Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/640 Esas
KARAR NO : 2022/32
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- birleştiren—- müvekkili şirket tarafından işletildiğini, davalı tarafın sahibi olduğu——tarihleri arasında geçiş ücretlerini ödemeden ihlâlli geçişler yaptığını ve geçiş tarihinden sonraki 15 günlük sürede de ücretlerin ödenmediğini, bu ücret tutarlarının 4 katı oranında ceza işletildiğini ve bedelin tahsili amacıyla ——-sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı İle takibin durduğunu, dava konusu alacağın kanundan kaynaklanan bir borç olduğunu, davalı borçlunun basiretli bir tacir gibi davranması ve—– her kullanımında geçiş ücretinin hesabından tahsil edilip edilmediğini kontrol etmesinin gerektiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ile tensip tutanağının usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, ancak davalı tarafça dosyaya herhangi bir beyan dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davalıya ait ——davacı işletiminde—- geçiş bedellerini ödemediği iddiasıyla davacı tarafça başlatılan —- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce — dava konusu —- —araçların—– celp edilmiş, gelen yazı cevabından aracın davalıya ait olduğu tespit edilmiştir.
Bilindiği üzere 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin 1.fıkrası: “Genel Müdürlük işletimindeki — uygulandığı —- belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç—— geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarında idarî para cezası verilir. ” hükmünü haizdir. İlgili maddenin devamında düzenlenen 5,6,7. Fıkrası ise: “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde—- verilen veya devredilen— kontrolünün– geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde — verilen veya devredilen— uygulandığı — ücretsiz geçiş yapan araçlar, — tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde— bildirilir. Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. (Ek cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü haizdir.
Madde—- anlaşılacağı üzere davacının işletiminde—- içerisinde geçiş bedelini ödememesi halinde geçiş ücreti ile birlikte bu tutarın 4 katı tutarında ceza sorumlulukları mevcuttur. Davacı tarafça dosyaya sunulan geçiş görüntülerinden davalıya ait aracın takip talebinde belirtilen tarihlerde geçiş yaptığı belirlenmiştir. — gelen yazı cevabından da geçiş yapan aracın davalıya ait olduğu sabittir. Davalı taraf dosyanın gelinen aşaması itibariyle geçiş bedellerini 15 gün içerisinde ödediğini ispat edememiş, ödeme def’inde de bulunmamıştır. Davacı tarafın başlattığı takibin en son geçiş tarihinden itibaren 15 günden uzun zaman geçtikten sonra olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle yasa kapsamında davacının geçiş ücreti ve ceza tutarı talep etme hakkının bulunduğu anlaşılmıştır. Takip talebinde belirtilen tutarın geçiş miktarları ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafça yapılan itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,—sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Kabul edilen 648,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç toplamı olan 118,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 24,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca— ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden —göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 648,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.