Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/629 E. 2022/457 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/629 Esas
KARAR NO : 2022/457

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının taşınmazını satmak için davalı ile anlaştığını,——- altında —- ödeme aldığını, davacıda yapılan ödeme karşılığında teminat olarak —- bedelli keşidecesi davalı —- işlemler ve senetlerin üzerinde taşınmazın satışında aracı olan —- bulunduğunu, taşınmaz da imar nedeni ile sorunlar çıktığını, taşınmazın satışından vazgeçildiğini, davalı tarafından ödenen paranın iade edildiğini, davacının toplam almış olduğu —- karşılığında —-sonra faiz olarak davalı ve kardeşi —- ödediğini, davalı bu ödemenin yetersiz olduğunu iddia ederek —- ödeme istediğini, davalı tarafından —- dosyası ile —- özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlattığını, bu icra işlemleri neticesinde tüm mal varlığına haciz konulduğunu, ekonomik anlamda zorluk çektiğini, —-bulunduğunu, senet ile ilgili İhtiyati Tedbir kararı verilmesi gerektiğini açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile bedelsiz kalan senet ile ilgili davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İİK’nun 72. Maddesine göre menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkemelerin davalının —– takibin yapıldığı yer mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin adresinin — yetkili mahkemenin — olduğunu, karşı yanın takibe konu senetteki imzasının inkar etmediği, davacının kendi imzalı ile bağlı olduğunu ve müvekkiline borçlu konumunda olduğunu, —- —- olduğunu beyanla, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle senet nedeniyle açılan menfi tespit davasıdır.
Davacının — tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının yeni vekaletname sunduğu ve davacı mirasçılar vekilinin — tarihli dilekçesi ile , davadan feragat ettiklerine ilişkin beyan dilekçesi sunduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan— ile, feragat doğrultusunda vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığı beyan edilmiştir.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamesinde feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, davalının feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı vekilinin beyanları dikkate alınarak davalı lehine yargılama —– ücreti tayinine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı mirasçıları vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.