Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/779 E. 2022/84 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/779 Esas
KARAR NO: 2022/84
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 11/11/2021
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ihyası istenen dava ——- müvekkiline —- göre hizmet aldığını, şirketin — resen terkin edildiğini, —— resen terkin edilen şirketten müvekkilinin rücu alacağının bulunduğunu, —-dosyasında taraf teşkili sağlanması için müvekkiline süre verildiğini, bu nedenle iş bu huzurdaki davanın açıldığını belirterek, —- —– dava dosyasında, dava, kesinleşme ve infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasını yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; —– resen silinen şirketin devam eden icra takibi ile sınırlı olarak ihyası istemine ilişkindir.
——tarihine kadar kanunda sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya —— tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için —- terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Kanunda yapılan düzenleme uyarınca —– kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise —— re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı açıkca kabul edilmiştir. Kanun koyucu aynı maddenin 15. fıkrasında yapılan düzenleme ile —— bu kanun hükümlerine göre kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler. — uygulaması da bu yöndedir.—– 6102 sayılı TTK. Geçici 7. madde uyarınca açılacak ihya davalarında davanın sadece ilgili —— yöneltilmesi zorunlu ve yeterlidir. İhyası istenen şirket TTK. da öngörülen olağan tasfiye usulüne göre tasfiye edilmemiş olduğundan ve tasfiye memuru bulunmadığından ayrıca başkaca herhangi bir kişiye yönelik dava açılması mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta, ————– TTK.nun geçici 7. maddesine göre resen—– terkin edildiği anlaşılmaktadır. Resen terkin edilen şirketin ihyası talep edilirken davanın sadece —— yöneltilmiş olması yeterlidir.
İhyası istenen şirketin açtığı devam eden dava dosyaları olduğunu ileri sürüldüğüne göre, bu iddianın doğru olması halinde TTK. Geçici madde 7 nedeniyle terkin olan şirketin ihya olunmasını talep etmekte şirketin alacaklısı olan davacının hukuki yararı ve aktif husumetinin olduğu açıktır.
Davacının TTK.’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasına dayalı olarak eldeki davayı açtığı, davacı, davalı ticaret sicil müdürlüğünün yapmış olduğu resen terkin işleminin TTK geçici 7. Maddesinde öngörülen usule aykırı olduğunu iddia etmediği anlaşılmıştır.
Dayanak gösterilen—- celp edilerek incelendiğinde, bu davada davacın — tarafından dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının davalı —— rücu davası olduğu, ilk esasın —- olduğu,— sayılı kararla davanın kabulüne karar verildiği; —- sayılı kararla kararın kaldırıldığı; kaldırma sonrası davanın —- sırasına kaydedildiği; ayrıca — davacı —- adet alt işverene karşı rücu davası açıldığı ve bu davanın —–dosya ile birleştirildiği; birleşen bu davadaki — alt işverenden birin , iş bu davada ihyası istenen ——olduğu anlaşılmıştır.
Özetle, derdest olan davada yargılamaya devam edilebilmesi için taraf teşkilinin sağlanması bakımından söz konusu şirketin ihyasının gerektiği, TTK’ nın Geçici 7. Maddesi hükmü doğrultusunda davacının şirketin ihyasını talep edebilmesi için haklı sebebinin ve hukuki yararının mevcut olduğu, uyuşmazlığın terkin tarihinde önceye dayanan —– uyuşmazlıktan kaynaklandığı, terkin olunan şirketin son tescilini —— yılında yaptırdığı,son beş yıl aralıksız olarak genel kurul toplantısının yapılmamış olduğu, terkinden evvel şirket yetkililerine tebligat yapıldığını gösterir bir belgenin mevcut olmadığı ancak terkin olunan şirketin devam eden işçilik alacaklarından kaynaklanan icra dosyaları olduğuna dair sicil müdürlüğüne bilgilendirme yapıldığını gösterir bir belge olmadığı gibi usulsüz terkine ilişkin dava dilekçesinde derdest dava dışında başka bir sebep de ileri sürülmemiş olduğu, bu sebeple yasal hasım konumundaki ticaret sicil memurluğu aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilemeyeceği, —– uygulamalarında da kabul edildiği üzere belirtilen şekilde terkin olan şirketin ihya olunması durumunda tasfiye memuru atanmasına da gerek olmadığı incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. ——-
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1—-, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca, —dava —– dosyasında, dava, kesinleşme ve infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-İhyaya ilişkin bu kararın kesinleştiğinde —– tarafından tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
3-Şirketin sicil kaydı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca tasfiyesiz terkin edilmiş olduğundan, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,
4-Yasal hasım konumunda bulunan davalı —- yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağından, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
6- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 02/02/2022