Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/591
KARAR NO : 2023/485
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin filo araç kiralama işi yaptığını, müvekkil şirketin maliki olduğu—– plakalı aracın 11.12.2019 tarihinde —-Caddesi üzerinden —– Caddesi istikametine seyrederken—– Sokak
kesişimine geldiğinde yolda öncesinde meydana gelen çökmeden kaynaklı orantısız yükselti oluşturan rögar kapağının aracın alt kısmında hasar meydana getirdiğini, kaza neticesinde müvekkili şirkete ait araçta 9.251,43 TL hasar meydana geldiğini, araçta değer kaybı yaşandığını ve araç tamir süresince kiraya verilemediğini açıklanan nedenlerle kaza nedeni ile meydana gelen hasar bedeli olarak 9.251,43 TL, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere mahrum kalınan kira bedeli olarak 3
gün onarım süresi için şimdilik 450,00 TL ve aracın değer kaybı bedeli için şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere toplamda 10.701,43 TL müvekkil zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 11/08/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle, Değer kaybı ve kira kaybı talebinin toplamda 4.174,90-TL daha artırarak toplam 14.876,33-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İdari yargının görevli olması nedeniyle görev hususu dava şartlarından olduğu için öncelikle görevsizlik nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davaya konu hasarın “röğar kapağı” kaynaklı olduğunun iddia edildiğini, müvekkilinin idare —–yalnızca Atıksu kanallarının yapımı ve işletmesinden sorumlu olduğunu, atıksu kanalından ayrı olan yağmursuyu kanallarının yapım, bakım ve işletmesinden de ilgili Belediyenin mesul olduğunu, ana arterlerde Büyükşehir Belediyesi, ara cadde ve sokaklarda da ilçe Belediyelerinin bu görevi yapmak durumunda olduğunu, dava konusu kazanın meydana geldiği belirtilen —-Caddesi ile —- Sokak kesişimi adresinde —-İş Ortaklığı firması tarafından “2018 yılı —- Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı İçme Suyu ve Atıksu Yapım, Bakım ve Onarım İşi (—–)” kapsamında 04/07/2021 tarihinde kanal imalatı yapıldığını, idarenin oluşan kazada herhangi bir kusurunun olmadığını açıklanan nedenlerle davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı bulunmadığından ve husumetten reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacıya ait aracın seyri sırasında yolda bulunan rögar kapağına çarpması neticesinde hasar gördüğü iddiasıyla hasar bedeli, değer kaybı ve mahrum kalınan kira bedeli talepli açılan maddi tazminat davasıdır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden hasar kayıtları dosyaya celbedilmiştir. Dava konusu aracın sigorta şirketi —– hasar dosyasının bulunmadığını bildirmiştir. Davacı vekili, dava konusu araca ilişkin kira sözleşmesini sunmuştur.
—-Büyükşehir Belediyesi cevabi yazısında, kazanın meydana geldiği yerin ana arter yol ağı listesinde bulunmadığını bildirmiştir.—-Belediyesi cevabi yazısında, söz konusu yerde —– tarafından altyapı çalışması yapılması nedeniyle her türlü güvenlik önlemi, yol ve trafik düzenlemesinin çalışma yapan kurum tarafından sağlanması gerektiğini bildirmiştir. Böylelikle söz konusu çalışmayı yapan kurumun, davalı olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizce, dosyanın kusur ve hasar konusunda uzman bilirkişi makine mühendisine tevdine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 28/07/2022 tarihli raporda özetle; yol üzerinde tehlike yaratabilecek rögar kapaklarının uygun şekilde her an hizmete hazır tutulması gerektiği, bakımlarının ve rutin kontrollerinin hakkı ile zamanında yapılması, ve bu tür
oluşan aksaklıkların zamanında giderilmesi, kamunun mal ve can güvenliğinin sağlanmasının—– temel sorumluluğu olduğu, davaya konu işletme ve bakımından sorumlu —-hizmet görevini tam olarak yerine getirmediği, meydana gelen kazada —- %100 kusurlu olduğu,—- plakalı araç sürücüsü—– meydana gelen kazada kusursuz olduğu, araçta değişen parçalar ve işçilik bedeli toplamda KDV hariç 9.251,43-TL olduğu, davaya konu aracın değer kaybının 5.000-TL olduğu, kazanç kaybının 624,90-TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuştur. Davacı vekilinin ıslah dilekçesi, davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.Öncelikle davalı vekili, idari yargının görevli olduğunu ileri sürmüş ise de işbu davanın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmış olup,—–Bölge Adliye Mahkemesi kararları gereği Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır (bkz.—- Bölge Adliye Mahkemesi—-. Hukuk Dairesi’nin — Esas —- Karar sayılı ilamı). Yetki itirazı konusunda ise, HMK’nın haksız fiilden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen 16. Maddesinde zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu düzenlenmiş olup, davacı şirketin yerleşim yeri —-olması nedeniyle davanın yetkili mahkemede açıldığı anlaşılmış ve davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; yoldaki rögar kapağı nedeniyle davacının aracının hasarlandığı,—– hizmet kusuru bulunduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün meydana gelen kazada kusursuz olduğu, bu nedenle meydana gelen zararlardan davalının sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla davanın kabulüne ve 9.251,43-TL hasar bedeli, 5.000-TL değer kaybı ve 624,90-TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 14.876,33-TL’nin davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi sunulduğu belirtilmiş ise de davacı vekilinin değer kaybı ve kazanç kaybı yönünden işbu davayı belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak açtığı analaşıldığından söz konusu dilekçenin hukuki niteliği itibariyle dava değeri artırım dilekçesi olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla kaza tarihinden itibaren davacının tacir olması nedeniyle avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 9.251,43-TL hasar bedeli, 5.000-TL değer kaybı ve 624,90-TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 14.876,33-TL’nin kaza tarihi olan 11/12/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.016,20-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 182,76-TL peşin harç, 71,29-TL ıslah harcı toplamından oluşan toplam 254,05-TL harçtan mahsubu ile bakiye 762,15-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 182,76-TL peşin harç, 71,29-TL ıslah harcı toplamı olan 313,35-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.113,55-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.