Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/585 E. 2021/927 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/585 Esas
KARAR NO : 2021/927

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından müvekkili aleyhine hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz——— icra takibi yapıldığını, davalının söz konusu icra takibini başlatmadan önce müvekkiline—-ihtarnamesini keşide ettiğini, davalının —– ihtarnamesi ile müvekkilinin— verdiğini ve sözkonusu zararın rücu edilmek kaydı ile kendisi tarafından ödendiğini, cari hesaptan kaynaklanan borçlar ile birlikte — ödeme tarihli senet (müvekkilinin) verdiğini beyan ettiğini, müvekkilinin özellikle davalı şirkete zarar vermediğini, cari hesap borçlusu olmadığını, davalı şirkete işe giriş sırasında senet verdiğini ve borcu kesinlikle kabul etmediğini, aksine davalı şirketten alacaklı olduğunu beyan ettiğini, müvekkilinin davalı — tarihinde işe başladığını, ancak — olduğunu, müvekkilinin iş akdinin davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak fesih yapıldığı tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinden, davalı şirketin işe giriş sırasında sadece imza kısmının dolu, diğer kısımlarının boş senet aldığını ve daha sonra teminat senedini hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olarak doldurmak sureti ile müvekkili hakkında —- sayılı icra takibini başlattığını, müvekkilinin davalı şirkette yurt dışında bulunduğu sırada müvekkilinin aracının —–arıza yaptığını, ancak sözkonusu—-her araçta meydana gelebilecek normal bir arıza olduğunu, müvekkilinin kullanmakta olduğu aracın ——- olduğunu, müvekkilinin aracı en yakın —- götürdüğünü, önce— arızası olduğunun beyan edildiğini, sonrasında ise —– sorun olmadığının görüldüğünü, ancak, daha sonra —— olduğunun tespit edildiğini, ancak,—- arıza yapmış olduğunun müvekkiline beyan edildiğini, aracın krankının——— müvekkilinin aracındaki —- olduğunu, ——- kusuru olmadığını, müvekkili ….—- borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının—–. Sayılı dosyasından takibe konu yapılan tanzim edenin … ———- — olmadığından bahisle menfi tespit talebinde bulunmakta olduğunu, uyuşmazlığın icra takibine konu bonodan kaynaklanmakta olduğunu, bononun Türk Ticaret Kanununda 776 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olduğunu, anılan kanunda düzenlenen hususların ticari dava olarak kabul edildiğini, 6102 sayılı TTK’nun 5/3 maddesi uyarınca — mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğundan, dava konusu uyuşmazlığa bakmakla Görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre dava, — bedelli bonoya dayalı olarak davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle, davacının davalıya borçlu olmadıklarının tespiti istemi ile açılan menfi tespit davasıdır.
Dosyanın,—-dosyasından verilen görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. — davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf tacir olmadığı gibi uyuşmazlık konusu nispi yahut mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp senedin işçi işveren ilişkisi sebebiyle teminat senedi olarak düzenlediği iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı ile davalı arasındaki ilişki bir ticari ilişki olmayıp işçi – işveren ilişkisi niteliğinde olduğundan, görevli mahkeme ticaret mahkemeleri olmayıp iş mahkemeleridir.—- Sayılı,—- —– kararları da bu yöndedir. Açıklanan nedenlerle, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlıkta görevli mahkemenin özel yetkili İş Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın—- gönderilmesine, karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1- Mahkememizin görevsizliği nedeni ile 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden REDDİNE,
2- HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —— GÖNDERİLMESİNE,
3- 6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesi gereği yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, tarafların talebi üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.