Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/752 E. 2023/368 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/752 Esas
KARAR NO: 2023/368
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/11/2021
KARAR TARİHİ: 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mali müşavirlik yapmakta olup, birden çok firma ile de ticari iş yapmasının dışında, davalı şirkete de inşaat ve şantiye organizasyon danışmanlığı kapsamında hizmet vererek ticari iş yaptıklarını, davalı şirket adına —–tutarlı fatura düzenlediklerini, hizmet bedeline karşılık davalı şirket tarafından kısmi ödeme yapılmış olsa da bakiye 21.800,00 TL’lik bedelin müvekkiline ödenmediğini, yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine davalı aleyhine ——- sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkil hakkında başlatılan icra takibine dayanak olarak müvekkili firmaya düzenlemiş olan 30.11.2018 tarihli 70.800,00 TL bedelli faturanın gösterildiğini, söz konusu faturanın içeriğinde davacının müvekkili şirkete——— hizmeti sunduğununbelirtildiğini, ancak belirtilen tarihlerde müvekkilinin herhangi bir şantiye kurulumu ve organizasyonunun söz konusu olmadığını, bu nedenle de müvekkiline sunulan böyle bir hizmetin de bulunmadığını, ayrıca davacı asilin söz konusu tarihte mali müşavir olarak müvekkili şirketin sigortalı çalışanı olduğunu, bu sebeple müvekkili şirkete böyle bir hizmet sunmasının söz konusu olmadığını, davacının müvekkili firmada mali müşavir olarak çalıştığı için söz konusu faturayı kendisinin düzenleyip müvekkilinin defterlerine işleterek müvekkili şirketi borçlu gösterdiğini belirtmiş olup, haksız davanın reddine, davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafı ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça faturaya dayalı bakiye alacak için davalı şirket aleyhine başlatılan —— sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Mahkememizce; ——– icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında 09/07/2021 tarihinde davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, davalı yana ödeme emrinin 10/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde 11/08/2021 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının ise, süresi içerisinde 01/11/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İlgili ——-müzekkere yazılarak davacının faaliyet konusu ve kaçıncı sınıf tacir olduğu hususları sorulmuştur.——-, cevabi yazısında davacının ikamet amaçlı bina inşaatı faaliyetinden dolayı ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefi olup, 05/03/2012 tarihinde işe başladığı ve bu işini 31/12/2018 tarihinde terk ettiği, bu dönemde birinci sınıf mükellef olup, bilanço esasına göre defter tuttuğu, daha sonra serbest muhasebeci mali müşavirlik faaliyeti nedeniyle 17/02/2020 tarihinde serbest meslek kazancından dolayı işe başladığı ve bu işini 11/03/2020 tarihinde terk ettiği bildirilmiştir. Bu nedenle davacının, icra takibine konu 30/11/2018 tarihli fatura döneminde tacir olduğu ve faaliyet konusunun ikamet amaçlı bina inşaatı faaliyeti olduğu anlaşılmıştır.Davacının hizmet döküm cetveli dosya içerisine alınmıştır. Davacının; 31/12/2015-16/10/2017 tarihleri arasında davalı şirkette, 21/12/2017-10/09/2018 tarihleri arasında dava dışı ——– tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığı anlaşılmıştır.İcra takibine konu faturanın; ——tarafından davalıya hitaben ———açıklamalı KDV hariç 60.000-TL, KDV dahil 70.800-TL tutarlı irsaliyeli fatura olduğu görülmüştür.Mahkememizce; her iki tarafın ilgili yıllara ilişkin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 29/04/2022 tarihli rapora özetle; davacının 2018 yılına ilişkin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, davalı şirketin —— yıllarına ilişkin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı ve TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, faturanın düzenlendiği 30/11/2018 tarihinde davalı şirket çalışanı olmadığı, söz konusu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kendi defterlerinde 70.800-TL alacaklı gözükürken davalı şirketin kendi defterlerinde 21.800-TL borçlugözüktüğünü, faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle hizmet ifasına ilişkin karinelerin oluştuğu, tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başkaca somut
belgede ödeme vadesi bulunmadığı ve davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine havi ihtarname ya da eş değer belgebulunmadığından takip öncesinde davacı alacağının muaccel olmadığından davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, ancak Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde takip sonrası için yasal faiz talebinin yerinde olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur. Davalı vekili, müvekilinin herhangi bir şantiye kurulumu ve organizasyonu olmadığını, müvekkili şirketin ekonomik sıkıntıda olması nedeniyle —- tarihinde —— dosyası ile konkordato kararı aldıklarını beyan etmiştir.——-sayılı dosyası ve tarafların — formları dosyayacelbedilmiştir.—— sayılı konkordato davasının feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı şirketin —- formında davacıya ilişkin ve davacının BS formunda davalı şirkete ilişkin —– bildirim yapıldığıgörülmüştür. Dava dosyasının ek rapor düzenlenmesi için bilirkişiye tevdine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 27/02/2023 tarihli ek raporda özetle; dava konusu alacağı oluşturan—– tutarlı faturanın, davalı şirket defterlerine ——yevmiye maddesi ilekaydedilmiş olduğu, dava dosyasına celbedilen Ba-Bs formlarının incelenmesinde, dava konusu alacağı oluşturan —— tutarlı faturaya ilişkin davacının Bs (Satış) bildiriminde bulunduğu, davalı şirketin ise Ba (Alış)bildirminde bulunduğu, yapılan inceleme sonrasında bilirkişi kök rapor kanaatlerini değiştirecek herhangi bir hususun bulunmadığını, davacının 09.07.2021 takip tarihi itibariyle, 21.800,00-TL alacağını talep edebileceği yönünde görüşbildirilmiştir.Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur.Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarının incelenmesinden; taraflar arasında ticari hizmet ilişkisi olduğu, davacının davalıya verdiği hizmete ilişkindüzenlediği——————- bedelli fatura nedeniyle bakiye 21.800-TL alacaklı olduğunu ileri sürerek icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların, ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Davacının sunduğu 2018 yılına ilişkin ticari defterlerde davalı şirketten 70.800-TL alacaklı gözüktüğü, söz konusu defterlerde açılış tasdikinin bulunduğu ancak kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, bu nedenle lehine delil olarak değerlendirilemeyeceği; davalının defterlerinin ise usulüne uygun tutulduğu, davacıya 21.800-TL borçlu gözüktüğü, icra takibine konu faturanın 30/11/2018 tarihinde ——– nolu yevmiye maddesi ile kendi defterlerine kaydedilmiş olduğu, tarafların BA-BS formlarının incelenmesinden dava konusu faturanın davacı tarafından BS ve davalı tarafından BA formunda bildirildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekili, davacıdan fatura konusu hizmeti almadıklarını, o dönem konkordatoya başvurmuş olduklarını, davacının, davalı şirkette sigortalı mali müşavir olarak çalışması nedeniyle faturayı kendisinin düzenleyip davalı şirket kayıtlarına işleterek davalıyı borçlu gösterdiğini iddia etmiş ise de; fatura tarihinde davacının, davalı şirkette çalışmadığı, fatura tarihinden önce ve sonra davalı şirkette çalıştığı, faturanın düzenlendiği tarihte davacının tacir olarak fatura içeriğine uygun olarak bina inşaatı faaliyeti yürüttüğü, faturanın, düzenleme tarihi ile aynı tarih olan 30/11/2018 tarihinde davalının defterlerine kaydedilmiş olduğu, ayrıca konkordato davasının da feragat nedeniyle reddine karar verildiği tespit edilmiştir. Davalı şirketin, icra takibine konu faturayı kendi defterlerine işlemiş olması ve söz konusu faturaya ilişkin BA bildiriminde bulunmuş olması nedenleriyle fatura konusu hizmeti aldığına ilişkin karine oluştuğu kabul edilmiş, davalı tarafından söz konusu hizmeti almadığına veya hizmet bedelinin ödendiği hususlarının ispatlanamadığı ve davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşılmıştır. Davacının icra takibinde 21.800,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz talep ettiği, davanın da asıl alacak bedeli üzerinden açıldığı anlaşıldığından davanın kabulüne ve icra takibinin asıl alacak ve söz konusu fer’i üzerinden devamına karar verilmiştir. Alacak miktarının, fatura ve defter kayıtları ile likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile ——— Sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 21.800,00 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.489,16-TL harcın peşin alınan 239,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.249,76-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 239,40-TL peşin harç toplamı olan 298,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.066,60-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Kanun m. 18/A-13 uyarınca —- tarafından karşılanan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 16/05/2023