Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/766 E. 2022/637 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/766 Esas
KARAR NO : 2022/637

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete —- Poliçesi ile sigortalı bulunan ve —– emtianın—— taşınması için karşı taraf —– numaralı navlun faturası ile anlaşıldığını, taşımanın fiili taşıyıcı karşı taraf———-ile gerçekleştirildiğini, emtiaların tesliminin ardından —- tarihinde yapılan incelemelerde— emtianın zarar gördüğünün tespit edildiği ve müvekkili şirketin sigortalısının zarar görmüş emtiaların bedelini talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen incelemeler neticesinde sigortalıya poliçe kapsamında —- ödemesinde bulunulduğunu, dava konusu —— sigortacısı olduğunu, davaya konu hasar nedeniyle —– numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, yapılan ödeme nedeniyle karşı tarafın sorumluluğu bulunduğu iddiası ile başvuruda bulunulmuş ise de rücu başvurusunun reddedildiğini, açıklanan nedenlerle — tazminatının, sigortalıya ödeme tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, — ücreti dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı sigorta şirketinin davanın ikamesi için aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, davaya konu hasarın—- sırasında meydana geldiğinden, öncelikle dava konusu ihtilafa CMR konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, dava konusu zararın emtiaların nakliye aracına yüklenmesi————- kaynaklandığından CMR md.17/4 ve 17/2 uyarınca —— sorumlu tutulması mümkün olamayacağından, ———— olan müvekkili şirketin sorumluluğununda da bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından düzenlenen sigorta poliçesinde belirlenen özel şart gereği, dava konu hasar teminat kapsamı dışında kaldığından davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, talep olunan tazminat miktarının fahiş olduğunu açıklanan nedenlerle davacı —– aktif dava ehliyetine sahip olmadığından, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın öncelikle husumet yönünden reddine, müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığa konu taşıma neticesinde yükün —-tarihinde alıcıya teslim edildiği tespit edilmekle, gerek TTK gerekse bu olaya uygulanması gereken CMR sözleşmesi uyarınca hasar nedeniyle —–başvurulması gerektiği düzenlenen 1 Yıllık zaman aşımı süresinin dava tarihi olan ———-itibariyle dolduğunu, bu nedenlerle zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin dava dışı ————————- ile anlaşma yaparak hizmeti üstlendiğini, ——— anlaşma yaparak bu taşıma hizmetinin sunumunu müvekkili şirkete —– vermek suretiyle taahhüt ettiğini, bu kapsamda iddia edildiği üzere söz konusu emtiaların ——hasar gördüğünün teslimde anlaşıldığı ve bu nedenle oluşan zararın davacı tarafından sigortalısına ödenerek , davalılardan rücuen tazmini talep edilmişse de , dosyada mübrez ekspertiz raporunda hasarın “yükleme, istifleme ve sabitleme hatasından kaynaklandığının” tespit edildiğini, yükleme —— ve sabitleme işinin ise dava dışı —– firma tarafından gerçekleştirildiğinden, söz konusu hasarın oluşumunda kusurlu tarafın dava dışı satıcı firma olduğunu, bu nedenlerle davacının söz konusu tazminatları müvekkiline rücu etmek yerine kusurlu firmaya rücu etmesi gerektiğini, taraflar arasındaki teslim şeklinin de —- şekli olarak kararlaştırıldığı göz önünde bulundurulduğunda, yükleme ve istiflemenin gönderici satıcıda olduğunun açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— —– cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu taşımanın gerçekleştirildiği tarih ———–, TTK kapsamında gerçekleştirilen taşımalarda meydana gelen hasarlar sebebi ile istem haklarının zamanaşımına uğrama süresi bir yıl olarak belirlendiğini, bu sürenin eşyanın teslimi ile beraber başlamakta olup, söz konusu emtianın göndericisine teslim tarihi — olmakla, zamanaşımı süresi işbu tarihten itibaren işlemeye başladığını, davanın açıldığı tarih —-olup, söz konusu taşımaya bağlı oluştuğu iddia edilen hasarlara ilişkin istem hakkı zamanaşımına uğramış olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesini, müvekkili şirket nezdinde —- davalı —- söz konusu taşımanın fiili taşıyıcısı konumunda olmayıp, diğer davalı —— tarafından taşıma işi gerçekleştirildiğini, işbu taşıma esnasında oluştuğu iddia edilen hasarın tazmini noktasında davalı müvekkili şirketin, sigortalısının kusuru nispetinde sorumlu olup poliçe teminatı ve limitleri dahilinde ancak gerçek zarar tutarından sorumlu tutulabileceğini, işbu nedenle ilk olarak taşımadan meydana gelmiş olduğu iddia edilen hasarın neyden kaynaklanmış olduğuna ilişkin tespitlerde bulunulması, akabinde işbu hasardan kimin veya kimlerin sorumlu olacağına ilişkin bir değerlendirmede bulunulması gerektiğini, davacı —— yapmış olduğu ödemenin davalı taraflardan talep edilebilmesinin mümkün olmadığını açıklanan nedenlerle davanın ilk olarak zamanaşımı sebebi ile usulden reddine, davalı müvekkili aleyhine açılmış olan haksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine———- davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Hukuki niteliği itibariyle Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık————diğer davalı —————taşıyıcı olduğu, diğer davalıların taşıyıcıların sigortacıları olduğu, —-taşınan emtianın hasarlanması sonucu davacı tarafından sigortalısına ödeme yapıldığı iddiası ile ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsiline mümkün olup olmadığı hususunda uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce tazminat miktarı, yapılan ödemenin hasarla uyumlu olup olmadığı, tarafların kusur durumu ve rücu şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş, alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle, “… dava konusu ——- üzerinde olan —————— yükü gönderenin —- —–“araç sürücüsünün” tek başına sevk araca yükleyip, istiflemesi ve sabitleyebilmesi veya
——şekli muntazam görünümlü yük içindeki —– bulunan ————– emtianın ——– sürecinde farklı oranlarda ortaya çıkabilecek—- salınımlara mukavemet edemeyeceğini, istiflemenin
yükün özelliğine uygun olmadığını, bu yüzden —-görünümlü —- —–yükün kısmen de olsa zarar görebileceğini “yüklemeye nezaret görevi” sırasında basit bir değerlendirmeyle araç sürücüsünün önceden fark edebilmesi (ve bu nedenle yükleme aşamasına taşıyıcıyı temsilen “yükleyeni/göndereni veya yükü —uyardığı halde netice alamaması durumunda da CMR
sözleşmesinin 8 ve 9. maddeleri kapsamında taşıma belgesinde çekincesini belirtmesi) sadece teknik olarak değil fiilen de mümkün değildir. … davacının somut olay nedeniyle davalılardan talep edebileceği herhangi bir alacağının bulunmadığı… ” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle davalıların zamanaşımı itirazında bulundukları dikkate alınarak, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı değerlendirilmelidir. Dava konusu yükün teslim tarihi —, davacı tarafından ——- başvuru tarihi ise —- Bilindiği üzere arabulucuya başvuru ile zamanaşımı süreleri kanun gereğince durur. Bu nedenle zamanaşımı süresi içerisinde davacının arabulucuya başvuru yapmış olması nedeniyle zamanaşımı süresi durmuştur. —-görüşmelerinin son bulduğu 04.11.2021 tarihinde duran zaman aşımı süresi tekrar işleyemeye başlamış olup, davacı tarafından dava 05.11.2022 tarihinde açılmıştır. Davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşıldığından davalı tarafın zamanaşımı itirazı dikkate alınmamıştır.
Dava konusu ürünlerde zarar oluştuğu, bu zararın taşıma esnasında gerçekleştiği hususu sabittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, zarardan kimin sorumlu olacağı noktasındadır. Dava konusu ——-olup, bu durumda yükleme ve istifleme ile ilgili tüm sorumluluk gönderene aittir. Taşıyanın yüklemeye ve istiflemeye nezaret borcu var ise de, bu borç taşıyıcının basit bir gözlem ve değerlendirmesini kapsamaktadır. Dava konusu zararın meydana gelmesi istiflenmeden kaynaklandığı bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Bu ürünlerin istiflenmesindeki hata basit bir gözlem ve değerlendirme ile ortaya çıkabilecek türden değildir. bu nedenle taşıyanın yükleme ve —– borcu kapsamında müterafik kusuru olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli — harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 742,15 TL harcın mahsubu ile artan — harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar —— vekille temsil ettirdiğinden davalılar yararına—— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —– tarafından karşılanan ——- arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı——- yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı