Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/808 E. 2022/624 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/808 Esas
KARAR NO : 2022/624
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/11/2021
KARAR TARİHİ:20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalının — ile davacı şirket tarafından işletilen—tarihinde –kez, — tarihinde —kez, — tarihlerinde ise —- kez olmak üzere ücretlerini ödemeden ihlalli geçiş yaptığını, bu tutarların tahsili için— Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun geçış ücreti ile ceza tutarını ödemediğini, bu sebeple —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, açılan takip üzerine ödeme emrinin davalı/borçluya tebliğ edildiğini, ancak davalı/borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine ve süresi içerisinde dosyaya sunmuş olduğu dilekçe ile icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun icra takibine itirazının tamamen haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, takibe konu borcun kanunundan kaynaklanan bir borç olduğunu, borcun sebebinin de davalı/borçlunun müvekkil şirket tarafından işletilen—yaptığı ödemesiz (ihlalli) geçişler olduğunu,davalı/borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, takibe konu alacağın tahsili amacıyla ve işbu dava ikame edilmeden önce — başvurulduğunu, bu görüşmelerden hiçbir sonuç alınmadığını, somut olayda, takibe konu alacağın kanuna dayalı likit (belirlenebilir) bir alacak olduğunu, davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın da icra takibini sürüncemede bırakarak müvekkilin alacağına kavuşmasına engel olma amacı taşıyan tamamen haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, bu nedenle, icra takibine yönelik itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle davalı borçlunun, asıl alacağın— az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.Davalıya tebligatın yapıldığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davalıya ait —- davacı işletiminde bulunan —geçişleri sonrası geçiş bedellerini ödemediği iddiasıyla davacı tarafça başlatılan — Esas sayılı dosyası ile icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Bilindiği üzere 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin 1.fıkrası: “—işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine — tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin — tutarında idarî para cezası verilir. ” hükmünü haizdir. İlgili maddenin devamında düzenlenen 5,6,7. Fıkrası ise: “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı –geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu —tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen ——- kontrolünün uygulandığı— ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın —kuruluşuna bildirilir. Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen—gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.—hükmünü haizdir. Madde metninden anlaşılacağı üzere davacının işletiminde bulunan — geçiş bedeli ödemeden geçen araçların —gün içerisinde geçiş bedelini ödememesi halinde geçiş ücreti ile birlikte bu tutarın— katı tutarında ceza sorumlulukları mevcuttur. Davacı tarafça dosyaya sunulan geçiş görüntülerinden davalıya ait araçların takip talebinde belirtilen tarihlerde geçiş yaptığı belirlenmiştir. —-gelen yazı cevabından da geçiş yapan aracın davalıya ait olduğu sabittir. Davalı taraf dosyanın gelinen aşaması itibariyle geçiş bedellerini — gün içerisinde ödediğini ispat edememiş, ödeme def’inde de bulunmamıştır. Davacı tarafın başlattığı takibin en son geçiş tarihinden itibaren — günden uzun zaman geçtikten sonra olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle yasa kapsamında davacının geçiş ücreti ve ceza tutarı talep etme hakkının bulunduğu anlaşılmıştır. Takip talebinde belirtilen tutarın geçiş miktarları ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafça yapılan itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;— sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin —asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen —-oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli —harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan—peşin harcın mahsubu ile bakiye— harcın davalıdan tahsili ile—
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan — başvurma harcı, — peşin harç toplamı olan—davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan— yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —tarafından karşılanan — zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak — kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.