Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/610 E. 2022/58 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/610 Esas
KARAR NO : 2022/58

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından —-, davalıya ait — plaka sayılı aracın ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla—- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, yapılan itirazın haksız ve yersiz olması sebebiyle itirazın iptali gerektiğini, bu nedenlerle itiraz üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz ve yetkisiz yerde açıldığını, görevli ve yetkili mahkemelerin ——— Tüketici mahkemeleri olduğunu, ceza tutanağının tebliğ edilmediğini, müvekkilinin ödenmemiş borcu bulunmadığını,—- gerçekleşen geçişlerde müvekkili yönünden cezalı geçme ihtimalinin bulunmadığını, — boş olduğu durumlarda dahi her ihlal geçişi sonrası kayıtlı —– geçiş —- otomatik olarak bakiye yüklemesi yapıldığını,—– arızası zaman zaman basın yoluyla da haber olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın görevsizliğine ve yetkisizliğine ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ——- davalıya ait aracın davacı tarafından işletilen otoyoldan ihlalli geçtiği iddiasıyla başlatılan —- takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davalı vekilince süresi içerisinde yetki ve görev itirazında bulunularak, — Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürülmüştür.
İtirazın iptali davalarına ilişkin İİK’da menfi tespit davaları gibi özel yetki düzenlemesi mevcut değildir. Takibin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Nitekim benzer nitelikte —– Sayılı ilamında: “Mahkemelerin yetkileri ancak kanunla düzenlenebilir ve itirazın iptali davası için de kanunla bir özel hüküm getirilmemiştir. Dolayısıyla icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Üstelik alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması, o yerdeki mahkemeyi de yetkili hale getirmez.” gerekçesi ile bu hususa açıkça değinilmiştir. Dolayısıyla HMK’nın genel yetki kurallarını uygulamak gerekmektedir. HMK’nın davaya uygulanacak ilgili maddelerine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Davanın açıldığı tarih itibariyle —-yapılan kontrollerde davalının yerleşim yerinin—–olduğu, Mahkememizin bu anlamda yetkili olmadığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmadığından HMK’nın 17. Maddesinin uygulanma imkanı yoktur. HMK’nın 10. Maddesine göre ise; sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. TBK’nın 89. Maddesinde ifa yeri; para borçları için alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir şeklinde düzenlenmiştir. Dava konusu alacak para alacağı olduğundan davacının dava tarihindeki yerleşim yerine bakmak gerekmektedir. Mahkememizce yapılan kontrollerde davacının yerleşim yerinin ——- ilinde olduğu tespit edilmiştir. Yine ihlalli geçiş yapılan yer de —– içerisindedir. Bu durumda TBK 89. Maddesi uyarınca da Mahkememiz yetkili değildir. Hal böyle olunca seçimlik hak davalı yana geçmiştir. Davalı taraf seçimlik ———Mahkemelerinden yana kullanmış olup, davalının yerleşim yeri de —- ilçesinde bulunduğundan usulüne uygun yetki itirazının yapıldığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle davalının yetki itirazının kabulüne karar verilerek dosyanın talep halinde görevli ve yetkili olan —- Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının yetki itirazının HMK. m. 17 uyarınca kabulü ile MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının yetkili ——- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, davaya yetkili mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.