Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/78 E. 2021/905 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/78 Esas
KARAR NO: 2021/905
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2014
KARAR TARİHİ: 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ile; ——- tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı ——- kullandığı —- aracın müvekkiline ait — plaka nolu —— arkadan çarpması sonucu yaralanmasına ve maddi hasara neden olduğunu, olay nedeniyle ceza mahkemesinde kamu davası açıldığını — kusurlu bulunup mahkumiyet kararı verildiğini, olayda müvekkili —– ait motorsikletin hasar gördüğünü, ayrıca kendisinin de yaralandığını,—– hayati fonksiyonlarının etkileyecek ve kemik kırıklarına neden olacak şekilde yaralandığını, bütün bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla— maddi tazminat,— maddi tazminat, — manevi tazminat, — manevi tazminat olmak üzere toplam ——— manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; —- plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu ve kişi başına azami poliçe teminatının———– olduğunu, davacıların müvekkili şirkete önceden başvurmadıkarını, bu nedenle dava dilekçesi ekindeki delillerin tebliğini talep ettiklerini olayın zamanaşımına uğradığını, kusur yönünden bütün deliller kendilerine tebliği edildiğinde kusur oranlarının ortaya çıkacağını, davacı tarafa ait araç üzerinde ekspertiz incelemesi yapılmadığını ve bir raporun olmadığını, dosyada ve dava dilekçesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle maluliyetini gösterir bir tespitin bulunmadığının anlaşıldığını, davacıların manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, bütün bu nedenlerle haksız ve yersiz açılan davanın reddini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —cevap dilekçesinde özetle; —– plakalı araçla ———– doğru yol alırken kavşağa yaklaştığında diğer bağlantı yolundan seyreden ———— fark ettiğini, korna çaldığını, kendisini fark etmeyen motosiklet sürücüsünün aracına sol ön çamurluktan çarptığını, kazada kendisinin kusuru bulunmadığını, iddia edilenin aksine davalı motosiklet sürücüsüne arkadan çapması gibi bir durum olmadığı gerçeğe aykırı beyanlara dayalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer Davalı——– cevap dilekçesinde özetle; Araçtaki bir bozukluğun kazaya sebep olmadığı, müvekkilinin sahibi bulunduğu araç sürücüsü —— herhangi bir kusurunun bulunmadığı bu sebeplerle haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava ;Hukuki niteliği itibariyle, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir.
Dosya Mahkememize———– sayılı görevsizlik kararı üzerine gelmiştir.
——- dosyasının bir örneği uyap üzerinden dosyamız içerisine alınmıştır.
Davacı vekili—- duruşmada davacı —- yönünden maddi zarar talebinin sadece araçtaki hasar yönünden olduğu, —– yönünden bedensel zararlara ilişkin talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili — duruşmada davacı —- vefat ettiği, ———— mirasçıları açısından maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Mahkememiz —- kararında; yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, davacı ——– maddi tazminat talebine yönelik olarak talebin kısmen kabulü ile, ———- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat taleblerinin reddine,” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
—– ilamında; davacı——- yönünden maddi tazminat talebinden feragat edilmesi sebebiyle maddi tazminat talebi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” diye belirtmesine rağmen hüküm fıkrasında feragat hakkında hüküm kurulmamış olması doğru olmamıştır. Yine davacı vekili yargılama sırasında duruşmada verdiği imzalı beyanı ile;” Davacı —- yönünden maddi zarar talebimiz sadece araçtaki hasar yönündendir. —– yönünden bedensel zarar talebimiz bulunmamaktadır, “dediği ancak dava dilekçesinde davacı ——- de manevi tazminat talebi olduğu, manevi tazminatı hangi nedenle talep ettiğinin sorulmadan manevi tazminat taleplerinin ——— ceza dosyasından alınan——— göre; kişide meydana gelen kemik kırığının orta derecede hayati fonksiyonlarını etkileyecek nitelikte bulunduğu tespiti, davacı —– manevi tazminat talebi bakımından, kazanın oluş şekli, ceza dosyasından alınan ———- Raporuna göre; kişide meydana gelen yumuşak doku zedelenmesinin kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde hafif bulunduğu tespiti, —- yönünden bedensel zararlara ilişkin talepleri olmadığı yönündeki davacı vekilinin —— tarihli duruşmadaki beyanı dikkate alınarak, Türk Borçlar Kanununun 56. maddesi çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde manevi tazminat takdirine yer olmadığı kanaatine ulaşılmış ve talebin reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile, kaza nedeniyle her iki davacının da yaralandığı, davalı sürücünün %75 kusurlu olduğu, davacı —–maddi zararın hasar nedeniyle talep edildiğine göre mahkemece manevi tazminat yönünden davanın reddi usul ve yasaya aykırı olmuştur, şeklinde Mahkememiz hükmü bozulmuştur.
Mahkememiz yukarıdaki esasına kaydı yapılarak, taraflara duruşma günü tebliğ edilmiş, yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda “Davalılardan —- maliki olduğu ve —- sigortası ile sigortalı olan —- sürücüsü davalı — % 75 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait —plaka nolu—- % 25 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait —– plaka nolu — kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanının —- olduğu, davalı tarafın % 75 oranıda kusurlu olduğundan , davalıların bu bedelin —– sorumlu olacakları,davacı, davalılardan kaza tarihinden itibaren, davalı —– irketinden de dava tarihinden itibaren yasal faizi talep edeceği ” şeklinde görüş verilmiştir. Alınan bilirkişi raporu yerinde görülmekle yeniden rapor alınmasına gerek bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ve — kaldırma kararının birlikte değerlendirildiğinde; müteveffa davacı ——–, maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini beyan etmişlerdir. Bu sebeple —– mirasçılarının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı —- maddi tazminat isteminin bakımında; dava konusu kazada davalı — %75 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta —- hasar oluştuğu, kusur durumuna göre davalıların bu hasarın ——– araç sürücüsü, işleteni ve sigortacısı olarak sorumlu olduğu görülmekle bu tutarın davalılardan, davalı — yönünden dava tarihinden, diğer davalılardan olay tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Davacı ——- mirasçılarının manevi tazminat talepleri bakımından; Ceza dosyasından alınan ———- Raporunda göre; kişide meydana gelen kemik kırığının orta derecede hayati fonksiyonlarını etkileyecek nitelikte bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı——– ceza dosyasından alınan ——– Raporuna göre; kişide meydana gelen yumuşak doku zedelenmesinin kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde hafif bulunduğu tespit edilmiştir.
TBK 56.maddesinde; bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınların da manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———— gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektmektedir.——– Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda dava konusu trafik kazasında, davalı —–%75 oranında kusurlu bulunmaktadır. Davacıların zararlarından davalı ——- araç sürücüsü olarak ve diğer davalı şirketin ise araç işleteni olarak belirlenen mezkur kusur oranında sorumlu bulunmaktadırlar. Belirtilen sebepler, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, davacıların kazadaki yaralanması göz önüne alınarak davacı –takdiren belirlenen — davacı — manevi tazminatın davalılardan kaza tarihi olan ————– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların davalı sigortaya karşı açmış oldukları manevi tazminat davasının 2918 sayılı KTK’nun 92/1-f.maddesi gereği manevi tazminat istemleri ——- dışında bırakıldığından, reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Maddi Tazminat İstemi Hakkında ;
1-A ) Davacı—– maddi tazminat isteminin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
B ) Davacı— maddi tazminat isteminin KISMEN KABULÜNE; — maddi tazminatın davalı — yönünden dava tarihinden, diğer davalılardan olay tarihi —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi Tazminat İstemi Hakkında;
2-A ) Davacıların davalı sigortaya karşı açmış oldukları manevi tazminat davasının REDDİNE,
B ) Davacı —- manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, — manevi tazminatın davalılar—– kaza tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı mirasçıları —— payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
C) Davacı — manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE; —manevi tazminatın davalılar ——- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 1.325,90-TL harcın peşin alınan 886,05-TL harçtan mahsubu ile bakiye 439,85-TL harcın, davalılardan ——— davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 886,05-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 911,25-TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından harç dışında harcanan toplam 1.846,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre —– hesaplanan toplam 690,80-TL’nin davalılardan ——– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —- tarafından harcanan toplam 100,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan ——– verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı—– tarafından harcanan toplam 50,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 44,07-TL’sinin davacılardan alınarak davalı —– verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Maddi Tazminat talebi yönünden davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.410,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Reddedilen Maddi Tazminat talebi yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
10-Manevi Tazminat talebi yönünden davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 10.maddeye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar——– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalı —— kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 10.maddeye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ——verilmesine,
12,Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalı ———- kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 10.maddeye göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
13-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacılar vekili ve davalı ———— Vekilinin yüzüne karşı, düğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı 13/07/2021