Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/753 E. 2022/140 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/753 Esas
KARAR NO: 2022/140
DAVA: Alacak (Hasılat Paylaşımlı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/05/2017
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hasılat Paylaşımlı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı—– dava dışı ——–arasında —— olarak adlandırılan,—– niteliği taşıyan, ——paylaşımı sözleşmesinin akdedildiğı, müvekkil bankanın ——– akdettiği sözleşme gereğince——— tutarın kesin ve süresiz banka teminat vermek sureti ile kredi kullandırdığı, müvekkil bankanın adi ortaklığın söz konusu işten kaynaklanan alacaklarından ———- tarihinde temlik aldığı, alınan temlikin davalı şirkete bildirildiği, davalının ise —- tarihinde temlike uygunluk verilerek ödeneceğinin teyit edildiği, söz konusu ——tutarındaki ———– bakiyeden sonra gelmek üzere —– kararı ile uygun bulunduğu, adi ortaklığın temlik konusu iş ile ilgili doğan ve doğacak alacaklarından başka herhangi bir temlik, rehin ve —- bulunmadığı, müvekkil bankaca alınan temlik karşılığından adi ortaklardan ——– —- kredi kullandırıldığı, davalı tarafça yapılan yazılı bildirme göre davaya konu temlik alacağının —— tutarındaki kısmının henüz ödenmediği, Sözleşmeye konu işin geçici kabullerinin yapılmış olması, bağımsız bölüm satışlarının çok büyük oranda gerçekleşmiş ve tahsilatlarının yapılmış olması, satılmayan bağımsız bölümlerin sürekli değer kazanan ——— paylaşıma —– olacağına dair açık sözleşme koşulları, davalının —- ödeneceği yönündeki beyanları doğrultusunda, teminat mektuplarının iade ile temlik alacaklarının ödenmesi beklenirken, tamamen haksız tazmin talebi ve ihtiyati haciz istemi ile karşı karşıya kalındığı, arz edilen —- hukuksuz davranışlar karşısında müvekkilinin temlik alacağının ödenmeyeceği anlaşıldığından müvekkil bankanın haklarının korunması, alacağın tahsil ve teminat altına almak için işbu davayı açma mecburiyeti doğurduğu,—— olarak belirleyici konumda olan ve yine tüm hasılatı kendi hesabında toplayan ve ————- sıfatı ile elinde bulunduran davalı ——– işin uzanması hali de dahil olmak üzere hiçbir şekilde yüklenici adi ortaklıktan alacaklı olması ya da zarar etmesinin sözleşme şartlarına göre mümkün olmadığı, söz konusu nedenlerle müvekkil bankanın ——- edene verdiği yasal haklara—– sağladığı söz —– alacaklarının tahsili ile hukuki haklarını korunması için;——gerçekleşen satış sözleşmelerindeki bedellerin sözleşme tarihi itibarıyla maliyetler ve ———yapılan değerlendirmelerin—- gerçek değerler üzerinden yapılıp yapılmadığı, yakın tarihli sözleşmeler varsa fiyat farklılıkları ve bunların haklı gerekçeleri, ———diğer ticari ilişkilerin ——- üzerinden işleme tabi tutulup tutulmadığı, kalan bağımsız bölümlerin satış değerlerinin, nam ve hesap harcamalarının piyasa koşullarına uygun olup olmadığı, bu çerçevede ödenmeyen temlik alacağının belirlenmesine müvekkil bankaya ödenmesi dahil bilirkişiler vasıtası ile incelenerek yargısal denetimden geçirilmesini, öte yandan dava konusu temliknamenin —— müvekkil bankanın temlik alacağını hasılattan tahsil etmemiş olması halini de düzenlediği, bu durumda sözleşmeye göre yapılacak ayni paylaşımda, yüklenici payına düşen ve en az ekspertiz değeri tahsil edilemeyen temlik rakamı kadar olan bağımsız bölüm üzerine müvekkil banka lehine —— ipotek tesis edileceği hükmü olduğu, davalının temliknameyi teyit etmekle bu hükmü de kabul ettiği, şayet yapılacak bilirkişi incelemesinde satılan bağımsız bölümlerden elde edilen hasılatın, müvekkil bakanının temlik alacağını kısmen ya da tamamen karşılamadığının anlaşılması halinde, kalan temlik alacağı için halen davalının mülkiyetinde bulunan gayrimenkuller üzerinde —- maddesi gereği temlik edene tekabül edecek kısma, değeri ödenmeyen temlik alacağına eşit olan miktarın üzerine müvekkil banka lehine —- ipotek konulmasına,—-hasılatından, temlik verene ait hasılat payı miktarının projenin tüm asli unsurları ayrı-ayrı tetkik edilmek sureti ile belirlenmesine, belirlenen hasılat payından dava konusu temlikname ile müvekkile temlik edilen ve halen ödenmeyen—- tutarındaki bakiye temlik alacağı içinde kalan kısmın, dava tarihinden itibaren avans faizi ile ödenmesine, elde edilen hasılatla müvekkilin temlik alacağının ödenmesine kısmen veya tamamen yetmediği takdirde, ödenemeyen temlik tutan için —– sahip olan bölümüne, müvekkil banka lehine —- ipotek tesis edilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya ilişkin genel açıklamalarında, —– sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir’ hükmü gereği davalı müvekkili şirketin dava dışı yüklenici adi ortaklık ile imzaladığı arsa payı karşılığı gelir paylaşımı sözleşmesi kapsamında sahip olduğu tüm savunmaları temlik alan davacı—– ileri sürebileceğini, Arsa payı karşılığı gelir paylaşımı işini üstlenen yüklenici adi ortaklığın işi tamamlamada temerrüde düştüğünü, işi bitiremeyeceğini müvekkili şirkete bildirdiğini, masrafları daha sonra elde edeceği planlanan kendi hasılat payından mahsup edilmek üzere nam-ı hesap komisyonu kurularak tamamlattırılmasını müvekkili şirketten talep ettiğini, müvekkili şirketin kabulü ile nama ifa sürecinin başladığını, Bu süreç içerisinde yüklenicinin ödemekle ve tamamlamakla yükümlü olduğu sözleşme konusu işle ilgili tüm giderlerin sözleşme gereği yükleniciye düşen hasılattan mahsup edilmek üzere nama ifa çerçevesinde müvekkili şirket tarafından karşılandığını, Dava tarihi itibariyle dava dışı yüklenicinin müvekkili şirkete —- borçlu iken müvekkili şirket tarafından temlik alacaklısı davacı tarafa temlik alacağı ödemesinin mümkün olmadığını, zira nama ifa dikkate alındığından yüklenici firmanın temlike konu doğmuş alacağının bulunmadığını, ayrıca projede kesin hesap ve kesin kabuller yapılmamış olup kesin kabul tarihine kadar yüklenicinin borç tutarında artış olmasının yüksek ihtimal dahilinde olduğunu, davacı banka tarafından müvekkili şirkete yüklenicinin ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerini yerine getirmek üzere vermek zorunda olduğu toplam—— ve süresiz teminat mektubu ile müvekkili şirkete ödemeyi müvekkili şirkete ödemeyi garanti ettiğini,—- ayında dava dışı yüklenicinin müvekkili şirkete — borçlu iken davacı bankadan teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin talep edildiğini, bankanın talebi kabul etmediğini, Bunun üzerine davacı —–ı— dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı bankanın takibe itiraz ettiğini, Teminat mektuplarına konu tutarlar için—– kayıtlı ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu ancak talebin reddedildiğini, Davacı bankanın müvekkili tarafından aleyhine açılacak olan itirazın iptali davası öncesinde banka teminat mektubu bedellerini haksız olarak ödemekten kaçınmak için sözde ihtilaf yaratmak için işbu davayı ikame ettiğini, Taraflar arasında —–tarihinde akdedilen sözleşmenin— olduğunu, işbu sözleşme ile yüklenicinin arsa sahibi tarafından sağlanan arsada proje geliştirmeyi, meydana getirdiği bağımsız bölümlerin pazarlanmasını ve arsa sahibi adına satışını sağlamayı üstlendiğini, yaptığı işin karşılığı olarak ta satıştan elde edilen gelirden sözleşmede kararlaştırılan oranda pay aldığım, arsa sahibinin ise arsasını tahsis etmek ve yükleniciye satış yetkisi vermekte ve yüklenici tarafından gerçekleştirilen projeden sözleşmede belirlenen oran ve gelirden az olmamak üzere en yüksek geliri elde etmeyi amaçladığını görüldüğü gibi arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı sözleşmesinde, arsa sahibinin arsasını tahsis ettiğini ve bu arsa üzerinde tüm mali yükümlülükler yükleniciye ait olmak üzere inşaat yaptığını, bunun karşılığı olarak ta arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden farklı olarak yükleniciye pay devri yapılmamakta, yüklenici sözleşmede belirtilen koşullarda inşaatın yapımına ek olarak üstlenmiş olduğu bağımsız bölümlerin pazarlaması ve satışından elde edilen gelirden sözleşmede kararlaştırılan oranda payını aldığını, yüklenici tarafından — tarihinde müvekkili şirkete dilekçe sunularak sözleşmenin bedeli ile arsa satışı karşılığı satış toplam gelirinin arttığı bildirilerek — imzalanmasının teklif edildiğini, taraflar arasında akdedilen —- ulaştığını, Bu ek protokolden sonra adi ortaklık içinde yer alan—- verildiğini,—- davası ikame edildikten sonra sözleşme ile yüklendiği işi yerine getiremeyeceğini anlayarak — yazısı ile projeyi —- edemediğini, satışı yapılan bağımsız bölümlerin teslim edilmemesi, ———- nakit çıkışında sıkıntılar yaşaması, işçi ve personel alacaklarının ödeyememesi, bağımsız bölümlerin hak sahiplerine zamanında teslim edilememesi, müvekkili şirketin gecikme nedeni ile ticari itibarının zedelenmemesi gibi sebeplerle işin —– tarafından yaptırılmasına, işin geriye kalan kısmının —- marifeti ile bitirilmesine karar verildiğini, bu karar verilirken projenin onaylı satış tutarına göre——- bitirileceğinin öngörüldüğünü, — giderlerinin beklenenden fazla olması, yüklenici adına ödenen borçların döviz kurundaki artış neticesinde yükselmesi nedeniyle onaylanan bütçenin kalan imalatların tamamlanmasına yetmeyeceğinin anlaşıldığını, müvekkili şirketin — tarihli yönetim kurulu kararı ile;—– ekspertiz yaptırılarak el konulmasına,— bölümlerin ekspertiz bedelinden yüklenici payına düşen kısmı kadar yüklenici borcunun müvekkili şirket alacağından mahsup edilmesine, yüklenicinin — tarihli yazısında onay verdiği şekilde müvekkili şirkete vermiş olduğu —- —-nakde çevrilmesine, teminat mektuplarının nakde çevrilmesi ile oluşacak bütçenin işin bitirilmesi için gerekli olan bedeli karşılamaması durumunda yapılacak olan harcamaların müvekkili şirket tarafından karşılanarak yükleniciye borç kaydedilmesine karar verildiğini, davacının dava tarihi itibariyle doğmuş bir temlik alacağının alacağının bulunmadığını, dava tarihi itibari ile arsa payı karşılığı hasılat paylaşımı sözleşmesine göre yüklenici adi ortaklığın dava tarihi itibariyle müvekkili şirkete olan borcunun —– olup temlik alacağı doğmadığını belirterek, açılan davanın reddini, dava tarihi itibariyle kesin kabul yapılmadığından ayni paylaşıma esas alınacak yüklenici payına düşen satılmayan bağımsız bölüm bulunmadığından davacının bu talebinin de reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, yüklenicinin, davalı ile yaptığı hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesindeki alacak hakkını temlik alan bankanın, inşaat sözleşmesinin diğer tarafına——-karşı açtığı alacak davasıdır. Davacı dava dilekçesinde talebini terditli olarak, öncelikle alacağının tahsilini, bu mümkün olmazsa, alacak tutarı kadar davalının taşınmazları üzerine banka lehine —–. dereceden ipotek konmasını istemiştir.
Bilindiği üzere uygulamada arsa üzerine inşaat, özel inşaatlar haricinde kat karşılığı—– veya hasılat paylaşımı şeklinde yapılan sözleşmelere göre yapılmakta olup, sözleşme gereği kat irtifakları tapuda arsa sahipleri adına kurulmaktadır.  Davalı ile dava dışı — — arasında yapılan sözleşme arsa payı karşılığı (gelir)hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesidir.— sermaye olarak arsa getirmiş; dava dışı adi ortaklık da (yüklenici sıfatıyla) inşaat yapma işini üstlenmiştir.
——
Dava dışı yüklenici, bu inşaat işini yapmak için davacı bankadan nakdi ve gayri nakdi kredi kullanmıştır. Dava dışı yüklenicinin bu kredi borçlarını ödeyemediği,– tarihinde de arsa sahibi olan ——— da işi bitiremeyeceğini beyanla nama ifa talebinde bulunduğu, — dosya kapsamından açıktır.
Yüklenici şirketlerin açtığı iflas erteleme davası—- dosyasında görülmüş, yargılama sonunda ——- yönünden iflas kararı verilmiş, bu karar istinaf incelemesi sonucu kaldırılmış, yargılama hali hazırda —- sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.
Dava dışı yüklenicinin — tarihli nama ifa komisyonu kurulması ve davalı marifetiyle işlerin tamamlanması talebi üzerine, davalı şirketin —- inşaatın kalan kısmının nama ifa komisyonu marifetiyle yaptırılmasına, işin tamamlanması için —– gerektiğine, bunun da yüklenicinin payına düşen —- hakedişinden karşılanmasına, şayet yetmezse banka teminat mektuplarının nakde çevrilmesine karar verilmiştir.
Davalının —- tarihli—– kurundaki ve maliyetlerdeki artış sebebiyle işin tamamlanması için — gerektiğine, bunun yüklenicinin payına düşen —–karşılanmasına, ayrıca yüklenicinin verdiği ——- banka teminat mektuplarının nakde çevrilmesine karar verilmiştir.
Davacı, yüklenicinin payının hesaplanmasını ve temlik alan olarak kendisine verilmesini talep etmektedir.
Davalı ise, yüklenicinin yerine nama ifayı üstlendiğini, yüklenicinin geçmiş dönem işçi, —– borçlarını dahi kendilerinin ödediğini, kendi hesaplarına göre yüklenicinin payına bir satış geliri kalmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
Uyuşmazlık tam da bu noktada, dava dışı yüklenicinin payına alacak düşüp düşmediği, düşüyor ise davacının bunu isteyip isteyemeyeceği, ne kadar isteyebileceği noktasında toplanmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle; —— olarak adlandırılan,—— niteliği taşıyan, arsa satışı karşılığı inşaat ve hasılat paylaşımı sözleşmesinin —- tarihinde akdedildiği; sözleşme—– belirlendiği, taahhüt konusu tutarın üzerinde satış olması durumunda ise artan kısım için paylaşım oranlarının Davalı —-olarak belirlendiği; tapu kayıtlarında;—- —- ayrıntılı olarak yapılan araştırma, inceleme ve hesaplamalarımıza göre—— göre raporun hazırlandığı belirtilmiş ise de —– kavramının açılımından da anlaşılacağı üzere; öngörünün, ileride olabileceği kestirme, niyet okuma gibi ayakları yere basmayan ve bilimsel bir karşılığı olmayan soyut bir kavram olduğu; oysa tarafımızca —- bağımsız bölümlerin değeri tespit edilirken; aynı ana binada yer alan, ölçüleri ve yönü farklı olsa da aynı kalitede malzemelerle, aynı işçilikle, aynı vasıfta inşa edilmiş olan komşu —- sözleşmelerindeki değerleri somut emsal alınarak ve bilimsel bir şekilde —- değerlendirme tarihine uyarlanarak, güncel —- itibar edilemediği; namı hesap komisyonunda dava dışı —- bulunması ve alınan karar ve harcamalarda imzasının bulunması nedeniyle ve hayatın olağan akışında kendi aleyhine kararlara onay vermeyeceğinden dolayı yapılan harcamaların yerinde olduğu değerlendirmesinin yapılabileceği, ancak — tarihli değerleme raporuna göre kalan işlerin — olduğu ve toplam inşaat maliyetine oranlandığında geriye kalan işlerin yapım maliyetinin —- geriye kalan işlerin maliyet tutarı içerisinde geçmiş borçlar, vergi ve —– yer alan ve toplam kalan işin bitirilmesi için gereken tutar olarak belirtilen —– olarak belirlendiği, öngörülen bu inşaat maliyetlerinin içeriğine dair bir belge sunulmadığından dolayı aradaki farkın hangi neden ya da iş kalemlerinden kaynaklandığının değerlendirilemediği, dava konusu işin eksik kalan —— olacağı hesap ve takdir edilmiş olup, hesap edilen bu maliyet piyasa rayiçlerine uygun ve kadr-i marufunda olacağı, ancak hangi şartlarda ibralaşma olacağı, geçmiş borç ve alacakların durumu, gelecekte oluşabilecek yeni masrafları içerip içermediği vb. konularda nasıl hareket edileceğinin belirsiz olmasından dolayı —– harcamalarının piyasa koşullarına uygun olup olmadığı hakkında kesin bir değerlendirme yapılamadığı, davalı——- nama ifa çerçevesinde işin tamamlanması için gerekli olan tutarın — olarak tespit edildiği; ——olarak revize edildiği, davalı —- ekspertiz bedelinin yüklenici payı —- esas alınarak dava dışı yüklenici firmanın—- borçlu iken, tarafımızca yapılan değerleme sonucu el konulan —- esas alınmak sureti ile aynı tablo yeniden oluşturulduğunda dava dışı temlik veren yüklenici şirketin davalı— ortaklığı tarafından söz konusu sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacaklarından — alacağının — göre dava dışı adi ortaklık tarafından davacı bankaya —temlik ödemesi yapıldığı ve davacının davalıdan temlik alacak bakiyesinin —olduğu, davacı banka tarafından dava dışı—- tutarındaki bakiye temlik alacağı da dahil ipotek ve kefalet karşılığında krediler kullandırıldığı, dava dışı firma ve kefillerine gönderilen — ihtarname ekinde dökümü yapılan ticari taksitli kredi ve tazmin olunan —- toplam — tutarında çek yaprağı sorumluluk bedeli olmak üzere toplam ——-alacağının banka kayıtları ile mutabık olduğu” mütalaa edilmiştir.
Bilirkişinin teknik hesaplamaları usul ve yasaya uygun görülmüş, benimsenmiştir. —-inceleme gerektirmeyen itirazlar ise mahkememizce değerlendirilebileceğinden ek rapor alınması talepleri yerinde görülememiştir.
Davalı, dava dışı yüklenicinin satış gelirinden payı doğdukça —- zaman içinde davacı bankanın muvafakat yazılarını alarak, dava dışı yükleniciye ödeme yapmıştır. ——-
Davalı —-taşınmazlara kendi biçtiği satış değeri — Davalıya göre,—- göre, dava dışı yüklenicinin kendisine—- borcu vardır. Yine davalının kendi kayıtlarına göre inşaatın eksik kalan kısmı——
Tümüyle davalının kendi rakamları esas alınsa dahi, kabaca —- sonucu çıkmaktadır. Bu durumda yüklenicinin alacağını temlik alan sıfatıyla davacının bu davadaki—- talebi isabetli görülmektedir. ——-
Mahkememizce —– sayılı dosyada yapılan ilk yargılamada bu tespitlerden sonra, temlik veren için alacak ne zaman muaccel olacaksa, temlik alan için de o zaman muaccel olacağı, taşınmazların henüz satılmamış olduğu, satış yapılmadan satış bedelinin, dolayısıyla yüklenicinin payının ne olduğunun bilinemeyeceği, haliyle yükleniciden temlik alan davacı bankanın alacağının da bilinemeyeceği, davacı tarafça davalının kötüniyetli olarak taşınmazları bilerek satmadığına ilişkin bir iddianın da olmadığı, davacı tarafça davadan önce bu yönde bir ihtarname de çekilmemiş olduğu, taşınmazların mümkün olan en yüksek bedelle satılmasının da hem davacı hem davalının menfaatine olduğu nazara alınarak, erken açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin bu kararı ———-“Dosya kapsamında olup, bilirkişi raporunda değerlendirilen mahkeme dosyalarına ait bilirkişi raporları ve kayyum raporlarına göre inşaat işinin %100 tamamlandığı, kesin kabul aşamasına gelindiği, proje kapsamında satılan bağımsız bölümlerin hak sahiplerine teslim edildiği, satılamayan ve davalı adına olan bağımsız bölümlerin değerlendirmelerinin yapıldığı, görülmektedir. Her ne kadar davalı ile dava dışı adi ortaklık arasında yapılan sözleşme hasılat paylaşımı niteliğinde ise de davalının işi tamamlayamadığı ve nama ifa talebinde bulunup davalı tarafından da —-kararıyla bu talebin kabul edildiği ve davalıya imalat bedeli olarak verilmesi gereken tapu paylarının da borçlara mahsup edildiğinin bildirilmesine göre projenin tamamlanmış olduğu halde taşınmazları satışının yapılacağı tarihin davalı takdirinde olması bir arada değerlendirildiğinde davalı bankanın alacağının talep etmesini satış şartına bağlı tutma bu alacağın tahsilini imkansız kılabilecektir. Buna göre, projenin tamamlanmış olduğu ve davalı tarafça alacağın temlikine verilen muvafakat bir arada değerlendirildiğinde davanın esası hakkında delillere göre değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken davanın vaktinden önce açıldığından bahisle yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya uygun olmadığı” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
Kesin nitelikteki istinaf kaldırma kararı sonrası dosya mahkememizin iş bu esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Önceki esas üzerinden yürütülen yargılamada usul ve yasaya uygun görülen —- tarihli rapor, tekrar incelenmiş, hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Davalının, gerek rapora itiraz, gerekse istinaf dilekçelerindeki itirazları tekrar incelenmiş; taşınmazların dava tarihindeki satış değerinin tespitinin yapılamayacağı, yüklenicinin nama ifa talebi ile mahsuplaşma yapmakla bir alacağı kalmadığı, bunun sonucu olarak temlik alanın da talep edebileceği bir tutar kalmadığına dair itirazları isabetli görülmemiştir.
Dava dışı yüklenicinin temliknameden sonra kestiği veya kaydettiği faturalarla temlik alan aleyhine işlem yapamayacağı açıktır. Davalının da sözleşme gereği satış gelirinin belli olmasını beklemeden, satış gelirine göre yüklenicinin payını hesaplamadan, eksik kalan kısmın maliyetini yüklenicinin satış gelirindeki paya sayması, hem sözleşmeye hem de iyiniyet ve dürüstlük kurallarına göre haklı sayılamaz.
Davalı —-taşınmazlara biçtiği satış değeri—-. Davalını—- Yine davalının kendi kayıtlarına göre inşaatın eksik kalan kısmı —- olup, bunun maliyeti de—-. Tümüyle davalının kendi rakamları esas alınsa dahi, ——– düştüğümüzde davalının yüklenicinin payına halen —- düşeceği sonucu çıkmaktadır. Bu durumda temlik alan sıfatıyla davacının — civarındaki talebi isabetlidir.
——
Kaldı ki aradan geçen sürede, gayrimenkul değerlerinde artış olduğu, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılsa taşınmazların satış değerinin çok daha yüksek çıkacağı da açıktır.
Son olarak davalının bekletici mesele talebinin neden isabetli olmadığını da açıklamakta fayda vardır. Davalı, dava dışı yüklenici ile arasındaki—— dava dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Bahsi geçen dosya —— üzerinden celp edilerek incelenmiştir. Bu davanın davacısı dava dışı yükleniciler olup, davalısı —- Yükleniciler bu dava ile “davalı tarafından el konulduğunu belirttiği—– bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle piyasa rayiç değerlerinin müvekkilinin payına düşen tutarının hesaplanarak müvekkilinin alacak miktarının tespiti ile müvekkiline ödenmesini; mahkemenin aksi kanaatte olması halinde el konulan bağımsız bölümlerin tespit edilerek müvekkilinin alacağı ve payı oranında paylaştırılması veya bağımsız bölümlerin mahkeme vasıtası ile satışı ve tespit edilen alacağın payları oranında bu satışlardan ödenmesine karar verilmesini” talep etmiştir. Bu dava— tarihinde —- açılmıştır. Yüklenicinin satış gelirinin çok olması sebebiyle borçlarından sonra halen kendisine kalan bir pay olduğunu ileri sürmesinin ve kendisine ödenmesini talep etmesinin, bu davanın esasını etkiler bir yönü yoktur. ——— devam eden davada, mahkememiz dosyasının akıbetinin beklenip beklenmeyeceği değerlendirilecektir.
Davalının rapora itirazları tekrar okunmuş, incelenmiş, yeni bir rapor alınmasını gerektirmediği, (istinaf kaldırma kararında mahkememizce benimsenmiş raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, eksik delil toplandığı gibi bir kaldırma sebebinin de derc edilmediği) anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Asıl talep kabul edilmekle, terditli olan talep edilen ipotek tesisi talebi üzerinde durmaya gerek kalmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
—- dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
2- Alınması gerekli 2.333.790,52-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 583.447,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.750.342,88-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL. başvurma harcı, 583.447,64-TL peşin harcın toplamı olan 583.479,04-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 20.239,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 430.271,98-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu ——- açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.