Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/671 E. 2022/452 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/671 Esas
KARAR NO: 2022/452
DAVA: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 30/09/2021
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında süregelen ticari ilişki mevcut olduğunu, karşılıklı mal alış verişi yaptıklarını, sonrasında ise taraflar arasında ticari ilişkide sorun başladığından davalı tarafın müvekkili aleyhine faturadan kaynaklı icra takibi başlattıklarını, bunun üzerine taraflar arasında görüşmeler yapıldığını ve müvekkili tarafından davalıya verilen aracın cam krokileri ve araç cam perdelerinin cari hesaptan düşüleceğinin davalı tarafından söylenmesine rağmen düşülmediğini belirtilmiş ise de herhangi bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine de müvekkili tarafından iş bu davaya konu faturaların kesildiğini ve karşı tarafa gönderildiğini, davalı tarafından müvekkili aleyhine açılan —— Sayılı dosyada tarafların ticari defterlerinin incelendiği, bu inceleme neticesinde davalının ticari defterlerine iş bu davaya konu faturayı kaydetmediğinin anlaşıldığı, arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve anlaşma sağlanamadığını, müvekkili tarafından davalıya teslim edilen mallara ilişkin sevk irsaliyesi ve teslim tutanağı olmamasının sebebinin de davalı taraftan bizzat gelinerek ürünlerin müvekkili şirketten alınması olduğunu, davalı tarafından faturaya konu malların kendisine teslim alınmadığına yönelik inkarına devam etmesi halinde yemin deliline dayandıklarını, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne—- alacağın fatura tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan ticari alışveriş kapsamında davalı müvekkili tarafından davacıya aleyhine —- sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, davacı tarafın icra takibine haksız itirazı üzerine—–sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtıklarını, yapılan yargılama sonunda itirazının iptaline karar verilerek takibin asıl alacak olan — yönünden devamına karar verildiğini, yargılama devam ederken davacı tarafından haksız bir şekilde —— bedelli fatura düzenleyerek dava açtıklarını, işbu davaya konu edilmiş olan faturadan müvekkilinin haberi olmadığı gibi ne fatura içeriğindeki ürünlerin müvekkilince teslim alındığını ne de faturanın müvekkiline tebliğ edildiğini, açıklanan nedenlerle davanın öncelikle usul yönünden reddine, yapılacak yargılama neticesinde davanın esas yönünden reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davacının araç cam krikosu ve cam perdesini davalıya teslim ederek fatura tanzim ettiği ancak davalının ödemede bulunmadığı iddiasıyla faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemli açılan alacak davasıdır.
Taraflar arasında davalının davacıdan bakiye cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine itirazın iptali davasının görüldüğü —- Sayılı icra dosyasında bilirkişi raporu alındığı ve incelenen rapora göre davalının dava konusu olan— tarihli faturayı defterlerine kaydetmediği anlaşılmış, eldeki davada da Mahkememizin —- tarihli celsesinde davacı taraf defter incelemesinin diğer dosyada yapılması sebebiyle toplanmasını istedikleri delillerinin olmadığını doğrudan yemin deliline dayandıklarını beyan etmiş, Mahkememizce davacı talebi doğrultusunda yemin metni davalı asile tebliğ edilmiş, davalı asil— tarihli duruşmada hazır bulunarak yemini eda etmiştir. Davalı asil yemininde: ”Davacı taraftan araç cam krikosu ve araç cam perdesi satın almadığıma, dava konusu fatura içeriğindeki ürünleri aracımla gidip davacıdan teslim almadığıma, dava dilekçesinde bahsedildiği gibi bu ürünlerin bedelinin cari hesap alacağından düşüleceğine ilişkin bir beyanda bulunmadığıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum” şeklinde beyan etmiştir.
Bilindiği üzere fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. İspat; davalının defterlerine faturayı kaydetmiş olması, vergi beyannameleri, mutabakatname, sevk irsaliyesi gibi elverişli yazılı delillerle gerçekleştirilir. Davacı tarafından, faturaya konu hizmetin/malın davalı tarafa teslim edildiğine yönelik ispata elverişli hiçbir delil sunulamamıştır. Nitekim davacı taraf da doğrudan yemin deliline dayanmış, davalı asil usulüne uygun olarak yeminini eda etmekle ve yemin kesil delil olmakla davacının davasını ispat edemediği, davaya konu fatura konusu ürünleri davalıya teslim ettiğini ispatlayamadığı anlaşılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca—– tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin, davalı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/05/2022