Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/669 E. 2022/878 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/669 Esas
KARAR NO : 2022/878

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında konsinye ticaret anlaşması ve cari hesap ilişkisi bulunduğunu, bu kapsamda faturaya konu ürünlerin çeşitli zamanlarda davalı şirket yetkililerinin talebi doğrultusunda dava dışı işletmelere sevk irsaliyeleriyle birlikte kullanım amaçlı ——- olarak teslim edildiğini, ancak ürünlerin talep edilmesine rağmen iade edilmemesi üzerine, 14.02.2019 tarihli faturanın kesildiğini, söz konusu faturanın davalı şirket tarafından ödenmediğini, müvekkil şirkete ait makinaların, müvekkil şirket tarafından, davalı şirketin talebi ve talimatı üzerine dava dışı kişi konumundaki işletmelere teslim edilerek kurulduğunu, yine davalı şirketin gerek elektronik posta aracılığıyla yazılı olarak gerekse zaman zaman telefonla yapmış oldukları sözlü talepleri doğrultusunda bu işletmelere giderek makinaların bakım ve tamiri ile eksik malzemelerin ikmalinin yapıldığını, kontrollerden biri sırasında müvekkil şirkete ait ürünlerin takılı olmadığının görüldüğünü, bunun üzerine işbu davaya konu fatura tanzim edilerek, davalı şirketten ürün bedellerinin talep edildiğini, davalı şirketin,——- olarak teslim edilen ürünleri talep edildiğinde iade etmesi gerekmesine rağmen bunları iade etmediğini ve iade olmadığı durumda ürün fatura bedellerini ödemekle sorumlu olmasına rağmen bunu da yerine getirmediğini, davalı şirket tarafından 19/05/2017 tarihinde kredi kartı aracılığıyla 2.761,20 TL ödeme yaptığını, bu ödemenin, işbu davaya konu faturadaki ürünlerin üzerine serilen rulolar için yapıldığını, bu hususun da davalının talebiyle işlemlerin yapıldığını gösterdiğini, davalının bu şekilde ürünlerin üzerine konan ruloların bedelini ödemesine karşın, esas kapak sistemlerinin iadesini yapmadığı gibi bunların ödemesini yapmaması üzerine davalı şirket aleyhine——Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının yetkiye itiraz edilmesi üzerine —— sayılı dosyası üzerinden işlemlerin devam ettiğini, davalı tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle davalı borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava edilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile aralarında, alım satım ilişkisine dayalı ticari münasebet ve cari hesabın mevcut olduğunu, davacı şirketin kendilerine dava dışı restaurant ve diğer bu işletmelere satılmak üzere, tuvalet oturaklarında kullanılan makine içine yerleştirilen şeffaf şeritler——ve benzeri sarf malzemelerini toptan olarak sattığını, davalı şirketin de bunları ilgili işletmelere satarak ticari ilişki kurduklarını, davalı şirket tarafından satın alınan ve tuvalet oturaklarında kullanılan şerit malzemenin işlevini yapabilmesi amacıyla, yine davacı şirketçe üretilen ve kurulumu yapılan makinelerin tuvalete monte edilmesinin zorunlu olduğunu, davalı şirketin en son olarak 13.11.2015 tarihinde söz konusu makineden satın aldığını, ancak, dava dilekçesinin 3.paragrafında bahsedilen 2017 yılına ilişkin tüm faturaların incelenmesinden anlaşılacağı üzere dava dilekçesinde de bahsedildiği şekilde makine alımına ilişkin olmayıp, davalı şirket tarafından alınan sarf malzemesi olduğunu, davaya konu bedel adı altında davalı şirkete fatura edilen bu makinelerin, tamamen davacının mülkiyetinde olduğunu, davacı şirketin, davalı şirket aracılığıyla satıp para kazandığı sarf malzemelerinin kullanılabilmesi için, bu makinelerin davalı şirketin ve diğer satış yaptığı şirketlerce gösterilen yerlere monte edildiğini, mülkiyetinin davacıya ait bulunan bu makinelerin işlevsel halde tutulabilmeleri için, bakımlarının yapılması ve servisinin de doğal olarak mülkiyetine haiz bulunan davacı şirketçe yapıldığını, dava konusu makineler ile davalı şirketin hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, davalı şirketin sadece, bu makinelerin içine yerleştirilen ve oturaklarda kullanılan şeffaf şerit malzemeyi, davacı şirketten satın alıp, işletmelere fatura ettiğini, davalı şirketin davacı şirket dışında hiçbir firmadan bu aparatlara muadil ürün alıp bu işletmelere satışını kesinlikle yapmadığını, dava dilekçesinin ekinde delil olarak gösterilen sevk irsaliyelerinin ve servis fişlerinin hiçbirinin davalı şirket ile alakalı olmadığını, davacının, işbu makineyi kullanmak istediğini söyleyen bir müşterilerinin talebi ile restaurantın tuvalet bölümüne, kendisine ait bu makineleri kurduğunu, davalı şirket olarak kendilerinin, davacıdan satın aldıkları sarf malzemelerinin, bu makinelerde kullanmak üzere ilgili işletmeye teslim ederek faturalarını kestiklerini, bir süre sonra, işbu restaurant işletmesinin sarf malzemesi almayacağını bildirdiğini, kendilerinin de, davacıya ait makinelerin, bu sarf malzemesi olmadan bir işe yaramayacağı için, makineleri söküp almaları hususunda davacı şirketi bilgilendirdiklerini, ancak yaptıkları bilgilendirmeye rağmen, davacının, kendisine ait makineleri, 4 ay boyunca, ilgili işletmeden almadığını, kendisine ait makinelerin, 4 ayın sonunda işletmede bulunmadığını gören davacının, haksız ve kötü niyetli olarak, makine bedelini davalı şirkete fatura etmek istediğini, davacı ile davalı şirket arasında, işbu makinelerin kullanımı, kiralanması, montajı ile ilgili hiçbir sözleşme ve ticari ilişkinin olmadığını, faturaya konu makinelerin tamamen davacının mülkiyetinde olduğunu belirtmiş olup, haksız davanın reddine, davacının kötü niyetli olması nedeni ile dava bedelinin % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa vükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ——sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Tanık —–beyanında; Ben yaklaşık 10 yıldır davacı şirkette muhasebe elemanı olarak çalışıyorum, davalı şirket bize müşterilerine onların adına montaj yapmamızı istedi, bizde klozet kapak sistemini —– olarak montajını yaptık, sonrasında davalıların müşterilerinde müşteri memnuniyeti ziyareti yaparken yerinde olmadıklarını gördük, ben montaj esnasında bulunmadı, davalı şirkette —- hanım ya da —— beyle mailleştik, ben müşteri memnuniyet ziyaretinde de bizzat bulunmadım, şirketin diğer çalışan arkadaşlarında bu konuda bana bilgi geldi, —- sisteminde klozet kapak sisteminin mülkiyeti bize aittir, müşteri orijinal ürünü ve sarfını kullandığı müddetçe yani klozet kapak sistemi üzerindeki poşet sisteminden bahsediyorum, kullanmasında bir sıkıntı yoktur, kullanmadığı zaman bize iade etmek durumdadır, başkasına devir edemez, kullandığı müddetçe süresizdir, tanıklık ücreti talebim yoktur, şeklinde beyanı okunup, imzası alınmıştır.Tanık—- beyanında; Ben firmanın müşteri ilişkileri bölümünde 2009 itibaren beri çalışıyorum, klozet kapak sistemi taktiğimiz firmaları ziyarete gideriz, davalının çalıştığı firmaları, yani davalının kendi alt bünyesinde olan firmaları ziyarete bizzat gittim, klozet kapak sisteminin yerinde olmadığını gördüm, kendi firmama haber verdim, arıza olduğunda yine ben giderim, tanıklık ücret talebim yoktur, şeklinde beyanı okunup, imzası alınmıştır.Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Davacı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, 2019 yılına ilişkin ticari defterlerinin—– onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, dava konusu 14.02.2019 tarih, —— seri no.lu 1.941,10’TL tutarlı fatura içeriği 7 adet —— ürünün davacıya ait olduğu ve davalı tarafından kendisine teslim edilmesi gerektiği, somut olayda teslim edilmediğinden davalının 1.941,10 TL bedelini davacıya ödemesi gerektiği, davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacaktır. Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında reeskont avans faiz talebinin yerinde olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: Davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, incelenen ticari defterlerden davacının defterlerinde 1.941,10 TL alacaklı gözüktüğü, taraflar arasında yazılı sözleşme olmasa da, sarf malzemelerinin davacıdan alınmak kaydıyla kapak sisteminin davalı müşterilerinin işyerine bedelsiz kurulduğunun anlaşıldığı, sarf malzemenin davacıdan alınmaması halinde cihazın davacıya iadesi gerektiği, aksi yönde yazılı somut bir anlaşma bulunmadığı, dosyadaki delil durumuna göre davacının kendisine ait olan 7 adet —–ürününü geri isteyebileceği, davalı şirketin cevap dilekçesinde yapılan bildirime rağmen davacı şirketin makineleri 4 ay boyunca işletmelerden söküp almadığı savunmasının borcu sonlandırıcı nitelikte olmadığı, davacının takip konusu fatura alacağını talep edebileceğine kanaat edilerek davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;—— sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 1.941,10-TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen 1.941,10-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 132,60-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 73,3‬0-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harcın toplamı olan 118,6‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.036,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7—–davacı vekili için takdir olunan —– nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —–tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.