Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/749 E. 2022/571 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/749 Esas
KARAR NO: 2022/571

DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/10/2021
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında—— tarihinde—- sisteminin kurulması için —— iş karşılığında sözleşme yapıldığını, —— tarihinde işin teslimi için anlaşıldığını, iş bedelinin —– nakit olarak alındığı kalan kısmı için ise sözleşme tarihinden itibaren—– günlük çekler ile yapılacağı taahhüt edildiğini, davacı taraf malzemelerin hepsini hazır ettiğini, davalı tarafla iletişime geçtiğini, davalı taraf ise —– gerekli izinlerin alınmadığı hususunu dile getirerek sürekli oyaladığını, davacı tarafın davalı tarafa sözleşmeyi yerine getirmesi için —- vasıtasıyla ihtarname gönderdiğini, ancak buna rağmen davalı taraf üzerine düşen görevini yerine getirmediğini, açıklanan bu sebeplerden dolayı aralarındaki sözleşmeye istinaden davacının zararının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı lehine—— vade tarihiyle işleyecek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça dosyaya sunulmuş olan “Satış Sözleşmesi” başlıklı ——- tarihli belgenin sözleşme niteliğinde olmadığını, davacının müvekkilinin kafesinde —– sistemi kurmak için müvekkiline teklif vermiş olduğunu, bu belgenin sözleşme niteliğinde olmadığını, tarafların özgür iradeleriyle teklif belgesinden ayrı olarak anlaşma yapılmış ve müvekkilinin işin yapılması hususunda davacıya —— ödeme yapmış olup. bu belgenin tarafların gerçek iradesini yansıtmadığının sabit olması sebebiyle davamn bu yönüyle reddini talep etmekte olduklarını, davacın sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunu iddia ederek dosyaya —— tarihli faturayı sunmuş olduğunu, bu faturanın tarihinin sözleşmeye göre teslim tarihi olan —- tarihinden —-gün sonrasına ait olduğunu, faturanın konusunun —– adet —–, ifa hazırlıklarının davacı tarafça tamamlanmış olduğuna dair dayanak oluşturmadığını, davacı tarafın, müvekkilce işin yapılarak teslim edilmesine istemesine karşın, üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmemiş, ifa için gerekli hazırlıkları yapmamış, işi hiçbir zaman teslim etmemiş, bu sebeple de müvekkilinin zarara uğramış olduğunu, davacı tarafın her ne kadar müvekkilinin—–izin alamadığı için işi yaptırmadığını iddia etmişse de bu hususun gerçeğe aykırı olduğunu, davacının dosyaya sunmuş olduğu —– tarihli ihtarnamenin, işin belirtilen teslim tarihinden—-ay sonra gönderilmiş olduğunu, davacının işin belirlenen teslim tarihinden —- ay sonra ihtarname göndererek ifaya hazır olduğunu bildirmesinin samimiyetsiz olduğunu, —– ödemiş olan davalı müvekkilinin davacının ifa teklifini reddettiği iddiasının doğru olmadığı gibi hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davacı ve davalı arasında —–yapılmasına ilişkin eser sözleşmesinin olup olmadığı, var ise bu sözleşme kapsamında davalının eserin meydana getirilmesinde alacaklı temerrüdüne düşüp düşmediği, davalının alacaklı temerrüdüne düşmüş ise davacının zararının olup olmadığı, zarar var ise miktarı, davacı tarafından eserin meydana getirilip getirilmediği eser meydana getirilmesi için süresinde teklif edilip edilmediği hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.Taraflar arasındaki sözleşme, ihtarnameler, fatura örneği vs. tüm belge ve dokümanlar ile birlikte —- Ticaret Mahkemesi —– esas sayılı dosya aslı mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır.
Dava ilk olarak —– mahkemesi—–esas sayılı dosyası olarak açıldığı, ancak HMK 320/4 uyarınca davanın açılmamış sayılamasına karar verildiği anlaşılmıştır. ——-Ticaret Mahkemesince taraflarca bildirilen tanıklar dinlenilmiş, dosya ——-heyetine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınmıştır. —–tarihli —-heyeti raporunda özetle; “Davacı tarafın anlaşmaya varılmış işin yapımı için gerekli olan malzemelerin ——- bedelle satın alınarak depo edilmiş olduğu, ancak montajının yapılmamış olduğu, davalı tarafça başka firmaya yaptırılmış olduğu, hukuki açıdan ise, davacı yüklenicinin borçlanılan edimi ifa amacıyla borç ilişkisine uygun ve gereği gibi sunduğunu ispatlayamadığı davacının ihtarname ile yaptığı beyan zaman yönünden borca uygun olmadığı, bu nedenle davalı iş sahibi teklif edilen ifayı kabul etmek zorunda olmadığı, bu tespit çerçevesinde davacının tazminat talebinin haklı olmadığı” şeklinde rapor edilmiştir.Davacı tarafın rapora itiraz etmesi üzerine dosya daha önce rapor sunan —–heyetine tevdi edilerek ek rapor aldırıldığı, —- ek raporunda özetle; “.Davacı tarafça faturalandırılmış malzemenin ——- tarihli, satış sözleşmesi başlıklı teklif içeren belgede geçen———-sistemine uygun olduğunun tespit edildiği, —–bedelli işin, —– malzeme bedeli,——-işçilik ve nakliye bedeli, mahrum kalınan kar bedeli ise ——olarak hesaplandığı, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin kök raporda yapılan diğer hususlara ilişkin değerlendirmeler ile bağlı kalındığı…” şeklinde rapor edilmiştir.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraf arasındaki ilişki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir. Eser sözleşmesinde yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için işi, sözleşme ve ekleri ile —– uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim etmiş olması gerekir. İş sahibinin tamamlanmış olan eseri teslim almaktan haklı bir neden olmaksızın kaçınması halinde alacaklı temerrüdüne düşeceğinden yüklenici imalâtın gerçekleştirdiği kısmının bedelini talep etmeye hak kazanacaktır. İşin zamanında teslim edilmemesi halinde iş sahibine seçimlik haklar tanınmıştır. Bunlar; gecikmiş işin ifası ve gecikme tazminatı isteme, sözleşmenin yerine getirilmesinden vazgeçilerek müspet zararını isteme ve sözleşmeden dönme ile menfi zararı isteme haklarıdır. Kural olarak, iş sahibinin seçimlik hakkını kullanabilmesi için borcunu yerine getirmede temerrüde düşen yükleniciye süre verilmesi gerekir. Ancak bazı hallerde süre verilmesi gerekli değildir. Bunlardan birisi de borcun kesin olarak saptanan bir zamanda veya belirli bir süre içinde ödenmesi kararlaştırılmış ise iş sahibinin yükleniciye süre vermesi gerekmemektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede ifa tarihi olarak ——-tarihi belirlenmiştir. Davacı yüklenici belirtilen tarihte sözleşmede yüklendiği edimin ifasını yerine getirmemiştir. Yukarıda belirtildiği üzere sözleşmede işin teslimi belirli vadeye bağlandığından davalı iş sahibinin davacı yükleniciye ifa için ek süre vermesi gerekmemektedir. Davacı yüklenici her ne kadar davalı iş sahibinin belediyeden ruhsat almak için imalatın bekletilmesini talep ettiğini iddia etmiş ise de, —— buna ilişkin başvurusunun dahi olmadığı ve davacının bu iddiasına ilişkin herhangi bir delil sunmadığı değerlendirildiğinde davacının bu iddiasını ispat edemediği kanaatine varılmıştır. Davacı yüklenici ifaya hazır olduğunu—— tarihinde davalı iş sahibine göndermiş olduğu ihtarname ile bildirmiştir. Sözleşmede belirlenen süreden makul olmayan ve uzun bir süre sonra davacı yüklenici ifaya hazır olduğunu bildirmiştir. Davalı iş sahibinin gecikmiş ifayı kabule mecbur değildir. Bu nedenle ifayı kabul etmemesinde alacaklı temerrüdüne düşmemiş olduğu ve davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden herhangi bir alacağının olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli ——- harcın peşin alınan ——- harçtan mahsubu ile artan —–harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —— tarafından karşılanan —— zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,Dair, gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğinden itibaren —- haftalık süre içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.