Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/616 E. 2022/584 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/616 Esas
KARAR NO : 2022/584Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ: 05/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin kendi sektöründe ——–yönelik olarak üretim yapan bir şirket olduğu, davalı şirket ile uzun yıllardır ticaret yaptığı ve davalı şirkete ürün satışı yapmakta olduğu, ürün teslimi ile birlikte fatura düzenlenerek davalı şirkete gönderildiği, taraflar arasında cari hesap tutulmakta ve davalı tarafından ödeme yapıldıkça cari hesaptan düşüldüğü, davalı tarafın, ürün alımı faturalarından kaynaklı olarak cari hesapta ——– borcunun bulunmasına ve ısrarla istenilmesine rağmen, davalı tarafından ödeme yapılmadığı, davalının bu borcuna ilişkin olarak icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiği, bu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğu, zira davacı şirket tarafından davalının istediği ürünlerin teslim edildiği ve faturaların ticari defterlere işlendiği, fakat davalı tarafından kalan borcun ödenmediği, taraflar arasındaki arabuluculuk sürecinin, tarafların anlaşamamasıyla sonuçlandığı, bu sebeple işbu davanın açılma gereğinin hasıl olduğu, bu nedenlerle dava konusu takibe davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına ve alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi yürütülmesine, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği, belirtilmiştir.
Davalıya Dava dilekçesi, tensip zaptı ön inceleme duruşma günüyle birlikte tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
—- sayılı icra dosyasının incelenmesinde—-tarihinde işleme konan ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinde, “alacaklı” ——borçlu—— aleyhine —- fatura ve cari hesap alacağına —— ilişkin ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıya ödeme emri —-tarihinde tebliğ edildiği, davalı/takip borçlusu vekili tarafından sunulan ——tarihli İtiraz Dilekçesinde takip alacaklısı tarafın, takipte borçlu görünen taraftan herhangi bir hak ve alacağının olmadığı belirtilerek; tüm borca, faize, faiz oranına ve fer’ilerine itiraz edilerek, takibin durdurulması talep edildiği, ilgili icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mahkemece belirlenen inceleme günü, ticari defterlerini ibraz etmesi için davalı tarafa ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiştir. Alınan — tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davacı ——— yılına ait ticari defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış noter tasdiklerinin yapıldığı, davacının sunduğu cari hesap dökümlerinin ticari defter kayıtlarıyla uyumlu olduğu, buna göre davacı şirkete ait ticari defterlerin işbu davada delil niteliğine sahip olduğu, davalının, Mahkemenizce belirlenen inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmemesi ve yerinde inceleme talebinde bulunmaması sebebiyle incelenemediği, davacı şirketin ticari defterlerine göre; davacının, davalı şirketten —itibariyle alacak tutarının —- olduğu ve bu alacağın davacı şirketçe davalı şirkete —yılında düzenlenmiş -adet faturanın ödenmeyen kısmından kaynaklandığı, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten ———-sıl alacak ve icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek reeskont avans faizi talep edebileceği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı taraf ticari defterleri ile davalı tarafın vergi dairesi kayıtlarının uyumlu olduğu bilirkişi tespiti ile belirlenmiş bulunmaktadır.
Davalı tarafa defter ibrazı için ihtaratlı tebligat yapılmasına karşın davalı taraf, belirlenen inceleme gününde ticari defterini ibraz etmemiş ve mazeret ortaya koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış ticari defterlerinin ibrazından kaçınmıştır.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş ——– da belirtildiği üzere———, fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi raporu ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı ticari defter kayıtları ile davalı taraf kayıtları uyumlu bulunmakla davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ——- alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmekte olup takip talebinde de bu oranda faiz talep edildiği görülmüştür. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulüne takibin aynı şartlarla devamına karar verilmiştir.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının takibe yönelik itirazının iptaline, takibin aynı şartlarla devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takip konusu alacağı % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 4.858,96-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 859,09 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.999,87‬‬-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL. başvurma harcı, 859,09-TL peşin harcın toplamı olan 918,39‬- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.297,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 10.047,03-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —-tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/07/2022