Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/742 E. 2023/849 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/742
KARAR NO : 2023/849

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında akdedilen taşıma anlaşması gereğince göndericisi —- bulunan —-alıcısı —- bulunan—- olan ve —- ait olan—– numaralı sevk irsaliyelerine konu gıda cinsi emtianın, sürücü —- imzasına mukabil, 01.10.2019 tarihinde —– firmasına ait —-ve —– plakalı araca yüklendiği, taşıma esnasında, müvekkili şirkete herhangi bir bilgi verilmeksizin ürünlerin başka bir araca aktarıldığı, araç değişikliği yapılırken ürünlerin hangi koşullarda aktarıldığının da müvekkil şirket tarafından bilinmediği, dilekçe ekinde sunulan taahhüt ve muvafakatnamede, ürünlerin—– haber verilmeden başka bir araca aktarıldığı hususu açıkça belirtilip, davalı tarafından kabul edildiği, ürünlerin teslimi esnasında yapılan kontrollerde, soğutucu cihazın sürücü tarafından hiçbir şekilde çalıştırılmadığı, frigofirik ısı derecesinin olması gereken ısı derecesinde olmadığı, bu nedenle emtialarda erime meydana geldiği tespit edilmiş olup, taşıma koşullarına uygun taşınmadığından ürünlerin tamamının alıcı—–firması tarafından kabul edilmediği ve araçtan indirilmeden aynen iade edildiği, ürünlerin teslim edilmemesinden dolayı müvekkil şirketin müşterisi —– firması tarafından müvekkil şirkete karşı 11.10.2019 tarihli 13.262,72 TL ve 68.506,66 TL bedelli faturaların düzenlendiği, müvekkil şirket müşterisinin düzenlediği faturaların, davalı borçluya 17.10.2019 tarihli —- numaralı, 68.506,66 TL bedelli ve —–numaralı 13.262,72 TL bedelli faturalar ile yansıtıldığı, davalı tarafından, 14.11.2019 tarihli 100,00 TL * KDV ve 14.11.2019 tarihli 6.550,00 TL 4 KDV tutarında taşıma ve bekleme ücretine ilişkin olarak iki adet fatura düzenlendiği, müvekkili şirket tarafından, —– Noterliğinin 21.11.2019 tarihli, —–yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, taşımadan kaynaklı olarak davalının her hangi bir alacak talebinde bulunamayacağı, ayrıca davalı taraf ile başka bir taşımaya ilişkin olarak 2.900,00 TL navlun faturası düzenlenmiş iken iş bu taşıma için 3,900,00 TL bedelli fatura düzenlenmesinin de hatalı olduğu belirtilerek davalının düzenlediği faturaların itiraz ve iade edildiği, müvekkil şirketin davalıdan olan alacağının bir kısmı cari hesaba göre mahsup edilebilmiş ise de, halihazırda 7.847,00 TL bakiye borcun bulunduğu açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, takibin 7.847,00 TL tutarındaki asıl alacak üzerinden devamına, davalının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilerek, faiz, masraflar ve vekalet ücretinin davalıya
yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen taşıma esnasında —— plakalı araçta meydana gelen arıza nedeniyle ürünlerin ivedilikle—–plakalı başka bir araca yüklendiği, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için söz konusu aracın hasarının müvekkili firmanın hatası sebebiyle gerçekleşmiş olsa dahi davacı firmanın, taraflarınca sigorta şirketinden kasko poliçesi kapsamında ürün bedellerinin tahsil edilebilmesi için öncelikle müvekkili firmaya teslimatın hasarlı bozulmuş olduğuna ilişkin belgeleri,analiz raporlarını, ürünlerin faturasını ve imha belgelerini ulaştırmış olması gerektiği fakat davacı firma tarafından taraflarına söz konusu evrakların hiç birisinin gönderilmediği, ürünlerde erime olduğunun ve veya söz konusu ürünlerin bozulması nedeniyle imha edildiğinin tespitine ilişkin hiçbir evrakın taraflarına gönderilmediği, ürünlerin zamanın alıcısına götürülüp, fakat alıcı tarafından teslim alınmadığı açıklanan nedenlerle bu nedenlerle davacının davasının ve taleplerinin tamamının reddine, yetki itirazlarının kabulüne, kötü niyet tazminatı taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında akdedilen taşımacılık sözleşmesi kapsamında davalının 3.kişilere ait ürünleri gereği gibi teslim edip etmediği iddiasıyla başlatılan —- İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davalının 2019-2021 yılları arası tüm yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi inceleme yapılması için —-Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına verilmiş, talimat mahkemesince alınan 20/05/2022 tarihli raporun sonuç kısmında,
“Mevcut davada 7.847,00.-TL asıl alacak üzerinden harç ikmal olunduğundan işlemiş faize yönelik herhangi bir hesaplama yapılmamış olup,Usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu anlaşılan davalı şirkete ait ticari defterlerde; davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği uyuşmazlık konusu 14.11.2019 tarihli 7.729,00.-TL ve 118,00.-TL tutarlı 2 adet KDV Dahil toplam 7.847,00.-TL bedelli satış faturasının kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup, 31.05.2021 olan takip tarihi itibariyle davacı şirketle ilişkili borç veya alacak bakiyesi bulunmadığı”
Yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce dosyanın mali müşavir ve taşıma konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi ile, mali müşavir bilirkişi aracılığıyla davacı tarafın 2019-2021 yılları arasına ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, alınan 25/05/2023 tarihli raporun sonuç kısmında,”Davacı yan ticari defterlerinde 7.847 TL alacaklı gözükmesine karşın, davalı yanca bu miktarın kendisi tarafından düzenlenen fark faturaları ile kapatılmış olduğu, davalı yanca düzenlenen faturaların davacı yan kayıtlarında yer almadığı, bu yönü ile karşılıklı ticari defterlerin davalı faturaları öncesi aşama bakımından uyumlu olduğu, ancak fark faturaları sebebi ile karşılıklı olarak birbirini teyit etmediği,Davalının 7.847 TL iki ayrı iade faturası ile cari hesaptan düştüğü meblağ bakımından bu miktarda hesaplaşma faturası tanzim etmek konusunda mutabakata dayanmaksızın fatura tanzimi ile hesaplaşma yapamayacağı, davacının bu miktar ticari defter kayıtlarında yer alan tutarda alacaklı
olduğunun değerlendirildiği,
Tarafların, masraf, inkar tazminatı, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerininSayın Mahkemenizin takdirleri içerisinde kaldığı”
Yönünde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ; davacı şirket ile davalı borçlu arasında ki taşıma anlaşması gereğince göndericisi —- bulunan —-, alıcısı —- bulunan —- olan ve —- ait olan —-numaralı sevk irsaliyelerine konu gıda cinsi emtianın, sürücü —–imzasına mukabil, 01.10.2019 tarihinde —- firmasına ait —-ve—– plakalı araca yüklendiği ancak taşıma esnasında, aracın bozulmasından dolayı emtianın başka bir araca aktarıldığı araca aktarıldığı, ürünlerin teslimi esnasında yapılan kontrollerde, soğutucu cihazın çalıştırılmadığı bu nedenle emtialarda erime meydana geldiği taşıma koşullarına uygun taşınmadığından ürünlerin tamamının alıcı—- firması tarafından kabul edilmediği ve araçtan indirilmeden aynen iade edildiği anlaşılmaktadır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“Kanun”) 875. maddesi ile taşıyıcının, taşınanın zıya ve hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır.Taşınan ürünler gıda ürünleri olduğundan taşıyıcı bunları uygun koşullarda taşımak ve alıcısına zarar görmeden teslim etmek zorundadır.Ancak davalı firmanın bu zorunluluğa uymadığı ve ürünlerin taşıma esnasında bir araçtan başka bir araca aktarıldığı ve ürünlerin bozulmasına sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır.11.10.2019 tarihli 13.262,72 TL ve 68.506,66 TL bedelli faturaların düzenlendiği davacı tarafa ürünleri taşınan—– firması tarafından düzenlendiği davacı tarafça da bu faturaların davalı tarafa yansıtılmak istendiği ancak taraflar arasında cari hesap anlaşmasına mahsuben fatura bedellerinin bir kısmının tahsil edildiği 7.847,00 TL lik kısmın tahsil edilemeyerek taip başlatıldığı anlaşılmaktadır.Her ne kadar davalı tarafça 14.11.2019 tarihli 100,00 TL KDV ve 14.11.2019 tarihli 6.550,00 TL tutarında taşıma ve bekleme ücretine ilişkin olarak iki adet fatura düzenlenlemiş ise de bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ,davacı yan ticari defterlerinde 7.847 TL alacaklı gözükmesine karşın, davalı yanca bu miktarın kendisi tarafından düzenlenen fark faturaları ile kapatılmış olduğu, davalı yanca düzenlenen faturaların davacı yan kayıtlarında yer almadığı, bu yönü ile karşılıklı ticari defterlerin davalı faturaları öncesi aşama bakımından uyumlu olduğu, ancak fark faturaları sebebi ile karşılıklı olarak birbirini teyit etmediği, davalının 7.847 TL iki ayrı iade faturası ile cari hesaptan düştüğü meblağ bakımından bu miktarda hesaplaşma faturası tanzim etmek konusunda mutabakata dayanmaksızın fatura tanzimi ile hesaplaşma yapamayacağı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı dava dilekçesinde takip konusu yaptığı asıl alacak bakımından dava değerini gösterip bu tutar üzerinden davasını harçlandırmıştır. İcra takibinde asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden takip başlatılmış ise de yukarıda da belirtildiği gibi asıl alacak miktarı yönünden dava açılmıştır. Bu bakımdan faiz hesabı yapılmadan takibin kısmen iptaline ve asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;—– İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı icra takibinde davalı tarafça yapılmış icra takibine itirazın Kısmen İptali ile 7.847,00 TL asıl alacak üzerinden Takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın (7.847,00 TL) %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Alınması gerekli 536,03-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 134,01-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 402,02-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 134,01-TL peşin harç toplamı olan 193,31-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.155,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.847,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.