Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/64 E. 2021/716 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/64 Esas
KARAR NO : 2021/716
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ….——— bünyesinde davacı—- hizmet satın aldığını, bu mal ve hizmete ilişkin olarak davacı şirketin,———— faturalar düzenlediğini ve davalı tarafa teslim ettiğini, davalı tarafın ise faturalara ilişkin borcun tamamını ödememesi üzerine davalılar aleyhine bakiye cari hesap alacağının tahsili için İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyası ile takip başlattığını, bu takipte davalı tarafça haksız olarak ödeme emrine itiraz edildiği iddialarıyla takibe yapılan itirazın iptali ile davalıların %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, alacağa dair hiçbir belge ve sebep göstermediği, bu durum davalı şirkete tebliğ edilen ödeme emrinde borcun sebebi kısmına “…36.436,32 TL” ifade yazılmakla yetinildiği, ayrıca hiçbir dayanak eklenmediği, Mahkemenin öncelikle bu hususta inceleme yaparak İİK. md. 58-61 kapsamındaki eksikliklerin, itirazın iptali davasında borcun sebebinin eklenmesi suretiyle giderilmesinin mümkün olmaması sebebiyle davanın reddine karar vermesi gerektiği, davalı ————- ile iş ortaklığı oluşturdukları,—- —–biri olduğu, ancak taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davalı şirketin davacı tarafa muaccel hale gelmiş herhangi bir borcu bulunmadığı, davacının davalı şirketten alacağı bulunmadığı, buna rağmen davacı tarafça haksız ve hukuka aykırı şekilde hareket edilerek, davalı şirketin cari hesap borcu bulunduğundan bahisle İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, yukarıdaki açıklanan nedenlerden dolayı, davanın tümüyle reddine, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan takip nedeniyle davacı tarafın % 20 kötü niyet tazminata mahkum edilmesini, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….—- cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğunu söylediği belge ve deliller tarafımıza tebliğ edilmediği, somut uyuşmazlıkta ispat yükü davacı tarafa düştüğü, davacı tarafın delil olarak sunduğu uyuşmazlığa ilişkin olduğu iddia edilen faturalar, iddia edilen hususun ispatı için yeterli olmadığı, hizmete ilişkin fatura yalnızca bir hukuki ilişkinin varlığı hususunu ihtiva ettiği, bu hizmet karşılığında hizmet bedelinin ödenip ödenmediği hususunu göstermediği, yalnızca bahsi geçen “— dayanarak tarafımız aleyhine hüküm kurulması mümkün olmadığı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 190’da yer alan “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” maddesi dikkate alındığında ispat yükü davacı tarafa düşmekle beraber iddiasını somut ve hukuki delillerle ispat etmesi gerektiği, davalı şirketin kayıtları davacının alacakları ile birbirini teyt etmediği, dava konusu alacaklar zamanaşımına uğramadığı, kabul anlamına gelmemekle beraber alacağın zamanaşımına uğradığı, zamanaşımı defiinde bulunulduğu, açıklanan nedenlerle, haksız davanın reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama harç ve gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takibe davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin dava olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 03/06/2021 tarihli duruşmada açılan davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Beyanında yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı beyan edilmiştir.
Davalılar vekili de 03/06/2021 tarihli duruşmada feragat beyanını kabul ettiklerini, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmişlerdir.
6100 Sayılı HMK.’nın 309. maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, açılan davadan feragat edilmiş olduğundan, yukarıda açıklanan hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı dikkate alınarak bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacının davadan feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği için ————-ücretininden davacıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin alınan 440,07-TL harçtan mahsubu ile artan 380,77-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak yargılama gideri ve avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
4-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan —-ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi