Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/748 E. 2023/362 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/748
KARAR NO : 2023/362

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :Müvekkili şirket tarafından Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalanan sigortalı —– plaka nolu aracına, davalı — firmasından —- seri numaralı, 18 ay garantili lift satın aldığını, ve liftin montajını davalı firma tarafından yapıldığını, montajı yapılan lifte ilişkin test edildiği ve sorun yok şeklinde şerh düşüldüğünü, müvekkilinin sigortalısının lifti kullanmaya başladığını, sigortalı firma aracı —- plaka nolu araç ile antrepodaki cihazı alıp —– bulunan alıcısına sevk edilen tıbbi cihazı 05.09.2018 tarihinde hastane önünden araçtan indirilirken davalının montajını yaptığı liftin parçasının ağırlığı taşıyamaması nedeniyle kırıldığı ve emtianın yola devrildiğini, ahşap ambalaj açıldığında cihazın darbe gördüğünün anlaşılınca alıcının cihazı kabul etmediğini, cihazın satıcısı ile irtibata geçildiğini ve cihazın yabancı menşeli olması nedeniyle — tamir edilemeyeceğini bildirdiğini, eksper raporu düzenlendiğini, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, toplam 99.008,08-TL sigorta tarafından ödendiğini, davalı tarafından ödeme yapılmadığından —-. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyası ile 20.12.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, bütün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, müvekkilinin alacağı olan 111.015,18-TL alacağına ilişkin davalının —-. İcra Dairesinin —– esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekilinin 27.12.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Sigortalı —- müvekkili şirketten aracına —- model —- seri numaralı, 18 ay vadeli lift satın aldığını, montajın müvekkili şirket tarafından yapıldığını, test edilip teslim edildiğini, sigortalı montaj formuna imza atıp ürünü kabul ettiğini, sigortalının lifti sürekli kullandığını, liftin 1500 kg taşıyabilecek şekilde üretildiğini, test yapılırken 2000 kg ile deneme yapıldığını, eksper raporuna göre rizikonun pim kırılması sonucu meyana geldiğini, bu kırılmanın ise max yükün aşılması sonucu oluşan deformeden meydana geldiğinin aşikar olduğunu, max. yük miktarının dört ay boyunca aşılmadan kullanıldığının tespitinin mümkün olmadığını, müvekkilinin olayda kastı ve hafifde olsa kusurunun olmadığını, bütün bu nedenlerle, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —- İcra Müdürlüğünün —–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun tebligat yapılmış,—- İcra Müdürlüğü —– Sayılı dosya sureti dosyamız arasına alınmıştır.Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya nitelikli hesaplama uzmanı, makine mühendisi ve sigorta hukuku bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. 14/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle, 99.008,08 TL asıl alacağının bulunduğu; ayrıca, sigorta tazminatının sigortalıya ödeme tarihi olan 07.05.2019 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi alacağının olduğu; takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi alacağı tutarının hesaplanması kurulumuzun uzmanlığı dışında olduğundan hesaplanamadığı, tespitinde bulunmuştur.Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup mahkememizce hükme esas alınmıştır.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından;Sigortacı davalı; 6102 Sayılı TTK Md.1409 ve Md.1421 hükmü uyarınca geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra kural olarak oluşan rizikolardan sorumludur. Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında ve/veya özel şartlarda yer alan rizikonun gerçekleşmesi ve bu sebeple menfaatin zarara uğraması halinde, sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün doğması durumudur. Bu yüzden sigortacı mal ya da zarar sigortalarında “kusur ve kasıt kavramları” birbirinden ayrıldığından sigorta ettirenin kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar/hasar için 6102 Sayılı TTK. 1427, 1459, 1463 ve 1464 m. hükmü uyarınca tazminat ödemekle yükümlüdür. TTK. 1409. maddesinin 2. fıkrasına göre; sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin sigorta teminatı dışında kaldığını ve/veya talebin dayanak poliçede kararlaştırılan şartların herhangi biriyle çeliştiğini ispat yükü ise sigortacıya aittir.
Bu bağlamda davacının tazminat talebini dayandırdığı Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortasında kararlaştırılan şartların, 2 inci ve 5 inci maddesinde yapılan düzenleme gereği davalının tazmin ettiği bedel için dava dışı kişiler hakkında rücu hakkını kullanabileceği kayıt altına alınmıştır.
Bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı firmanın 2000 kg test ettiğini iddia ettiği kamyon kuyruk lifti ile 1385 kg lık cihaz indirilirken lift piminin kırıldığı tutanak altına alınmıştır. Liftin test esnasında 2000 kg yükü emniyetle kaldırıp indirdiği, dava konusu 1385 kg yükü emniyetle indirmesi gerektiği, lift bu olaydan önce yaklaşık 4 ay kullanıldığı anlaşılmaktadır. Liftin pimi belitilen kaldırma – indirme kapasitesinin altındaki 1385 kg lık yük indirilirken kırıldığına göre, pim malzemesinin uygun dayanımda seçilmediği ve bu nedenle pimin kırıldığı sonucuna anlaşılmakla dava konusu —- cihazının Tespit edilen 99.008,08-TL hasar bedelin rücu nedeniyle, ödeme tarihinden itibaren işleyen avans faizi talep edilmesi yerinde görülmüş, takip tarihinin 20/12/2019 olduğu, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş avans faiz oranının 29/06/2018 tarihinden itibaren %19,50, 11/10/2019 tarihinden itibaren %18,25 olduğu resen yapılan faiz hesabının takip talebine talep edilen faiz miktarı ile uyumlu olduğu nazara alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; —-. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 99.008,08-TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine,
3- Alınması gerekli 7.583,44-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.340,79- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.242,65-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL. başvurma harcı, 1.340,79-TL peşin harcın toplamı olan 1.400,09‬- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.683,85-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı taraf için takdir olunan 17.652,28-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair; karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.