Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/597 E. 2021/1063 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/597 Esas
KARAR NO: 2021/1063 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/08/2017
KARAR TARİHİ: 04/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline satışı yapılan taşınmaz malın —– aylık süre ile geç tesliminden dolayı taraflar arasında imzalı ve geçerli sonuçlarını doğurmuş —- belirtilen her gecikilen ay için sözleşmenin bedelinin– —– oranında cezai şarta tekabül eden —— cezai şartın ödenmesi ve taşınmazın eksik ve ayıplı ifa sebebi ile taşınmaz malın satış bedelinde hakkaniyet ve nesafete ve rayiç bedele uygun olarak — bedelin iadesi olmak üzere toplam ——- tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın annesi —— şirket tarafından tarafından inşaa edilen — alınması ile ilgili olarak — imzalandığını,——- devir ve tescili hususunda anlaşıldığını, davacının tüketici sıfatı taşımamasından dolayı dava dilekçesinin görevsizlik sebebiyle reddine ve dosyanın görevli ——- gönderilmesine, açılmış olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafından davalıdan satın alınan bağımsız bölüme yönelik olarak taşınmazın geç teslim edilmesine dayalı tazminat ve eksik ve ayıplı teslim dolayısıyla bedel de indirime dayalı alacak istemine ilişkindir.
Dosya, —— dosyasından verilen görevsizlik kararıyla mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce yargılamaya devam olunmuş ve —— cezai şarta yönelik talebinin aktif husumet yokluğundan reddine, Davacının ayıplı ve eksik ifaya yönelik talebinin esastan reddine,” kararı verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
——– tarihli kararında özetle; Bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görüldüğü, somut uyuşmazlıkta, her ne kadar eldeki dava Ticaret mahkemesince görülmüş ise de yargılama sırasında davacının sıfatı başka bir değimle tacir olup olmadığının araştırılmadığı, hal böyle olunca, davalının sıfatı araştırılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar incelenmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle, Mahkememiz hükmü kaldırılarak dosya tekrardan Mahkememize gönderilmiştir. Dosyanın yukarıdaki esasa kaydı yapılarak, yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz —— tarihli ara kararı ile ; Davacıya tacir olup olmadığı, dava konusu ofisi, yatırım amacıyla mı aldığı, ya da ticari bir işletme işletmek amacıyla mı aldığı hususunda yazılı açıklama yapması için bir haftalık kesin süre verilmiş, bu hususta davacı vekiline ihtaratlı davetiye tebliği edilmiştir.
Davacı vekili beyanında ;Müvekkilim, gerçek kişilik olup tüketici sıfatıyla davalı şirketten kendi kullanma düşüncesiyle dava konusu taşınmazı satın alındığını, gayrimenkul ticareti yapmadığını, dava konusu taşınmazı şuanlık müvekkilim kendi kullanmadığını, dava konusu ilgili taşınmazın alınmasındaki amacın hem kendisi tarafından kullanılması hem de ileriye dönük yatırım düşüncesiyle —— satın alındığı, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar—- düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile —–maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. —— arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Mahkemenin davada görevli olup olmadığı hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller, İstinaf karar ilamı ve davacı vekilinin beyanı birlikte değerlendirildiğinde; davacının tacir olup olmadığının araştırılması neticesi, davacının gayrimenkul ticareti yapmadığı, uyuşmazlık konusunun, davacının ticari işletmesi ve onu ilgilendiren bir uyuşmazlık da olmadığı değerlendirilmiştir. Dava bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceğinden mahkemenin davaya bakmakta görevsiz olduğu görülmüştür. ——–
Açıklanan nedenlerle, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlıkta görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılmış, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli ——– gönderilmesine, karar istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı oluştuğundan dosyanın merci tayini için —— gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin—-olduğuna,
3——-sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olmakla, taraflarca mahkememiz kararına karşı istinaf yoluna başvurulmadığı takdirde dosyanın mercii tayini için ——gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, tarafların talebi üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/10/2021