevap alamadığını, —– toplantılarının yapılmadığını, bu sebeple —– değerlendirilemediğini,— ihtarnamesinin keşide edildiğini, bunun üzerine davacının —— ——- ihtarnamesini keşide ederek harcama kalemlerine ilişkin bilgiler paylaştığını, belgelerin —– olduğunu ve —– davetinin bilhare yapılacağını bildirdiğini,– gerçekleştirilen genel kurulda temsil gideri adı altında yapılan—-ilişkin belge sunulmadığından olumsuz yönde oy kullanarak davalı şirket müdürünü ibra etmediğini, anılan —– halen—— nezdinde tescil ve ilan edilmediğini, izah edilen nedenlerle temsil gideri adı altında yapılan harcamanın gerçek bir karşılığının olmaması ve yapılacak tahkikat sonucu benzer başka usulsüz ve hayali işlemin çıkma ihtimalinin bulunması nedeniyle işlemlerden sorumlu davalı şirket müdürünün, şirketin uğramış olduğu zararları tazmin edip şirkete ödemesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı, şirketin ————–müdürü olmadığını, aynı zamanda —————–(davalının eşi) münferit yetkili bir diğer olduğunu, davacının şirketin tüm gelir ve giderlerine tamamen hakim olduğunu, şirketin toplantılarının yapılmamasının sebebinin davacının —— olması, gelip gidememesi, ——- olduğunu, davacının bu durumdan memnun olmaması halinde kendisinin de —– toplantısı yapılmasını talep edebileceğini, ancak davacının —- beri böyle bir talebe ihtiyaç duymadığını, herhangi bir girişimde bulunmadığını, bu yöndeki ilk talebi ile birlikte genel kurul toplantısının yapıldığını, davacının genel kurulda kendisini vekili ile temsil ettirdiğini, — ibrasında keyfi olumsuz oy kullandığını, somut nedenlerini sunmadığını, genel kurul kararının tescil ve ilan için —— veren —- gönderildiğini, şirketin hali hazırda ve toplantı süresinde nakit parasının bulunmadığını, bilakis borçlu durumda olduğunu, tescil ve ilan için de bir takım harcamaların gerektiğini, mali müşavirin tescil ve ilan için masraf ve avans talep ettiğini ve gönderilemediğini beyan eder. davacının 295.000,00 TL tutarındaki temsil gideri harcamasına ilişkin iddialarına ilişkin olarak, şirketin gelire giderlerinin detaylı olarak davacı tarafa bildirildiğini, karşılığı bulunmayan bir harcamanın bulunmadığını, tüm olan bitenin davacının bilgisi ve onayı dahilinde olduğunu, şirketin bir zararının olmadığını, dava konusu şirketin hali hazırda herhangi bir geliri bulunmadığını, kendisinin dava konusu şirketten 528.868,63 TL alacağı bulunduğunu, taraflar arasındaki ihtilafın asıl kaynağının kendisinin şirketten olan alacağını talep etmesiyle birlikte Davacının haksız iddia ve talepte bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, aleyhe bir kanaat ve sonucun hasıl olması halinde takas-mahsup defi/talebi söz konusu olduğunu belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK’ nın TTK’nın 553-555 maddelerine dayandırılan sorumluluk davasıdır.
TTK.nun 553,555 maddeleri kapsamında, yöneticinin kusurlu iş ve işlemleri sebebiyle alacaklı veya pay sahibi, şirketin uğradığı zararın tazminini talep edebilir. Ancak bu tazminatın şirkete ödenmesini isteyebilecektir.
Davacı ortağın, yöneticiye karşı sorumluluk davası açmakta aktif husumeti ve hukuki yararı olduğu açıktır.
Davacının iddiaları, —- kurul toplantısının yapılmadığı, —- bir usulsüz harcama yapıldığı olup; talep şimdilik 20.000 TL sinin şirkete ödenmesi istemlidir.
—–müzekkere yazılarak davacı şirketin sicil dosyası celp edilerek dosyamız içine konmuştur.
Tarafların delilleri toplanmış, bir mali müşavir marifetiyle davalıya atfedilen usulsüz —-ilgili dava dışı şirketin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Bilirkişi, —raporunda, özetle, dava dışı şirketin —ibraz et defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, dava dışı şirketin hissedarları —— davalı …—- devredildiğini, şirketin —- sermayesinin—- Davalı ….—ait olduğu, Yapılan pay devri ile birlikte Davalı …—münferiden temsile yetkili müdür olduğu, dava dışı —yıllarına ait genel kurul toplantısını — tarihinde— gerçekleştirdiği, toplantıya …, …—-katıldığı, dava dışı—– bilanço ve gelir tablosu üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, dava dışı şirketin sermayesinin —-yıllarında yalnız 2020 yılında zararının olduğu, diğer yıllarda şirketin kar elde ettiği, 2020 yılında şirketin zararının 452.276,03 TL olduğu, dava dışı şirketin 2020-2021 yıllarında —– koruyamadığını, şirketin sermayesinin tamamının kaybedildiği, şirketin borca batık durumda olduğu, şirketin 5 yıllık gelir tablosu üzerinde yapılan incelemelerde, şirketin 2020 yılında brüt satış zararının 264.963,67 TL, faaliyet zararının 493.780,69 TL olduğu; diğer yıllarda şirketin kar elde ettiği ve kar dağıtımının mümkün olmadığı, taraflara kar dağıtımı ya da hak huzur ödemesi yapılmadığı, Dava dışı şirketin mali müşavirinin bu hususta “herhangi bir huzur hakkı kararı alınmadığı na ilişcin beyanda bulunduğu, bu yönde karar defterinin talep edildiği ancak karar defterinin incelemeye ibraz edilmediği, davacı ve davalı tarafa dava dışı şirketten ödemeler yapıldığı, ancak bu ödemelerin neye istinaden gerçekleştirildiğine ilişkin tespit yapılamadığı, davacı … tarafından karşılıksız olduğu iddia edilen —– tutarındaki—–harcaması ile ilgili olarak dava dışı şirketin Maliyet Hesapları üzerinde yapılan incelemelerde, bu tutarda bir bakiyenin görülemediği, Dava dışı şirket tarafından yapıldığı iddia edilen işbu ödemeye ilişkin bir gider kaleminin mevcut olmadığı, 295.500,00 TL tutarındaki temsil gideri harcamasına istinaden incelememize ibraz edilen incelemelerde bu ödemelerin ——– üzerinde şirketin iken dava dışı —– tarafından dava dışı 3. kişi adına yapıldığı, dosya kapsamında yapılan incelemelerde karşılıksız olduğu iddia edilen “temsil gideri” harcaması ile ilgili olarak dava dışı şirketin ticari defterlerinde ve faaliyet raporlarında dava konusu edilen —-tutarındaki —– ilişkin bir harcamanın görülmediği, işbu harcamaya ilişkin davacı vekili tarafından incelememize sunulan evrakların incelenmesinde ilgili ödemelerin ———dava dışı 3. Kişilere “borç” açıklaması ile yaptığı ödemeler olduğu, dava dışı şirketin ticari defter ve belgelerinde bu ödemelerin ve gider karşılıklarının mevcut olmadığı tespit edilmiş olup, izah edilen nedenlerle davacı ….—- şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat talebinin yerinde olmadığını mütalaa etmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı rapora itiraz dilekçesinde,————–kaybedilmiş olduğunu, borca batık hale gelmiş olduğunu, kar dağıtımı yapılmadığını, şirketin zarara uğratıldığının çok açık olduğunu, 295.000 TL lik ödemenin eski ortağın hesabından ve usulsüz yapıldığını, davalının kusurlu olduğunu belirterek rapora itiraz etmiş, üç kişilik bir heyet oluşturularak şirketin uğradığı tüm zararların hesaplanmasını talep etmiştir.
Davalı ise, karar defterinin ibraz edilmiş olduğunu, davacının iddialarını genişletmesine rıza göstermediklerini, tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi —— resen dinlenmiş, bilirkişi beyanında, karar defterinin raporunu sunduğu gün kendisine sunulduğunu, karar defterinde ve şirket kayıtlarında 295.000 TL lik bir temsil gideri kalemi olmadığını, sunulan —- toplamda————– gönderildiğinin görüldüğünü belirtmiştir.
Bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun bulunmuş, mahkememizce benimsenmiştir. Şirketin borca batık durumda olması, tek başına şirket yöneticisinin sorumluluğunu gerektirmediği gibi, dava dilekçesindeki anlatımlara göre sorumluluk,——– uğratıldığı iddiasına dayalıdır. Şirketin bu bakımdan bir zarara uğradığı ispatlanamamıştır. ——– yapılamaması da tek başına yeterli olmadığı gibi, davacının da genel kurulun toplanması için yetki istemiyle mahkemeden talepte bulunması mümkündür.
Ne var ki, karar celsesinde davacı davayı ıslah ettiğini belirtmiş,—–kısmen ıslah başlıklı dilekçesinde temsil giderine dayanmak yerine “davalının kusurlu olarak yükümlülüklerini ihlal etmesi” sebebine dayandığını beyan etmiş, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmasını ve rapor alınmasını talep etmiştir.
Sunulan bu dilekçede, davacının artık usulsüz temsil gideri yapıldığı iddiasına dayanmadığı anlaşılmakta ise de, ıslahla dosyaya sunulan somut bir fiil, zarar iddiası da yoktur. Sorumluluk davasının unsuru zaten yöneticinin kusurlu olarak yükümlülüklerini ihlal etmesi ve sonucunda şirketin zarara uğramasıdır. Ancak bunun nasıl gerçekleştiği açıklanmalıdır. Bir fiil isnat etmeden yöneticinin kusurlu olduğu iddiası dinlenemez. Bu bakımdan ıslah dilekçesinin usulüne uygun olduğundan söz etmek de güçtür. Ayrıca, somut bir iddia olmadığından hangi yılın hangi defterlerinin inceleneceği, bilirkişi marifetiyle neyin araştırılacağı da belli olmadığından yeni bir rapor almakta hukuki bir yararı olmadığı gibi; somut bir fiil ve zarara işaret etmeden mutlaka bir kusur ve zarar bulunur düşüncesiyle inceleme yapılmasının istenmesi de mümkün değildir.
Açıklanan sebeplerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- —– göre davalı vekili için takdir olunan —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanunun’un 18-A/13. bend——- zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazine adına irad kayına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.