Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/612 E. 2021/1122 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/612 Esas
KARAR NO : 2021/1122

DAVA : Konkordato (İflastan Sonra Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 309))
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (İflastan Sonra Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 309)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mahkemenin —- sayılı dosyası ile– edilen iflas içi — talebinin tasdiki talepli açılan dava da davanın reddine karar verildiğini, istinaf talebinin—-. sayılı kararı ile ret edilmiş ve davanın reddine yönelik kararın kesinleştğini, kesinleşme şerhi mahkemeniz tarafından —– tarihli yazı ile tebliğ edildiğini, ancak hüküm verildikten sonra — hesabın da yer alması gereken müflis şirketin bir takım yeni borçlarını gösteren belgeler ortaya çıkmış ve bu borçlara ait belgelerin yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilen belgelerden olduğu ve bu belgelerde yer alan borçların mahkemnin davanın reddine yönelik kararını doğrudan etkileyeceği dikkate alınarak “HMK MADDE 375- (1) (ç) maddesi gereğince” huzurdaki dava için yargılamanın yenilenmesi ve müflis şirketin kabul edilen iflas içi konkordato talebinin tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, yargılamanın iadesi taleplidir.
Davacı müflis şirket adına— müflisin yeni bir — borçlarının ortaya çıkmış olması sebebiyle yargılamanın iadesini ve konkordatonun tasdikini talep etmiştir.
Yargılamanın iadesine konu olan mahkeme kararı, mahkememizin— Bu—– davası yargılamasında, davacının — talebinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, orantılılık şartının olmadığı, borçların en az %60’ı ödenebilecekken %15 inini ödenmesi teklifinin orantılılık şartına aykırı olduğu, şirket yetkilisinin annesi—-masaya kaydedildiği ve olumlu oy kullandığı, üstelik alacak miktarının tek başına, toplam alacağın yarısı olduğu, olumlu oy kullanan iki alacaklının—–, tasfiyenin ve alacaklıların — dürüst şekilde yapıldığına dair de şüphe yarattığı gerekçeleriyle iflas içi konkordato talebi reddedilmiştir.
Mahkememizin bu kararı—- sayılı kararla istinaf talebinin esastan reddine;—- kararla da onanmasına karar verilerek kesinleşmiştir.
İş bu davada yargılamanın iadesi istenirken gösterilen gerekçeler,—- etkileyebilecek yeni bir takım borçların ve belgelerin ortaya çıktığı,bu borçların müflisin — gösterilmesi gerektiğidir. Yeni bir takım borçlar olarak, —— mektubunun nakde çevrilerek tazmin edildiği ve böylece müflisin bankalara toplamda 3.791.771,14 TL borçlu olduğu—–belirtilmiştir. Davacı taraf, bu borçların sonradan ortaya çıktığını, bu borçların varlığı halinde teklif edilen paranın orantılı olacağını, yeni çıkan borçlar dışında toplamda şimdilik— olduğunu, devam eden toplamda 13,5 milyon tutarlık kayıt kabul davası olduğunu,— borcunun olduğunu, bunun %15 inin , borçlunun kaynaklarından bile fazla olduğunu,müflisin alacaklılarından 16,2 milyon TL tutarlı alacaklısının teminat istemediği gibi alacaklarının tamamından feragat edeceklerini , bu durumda mahkemenin resen borçlarının %18,49 unun ödenmesi şeklinde konkordatoyu tasdik edebileceğini, bu teklifin de yeni ortaya çıkan borçlar eklendiğinde borçlunun malvarlığı ile orantılı olduğunu ileri sürmüştür.
HMK’nun 374 ve devamı maddelerinde yargılamanın iadesi müessesi düzenlenmiş olup, yargılamanın iadesi sebepleri 375.maddede tek tek sayılmıştır. İade sebeplerine göre de dava açılabilecek süre aynı yasanın 377. maddesinde düzenlenmiştir.
Davacının dayandığı yargılamanın iadesi sebebi, HMK’nun 37571-ç bendidir. Bu maddenin bu bendinde “aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin sonra ele geçirilmiş” olmasından bahsedilmektedir. Söz konusu yeni borçların hiç birisi mahkememizce yapılan ilk yargılamada bilinemeyen borçlar değildir. —- bilmese dahi bilmek zorunda olduğu—- olduğunu bilebileceği) borçlardır. Yine önceden verilmiş banka teminat mektuplarının nakde dönüşmesi de yeni bir delil, yeni bir durum sayılamaz.
Davacının talebi, HMK nun 375.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine girmediği gibi, süresi içinde yapıldığı da ortaya konamamakla, yargılamanın iadesi talebinin HMK’nun 379/1-c maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava yasal dayanaktan yoksun olduğundan taşınmazların satışının önlenmesi, 1 yıl süreyle ertelenmesi şeklindeki tedbir istemi de reddedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargılamanın iadesi talebinin HMK.nun 379/1-c, 379/2 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2—— bulunan taşınmazların satışın tedbiren önlenmesi isteminin REDDİNE;
2- Alınması gerekli harç tam alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere —–yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.