Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/631 E. 2023/394 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/631 Esas
KARAR NO: 2023/394
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/09/2021
KARAR TARİHİ: 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin elektrik panosu imalatı yapan bir şirket olduğunu, davalı taraf ile de bu kapsamda devam eden düzenli bir ticari ilişkilerinin söz konusu olduğunu, uyuşmazlığa konu icra dosyasındaki takibe dayanak belgeler incelendiğinde bu durumun görüleceğini, hatta söz konusu bu belgelerden cari hesap tablosu incelendiğinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin 31.01.2020 tarihinde davalı tarafın yaptığı ödeme ile başladığının görüleceğini, ticari ilişkinin bu şekilde başlamasının sebebinin de kişinin isteklerine özel olarak ürünlerin yapılması olduğunu, bu nedenle aradaki ticari ilişkinin davalı borçlunun avans niteliğindeki ödemesi ile başladığını, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında tek bir defaya mahsus bir alışveriş olmadığını, taraflar arasındaki ticaretin bir devamlılık içerisinde devam ettiğini, bazı dönemlerde davalı tarafın borç bakiyesinden daha yüksek ödemeler yaparak avans ödemesi yaptığını, uyuşmazlığa konu icra takibinin asıl sebebinin cari hesap alacağı olduğunu, 11.01.2021 tarihinde cari hesap durumunda yapılan fazladan ödemelerle davalı tarafın 15.108,61 TL alacaklı durumdayken 15.02.2021 tarihinde davalı taraf adına düzenlenen 55.224,00 TL tutarındaki faturayla birlikte davalı tarafın müvekkil şirkete 40.115,39 TL bakiye borcu bulunduğunu, buna ilişkin sevk irsaliyesi bulunduğunu, davalı tarafından takibe haksız yere itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulduğunu açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile ———sayılı dosyası üzerindeki kötü niyetli itirazın iptaline, itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine itiraz edilen miktarın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkilinin adresi —— olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin —–Mahkemeleri olduğunu, davacı taraf ile pano alım satımına ilişkin birçok kereler alışveriş yapıldığını ve bu alışverişlerin karşılığının davacı yana ödendiğini, hatta dava dilekçesinde de açıkça ”taraflar arasında ticaret öyle bir hal almıştır ki, bazı dönemler davalı borç bakiyesinden daha yüksek miktarlarda ödeme yapmıştır” şeklinde beyanda bulunulduğunu, müvekkilinin davacı tarafın da bahsettiği gibi davalı taraftan alacaklı olduğunu, nitekim dava dilekçesinde 11.01.2021 tarihi itibarı ile cari hesaplarda 15.108,61.-TL alacaklı olduğunun ortaya konulduğunu, müvekkilinin davacı yandan 101.654,64.-TL mal alışveriş yaptığını ve bunun karşılığı kendisine, davacı yanın belirttiği, —– tarihinde, müvekkil çalışanı—- tarafından, davacı şirket yetkilisi ve sahibi ——- ödeme gönderildiğini, ayrıca 18.01.2021 tarihinde elden 18.000.-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin davacı yana herhangi bir borcunun kalmadığını, hatta alacağının bulunduğunu, davacı yanın belirttiği 15.02.2021 tarihli 55.224.-TL tutarlı faturadaki malların, müvekkiline teslim edildiğinin davacı yanca ispat edilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu malları almadığı gibi faturanın da müvekkiline ulaştırılmadığını açıklanan nedenlerle öncelikle yetkili mahkemenin —– Ticaret Mahkemeleri olduğunu, sonrasında, ayrıca davalı yana herhangi borç bulunmadığından, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça cari hesap alacağına istinaden başlatılan ——icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Mahkememizce; ———- sayılı icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında 12/07/2021 tarihinde davacı tarafından 40.115,39-TL cari hesap alacağı üzerinden tahsil tarihine kadar yıllık %9 yasal faiz uygulanması talepli icra takibi başlatıldığı, davalı yana ödeme emrinin 05/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde 09/08/2021 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının ise, süresi içerisinde 15/09/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.İlgili vergi dairelerinden tarafların ——- formları dosyaya celbedilmiştir. Davalının, bilanço usulüne göre defter tuttuğu belirtildiğinden tacir olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizce; her iki tarafın ilgili yıllara ilişkin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiştir. Bilirkişi tarfaından düzenlenen 08/08/2022 tarihli raporda özetle; davacının incelenen 2020-2021 yılları ticari defterlerinin kendi adına delil niteliğine haiz olduğu, davalının 2020 yılında işletme defteri ve 2021 yılında ticari defter tuttuğu, davalının 2020 yılı ticari defterinin kendi adına delil niteliğine haiz olmadığı, 2021 yılı ticari defterlerinin kendi adına delil niteliğine haiz olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın davacının davalıya düzenlediği 15/02/2021 tarih ve ———–tutarlı faturadan kaynaklandığı, davacının söz konusu faturayı —formunda bildirdiği, davalının faturayı bildirmediği, faturanın e-arşiv faturası olarak düzenlendiği, davacının söz konusu faturaya ilişkin —-nolu sevk irsaliyesi düzenlediği, teslim alan bölümnde —— ve imzasının bulunduğu, davacının düzenlediği e arşiv davaya konu faturanın elektronik ortamda düzenlendiği ve davalıya ulaştığının anlaşıldığı, dosya içerisinde davalının söz konusu faturaya itiraz ettiğine dönük bir belgenin bulunmadığı, davacının düzenlemiş olduğu ——- tutarındaki fatura muhteviyatının davacının düzenlemiş olduğu—– seri nolu irsaliye ile sevk edilerek teslim edildiği, davacının 14/07/2021 icra takibi itibariyle davalıdan 40.115,39TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur. Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları kapsamında ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 13/03/2023 tarihli ek raporda özetle; davalının itirazlarınının değerlendirilmesi kısmında varılan sonuçların, hazırlanan kök raporda varılan sonucu değiştirecek nitelikte olmadığı, bu nedenle, tüm dosya içeriği birlikte incelendiğinde kök raporda varılan sonuçları değiştirecek bir hususun bulunmadığı, davacının, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 14.07.2021 icra takip tarihi itibariyle davalıdan 40.115,39 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuştur. Bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle davalı vekilinin rapora karşı itirazlarının reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.Öncelikle davalının icra takibindeki ve somut davadaki yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 89. Maddesinde para borcunun alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinin düzenlemesi ve davacı alacaklının yerleşim yerinin de fatura ve icra takibi açılış tarihinde ——- olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir.Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarının incelenmesinden; taraflar arasında ticari alım-satım ilişkisi olduğu, davacının davalıya sattığı ürünlere ilişkin —– tutarlı fatura ve cari hesap nedeniyle davalıdan 40.115,39-TL alacaklı olduğunu ileri sürerek icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların, ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Defter incelemesi sonucu; davacının 2020-2021 defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının 2020 yılında sadece işletme defteri tutması nedeniyle kendi adına delil niteliğini haiz olmadığı, ancak 2021 yılı defterlerinin kendi adına delil niteliğini haiz olduğu, söz konusu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının BS bildiriminde bulunduğu ve sonuç olarak davacının davalıdan 40.115,39-TL alacaklı gözüktüğü, söz konusu faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı ve sonuç olarak davalının davacıdan 15.108,61 TL alacaklı gözüktüğü, davacının —– faturaya ilişkin imzalı sevk irsaliyesi sunduğu, fatura üzerinde yer alan sevk irsaliye numarası ile dosyaya sunulan sevk irsaliyesi üzerindeki numaranın aynı olduğu, böylelikle davacının fatura konusu malları teslim ettiğini ispatladığı, aksi durumun veya fatura bedellerinin ödendiğinin davalı tarafından ispatlanması gerektiği ancak söz konusu hususların ispatlanamadığı, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekili sevk irsaliyesinde teslim alan kişiyi tanımadıklarını ve malları teslim almadıklarını iddia etmiş ise de söz konusu hususların ispat yükü davalı tarafta olup, davalı tafaından ileri sürdüğü hususları ispatlayan yazılı deliller dosyaya sunulmamıştır. Ayrıca davalı vekili, söz konusu fatura üzerinde yazan e-posta adresinin müvekkiline ait olmadığını iler sürmüş ise de davacı vekili tarafından sunulan ——— tutarlı faturalarda da davalıya ait kısımda aynı e-posta adreslerinin yer aldığı ve söz konusu faturaların davalının 2020 işletme deferlerinde kayıtlı olduğu yani davalıya ulaştığı anlaşıldığından davalının e-posta adresinin kendisine ait olmadığı iddiası kabul edilmemiştir. Davacının takip talebindeki, takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz talebi de uygun bulunmuştur. Alacak miktarının faturalar ve cari hesap ekstresi ile likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Bu nedenle, ———sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 40.115,39-TL asıl alacak üzerinden aynen devamına karar verilmiş; alacak likit ve belirlenebilir olup takibe haksız itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile——-Sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 40.115,39 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.740,28-TL harcın davacı tarafından yatırılan 484,50-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.255,78-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 484,50-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı toplamı olan 543,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.321,60-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —– tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/05/2023