Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/59 E. 2023/801 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/59
KARAR NO : 2023/801

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde . Alacaklı görünen—-tarafından müvekkiline karşı 05/02/2020 tarihinde —-. İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, müvekkilinin oturduğu 24 Ocak 2020 — depreminde yıkıldığı için tebligat yapılamadığını, yeni adresine yapılan tebligatın da usulsüz olduğu için kendisinin veya ailesinin takipten haberi olmadığını, müvekkilinin maaşından kesinti yapıldıktan sonra müvekkilinin takipten haberdar olduğunu ancak takibin kesinleştiği için menfi tespit davası açma gereği hasıl olduğunu, müvekkilinin 15/09/2018 tarihinden önce adliyede yaptığı bir işlem sonrasında kimliğini kaybettiğini fark ettiğini, bunun üzerine 04/07/2018 tarihinde yeni kimlik kartı çıkartıldığını, müvekkilinin kimliğini bulan şahıs veya şahıslar tarafından kimlik bilgilerinin kullanılarak takibe konu alışveriş yapıldığını, müvekkilinin davalı şirketten herhangi bir alışverişi olmadığını ancak buna rağmen takipte müvekkilinin borçlu olarak gösterildiğini, takip konusu bononun üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını açıklanan nedenlerle —–. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı takip sebebiyle davalıya asıl alacak ve ferileri yönünden borcunun bulunmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapması nedeniyle toplam bakiyenin % 40’ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Türkiye’nin pek çok ilinde yaygın bir satış ve dağıtım ağı olan büyük bir firma olduğunu, her gün bu şubelerden yapılan yüzlerce alışverişin önemli bir kısmının senetlerle ödendiğini, müvekkili firmadan sahte kimlikle alışverişler yapıldığı, sahte imzalarla senetler tanzim edildiği de çok sık rastlanan bir durumun olduğunu, müvekkilinin kendini —– olarak tanıtan şahsın imzalarına istinaden aynı şahsa ürün teslimi yaptıklarını, kendini bu şekilde tanıtan her kim ise ondan alacağını temin edemediğinden zarara uğradıklarını açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacıya haksız icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin iyi niyeti nazar-ı itibara alınarak tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava; hukuki niteliği itibariyle davalı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan—–. İcra Müdürlüğünün —–Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.Dosyanın imza incelemesi için —– tevdine karar verilmiş, düzenlenen 15/08/2023 tarihli raporun sonuç kısmında,” İnceleme konusu senette borçlu bölümünde atılı iki adet yazı unsuru içeren imza, alt kısmı senet üst kenarı orta bölümünde bulunan SÖZLEŞME aslında —–atfen atılı 1 adet yazı unsuru içeren imza ve ıslak imza bulunan karbon nüshasında atılı bir adet majiskül ”B” harfi ile başlayan imza ile —– mukayese yazı ve imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese yazı ve imzalarına kıyasla —– eli ürünü olmadığı “
Yönünde rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın borçlu olmadığının tespitini istediği —- İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasından takibe konu 15/10/2018 vade tarihli senet altındaki imzanın davacının el ürünü olmadığının —- Kurumu tarafından düzenlenen 15/08/2023 tarihli —– raporunda belirtildiğinden davacının söz konusu senet nedeniyle borçlu olmadığı anlaşılmış olup, davanın kabulü ile davacının —-. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar vermek gerekmiştir. Davacı her ne kadar kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de davalının söz konusu senedi kötü niyetli bir şekilde icraya koyduğu davacı tarafça kanıtlanamadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın KABULÜ ile, davacının davalıya —-.İcra Müdürlüğü’nün —–Sayılı takip dosyasına konu takipten dolayı 15/09/2018 tanzim tarihli 15/10/2018 tediye tarihli 2.877,00-TL bedelli, senet yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, TAKİBİN İPTALİNE,
Davacının Kötüniyet Tazminatı Talebinin REDDİNE
2-Alınması gerekli 269,85-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 96,61-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 173,24-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 96,61-TL peşin harç toplamı olan 155,91-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen toplam 216,25-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bedeli ödenmeyen —- Kurumu Başkanlığı’nın maluliyet tespiti konusunda 26/05/2023 tarih ve —- nolu 3.945,00-TL bedelli faturanın davalıdan tahsili ile Hazineye İrad Kaydına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.877,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
10- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.