Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/655 E. 2023/784 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/655
KARAR NO : 2023/784

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Olay günü olan 24.12.2020 tarihinde —-ili,—- ilçesi,—- Mahallesi —-Caddesi adresinde, malikinin davalı … olduğu, … sevk ve idaresindeki—-plakalı aracın müvekkilime çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini,davalı … isimli şahsın aracı kullanan kişi olduğu ve şahsın — isimli firmada diğer davalı … çalışanı olduğunun tespit edildiği, kaza sonrasında hastanede Polis memuru eşliğinde tutulan 24.12.2020 tarihli tutanakta kazanın, ters
istikametten geri geri gelen otomobilin, normal karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline sağ
tarafından çarpması sonucunda meydana geldiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin yaşadığı bu kaza sonucu tedavi döneminde bedengücü kaybı, sonrasındaki işgöremezlik kaybı yaşadığını
ve birtakım tedavi masrafları meydana geldiğini,davalı … aracının —– poliçe numarasıyla zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan —- her ne kadar zararını gidermesi hususunda mail ve ıslak
imzalı dilekçe ilk başvuru yapılmış olsa da 09.02.2021 tarihinde davalı şirket tarafından başvurunun
reddedildiğini, davalılardan müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını açıklanan nedenlerle belirlendiğinde arttırılmak üzere (belirsiz alacak davası) 1.000 TL tedavi giderleri,1000 TL tedavi
dönemindeki çalışamamaktan kaynaklanan beden gücü kaybı,1000 TL kaza nedeniyle sürekli
işgörememezlik kaybı ve 30.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24.12.2020 tarihinden itibaren
yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili ve davalı … –vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı duruşmalardaki beyanlarında, Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu bir hususun olmadığını bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesin, davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava görevsizlik kararıyla mahkememize tevzi edilmiş olup, Mahkememizin —- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı sigorta şirketi yönünden arabuluculuğa başvuruda bulunulup bulunulmadığının dosya kapsamından anlaşılmaması sebebiyle, davacı vekiline 01/02/2022 tarihli duruşmada bu husus sorulmuş olup, davacı vekili beyanında, sigorta şirketi yönünden arabuluculuğa başvuruda bulunulmadığını bildirmiş olup mahkememizce davalı—- yönünden açılan davanın tefrikine karar verilmiş, mahkememizce 01/02/2022 tarih—- Esas—-Karar sayılı kararı ile davanın TTK. m. 5/A, 6325 Sayılı Kanun m. 18/A ve HMK. m 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 07/03/2023 tarihli beyan dilekçesi ile—– ile Arabuluculuk görüşmelerinin anlaşma ile son bulduğu, maddi tazminat taleplerinin karşılandığı ve konusuz kaldığı ancak manevi tazminat taleplerinin devam ettiğine ilişkin açıklamada bulunduğu görüldü.
Mahkememizce Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında davacının iş göremezlik zararlarının tespiti amacıyla dosyanın—- tevdine karar verilmiş, alınan 01/11/2022 tarihli raporun sonuç kısmında,
“Mevcut belgelere göre; —ve —- oğlu, 08/04/1945 doğumlu, … 24/12/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının;
1)20/02/2019 tarihli —sayılı—- Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik dikkate alındığında;
a.Kas-İskelet Sistemi, üst ekstremiteye ait sorunlar, omuz eklemi hareket kısıtlılığı, Şekil 2.10, Şekil 2.11 ve Şekil 2.12’ye göre üst ekstremite özürlülük oranı %28,
b.Kas-İskelet Sistemi, üst ekstremiteye ait sorunlar, omuz eklemi artroplasti, tablo 2.8’e göre üst ekstremite özürlülük oranı %30 olup balthazard formülüne göre tüm üst ekstremite özürlülük oranı %50 tablo 2.3’e göre;
c.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %30 (YÜZDEOTUZ) olduğu,
2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (DÖRT) aya kadar uzayabileceği”
Yönünde rapor sunulmuştur.
Mahkememizce dosyanın kusur konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, alınan 18/07/2023 tarihli raporun sonuç kısmında,
“Sürücü … kazanın meydana gelmesinde asli ve % 75 kusurunun olduğu
Yaya … kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu”Yönünde görüş bildirmiştir.
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,24/12/2020 günü davalı … sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın davacıya çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.Dava her ne kadar başlangıçta kazaya karışan aracın ZMMS olan —- karşı da açılmış ise de yukarıda da belirtildiği gibi arabuluculuk zorunlu başvuru şartı yerine getirilmediğinden ona karşı açılan dava tefrik edilmiş ve tefrik edilen dosya üzerinden dava şartı yokluğundan dolayı davalı sigorta şirketine karşı açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ancak davacı vekili daha sonra mahkememize sunmuş olduğu 07/03/2023 tarihli beyan dilekçesi ile —– ile Arabuluculuk görüşmelerinin anlaşma ile son bulduğu, maddi tazminat taleplerinin karşılandığı ve maddi tazminat talepleri bakımından davanın konusuz kaldığı ancak manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini bildirmiştir. Mahkememizin 17.10.2023 tarihli duruşmasında da aynı beyanları tekrar etmiş ve davalılardan maddi tazminat taleplerinin olmadığını ancak manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu beyan etmiştir. Bu bakımdan davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talepleri konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve—- sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. —-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dava konusu trafik kazasında yaralanan davacının %25,araç sürücüsü davalı …%75 oranında kusurunun bulunması, tarafların sosyal ekonomik durumları ve dava konusu kaza tarihi ve özellikle davacıda kaza nedeni —– tarafından belirlenen %30 engellilik oranı dikkate alınarak 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı araç sürücüsü ve araç maliki gerçek kişilerden talep gibi kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebi yönünden açılan dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile, 30.000-TL manevi tazminatın 24/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.049,30-TL harcın peşin alınan 563,56-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.485,74-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından harcanan 59,30-TL başvurma harcı, 563,56-TL peşin harcın toplamından oluşan 622,86-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Bedeli ödenmeyen— Kurumu Başkanlığı’nın maluliyet tespiti konusunda 07/12/2022 tarih ve —- nolu 1.810-TL bedelli faturanın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye İrad Kaydına,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 2.328,70-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye İrad Kaydına,
6-Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekilleri için takdir olunan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Uyapta yapılan sorgulamada arabuluculuğa ilişkin sarf kararı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.